Sevgili kendim, Sevgili siz, Sevgili biz beyinlerinize ya da o içinizdeki sese söyleyin yapabiliriz.

Çünkü niye yapamayalım. Biz istediğimiz, adım attığımız, niyet ettiğimiz ve buna inandığımız sürece her şeyi yapabiliriz eğer vazgeçip konfor alanına razı olmuyorsak tabi.

Bizi korkutan ve konfor alanında tutan o iç seslere ne yazık ki zamanla bedenimizle ve ruhumuzla uyum sağlıyoruz hatta ilişkilerimizle de destekliyoruz.

Oysa YAPABİLİRİM öyle mi?

Değil o evreni kucaklıyor, evren de onu süreç içerisinde bir bakmışsın yapabilmeyi dilediğin şeyin içindesin.

Bu hafta zorlu ve ilham dolu bir yoga dersinden sonra yazıyorum bu yazımı, Hocama teşekkür ettim hem dersin içindeki felsefi aydınlanmalar için hem de hiç beklemediğim yapamayacağımı sandığım bir pozun içinde yapabiliyorken buldum kendimi.

Zorlandığım, terlediğim, oldukça çabaladığım ve bir sürü şeyi düşündüğüm bir dersti fakat sonunda yapabileceğime ihtimal vermediğim bir hareketin içindeydim.

İşte hayatta böyle bana göre, aşkta, kariyerde, hayal ettiğimiz şeylerde, biz yapabiliriz dediğimiz ve bunun için yola çıktığımız müddetçe yapabildiğimiz bir yer.

Vazgeçtiğimizde ve yapamayacağımıza inandığımızda, inandırıldığımızda, konfor alanını terk etmediğimizde, sadece istemekle yetinip hareket etmediğimizde gerçekten YAPAMADIĞIMIZ yer bu dünya. Oysa ben 34 yaşımda istediğim şeyleri yapabilmiş hala istemeye devam eden bir çocuk hevesiyle yaşamayı seçiyorum bana bahşedilen bu ömrü. Bazen içimdeki o ses yapamayacağımı söylüyor ve vazgeçiriyor beni ama görüyorum ki öyle değil.

Ben en iyi evde oturacağım ( en olmayı sevdiğim istediğim, maddi karşılığı olmayan huzurlu ve ait hissettiğim, köklendiğim bir yuva). En sevdiğim işi, en sevdiğim halimle, hevesimle, keyifle yapacağım, yenilikler katacağım, değişimin kendisi olacağım.

En iyi kalplerin içinde yer alacağım ve en sevgi dolu halimle seveceğim, en mutlu hissettiğim yerlerde ve zamanlarda olacağım çünkü bunu yapabilirim.

İçimizde bizi negatif alana çeken, dış seslerin iliklerimize kadar işlediği o sese söylüyorum İSTERSEK YAPARIZ!

Toplumsal dönüşüm bireysel dönüşümle, kolektif bilinçle ve bir aradalıkla ve birbirimizi gösterdiğimiz olumlu motivasyonla gerçekleşecek. Hayat içerisinde eğilip bükülüyoruz ama kırılmıyoruz, kuru bir dal değiliz ki niye dimdik durmaya çalışıp kırılalım, canlılığı yaşayalım ki esnekliğimizle yapabildiklerimizle var olalım hayatta. Düşeriz, yeniliriz, deneriz, yol alırız ama hiç beklemediğimiz bir anda yaparız, kavuşuruz. İnancımızı yitirmek, vazgeçmek en kolayı, oysa inanmak adım atmayı, hareket etmeyi, vazgeçmemeyi, çaba ve emek sarf etmeyi gerektirir üstelik bunu yaparken süreçten keyif alıp öğreniyorsan şahane, sonuç senin için önemli olmaktan çıktığı anda kendini sonucun içinde buluverirsin.

Bazen gündemimiz öyle kaotik oluyor ki toplum dediğimiz sarmalın içinde kaybolmuş hissediyor hatta onların “yapamazsın, olmaz, böyle gelmiş böyle gider” söylemleriyle zehirleniyoruz. Bence artık neyi umursayıp neyi umursamayacağımızı da seçme özgürlüğünü ele almalıyız. Arzu ettiğimiz şeyleri ancak dış seslerin olumsuz söylemlerine kulak asmayarak, içimizdeki inançla ve o inancı besleyecek insanların varlığını hayatımızda arttırarak elde edebiliriz.

Hep birlikte yapabileceğimize inancım tam, şimdi olumsuz düşünmeyi bir kenara bırak ve seçimlerinin arkasında dur, yapabilirsin, yapabiliriz…