Yolda olma hali; meraklı, umutlu, belirsiz, yaşam boyu devam eden ve öngöremediğin sürprizlerle dolu bir serüven benim için. Son nefesini verene kadar insanın sürekli yürüdüğü, yol ayrımlarında nereden gideceğine karar verdiği, bazen yorulduğu, bazen dinlendiği, kimi zaman konforsuz yolculuklar yaparken, kimi zaman çokça huzur bulduğunbir süreç.

Tüm kaçışların, varışların, vazgeçişlerin ve başlangıçların kendine doğru olduğu bir hal.

Bazen yolların değiştiği, bazen yol arkadaşlarının değiştiği, senin değiştiğin ama sürekli gittiğin, bazen sadece nefes alıp olup bitene bakmak için durakladığın, sonunu merak ettiğin bir oyun gibi adeta.Bu oyunu birilerininkazanıp kaybettiğini düşündüğün ve yanıldığın. Bu yolculukta kazanan ya da kaybeden yok, yaşam dediğimiz şey acısıyla tatlısıyla devam eden bir süreç. Her ne kadar yol ayrımlarını bizim seçtiğimizi düşünsekte bazen mecburi yol ayrımlarına gidiyoruz.

Yolda yürürken odaklandığımız şeyler de değişiyor elbet, kimi zaman başarı, kimi zaman yuva kurmak, kimi zaman yaşadığın yeri değiştirmek gibi hedefler belirliyoruz kendimize. Ulaşınca da bitmeyen hedefler. Asıl önemli olanın yolun keyfini çıkarmak olduğunu, insan zaman geçtikçe anlıyor. Yolun sonunun bir önemli olmadığını, yolda keşfettiğin şeylerle anlıyorsun, yol boyu neleri öğrendiğin, neleri gördüğün, kimler sana keyifle eşlik etti bu yolda soruları senin için daha anlamlı bir hale geliyor.

Yol sonuna odaklandığında etrafını göremediğin, öylece geçip gittiğin sıradan bir yolculuk olur.

Hayatın bir yolculuk olduğunu fark ettiğinde camından dışarıyı izlediğin, etrafı keşfettiğin, öğrendiğin, şükrettiğin, mucize gibi gelen bir hal. Hızlandıkça yolu izlemeyi kaçırırsın o yüzden arada yavaşlamalı ve etrafa bakmalısın.

Tüm bu yol serüveninde kıymetli olan kendinle olan bağını koparmadığın yolculuklarındır. Hem kendinle olan bağını kaybetmediğin hem de etrafındakilerle olan bağı gözettiğin, ihraçlarını fark edebildiğin, duygularının sorumluluğunu alabildiğin ve varlığınla kabul gördüğün yolculuklar en özelleridir şu hayatta. Benim için hayatı anlamlı kılan böyle yolculuklar, ara ara hızlansam da, yollar değişse de, bazen kaybolsam da en çok bu halime özen göstereceğim yolculuğum boyunca.

Her sapak kendime doğru dallanıp budaklandığım, ceplerimi yeni heyecanlarla doldurduğum, etrafı izleyip öğrenmenin hazzını yaşadığım, bazen çıkmaz sokaklardan geri döndüğüm ama yine de yürümeye devam ettiğim yollar ne kıymetlisiniz.

İnsan yürüdüğü yolları izlemeye başladığında geçtiği patikalara da, kötü yol arkadaşlarına da, yanlış sapaktan döndüğü ya da karıştırdığı yollara da şükrediyor. Anlıyor ki yolculuğun tadına varabilmek için öncelikle bu yollardan geçmeliymiş.

Tüm yolların kendinize çıktığı, her yol ayrımında kalbinizi dinlediğiniz, hissederek yaşadığınız keyifli yolculuklarınız olsun efendim, sevgiler…

Hayat varılacak yer değil, yolculuktur. R. W. Emerson