Geçtiğimiz günlerde, Gazipaşa’da yapılmak istenilen güneş enerji santralleri (GES) projesi, Antalya kamuoyunun gündemine gelmişti.
Yine bir GES var gündemde.
Aslında önceden de vardı bu GES projesi.
Hatırlayacaksınız.
Manavgat Oymapınar Barajı gölüne, suyun üzerine GES planlanıyordu. Ancak bu proje iptal edilmişti. Şimdi aynı şirket, iptal edilen projenin yerine baraj manzarasını gören ve %96’sı şahıslara ait olan tarım arazilerinin üzerine GES yapmak için uğraşıyor.
GES yapmak için uğraşan şirket; Assan Alüminyum A.Ş.
Biz bu şirketi şuradan hatırlıyoruz.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne, kentin su ihtiyacını karşılaması için baraj gölünü kullanmasına izin vermeyen şirket. Büyükşehir Belediyesi su için Oymapınar Barajını kullansa, herhangi bir enerji maliyeti olmadan, doğrudan kente ulaştırabilecek. Assan buna yanaşmadığı için bugün ASAT, yerin onlarca metre altından elektrik kullanarak pompalarla su çıkarmaya çalışıyor.
İşte bu şirket, şimdi de gözünü Manavgat’ın dağlarına dikmiş durumda.
Körfez Gazetesi’nden Ertuğrul Gün’ün haberinden konunun detaylarını da öğreniyoruz.
Habere göre yapılmak istenen GES, 20 futbol sahası büyüklüğünde. Bu büyüklükte bir GES’in üreteceği enerji, 5 bin 952 kişinin, yanlış okumadınız, kişinin enerji ihtiyacını karşılayacak. Yani, Manavgat dağına yapılacak olan GES, bırakın Manavgat’ı, Manavgat’ın bir ya da iki köyüne yetecek kadar olacak. Üstelik bu köylüler, bu enerji için tarım alanlarından olacaklar.
Zaten, Ertuğrul Gün’ün haberine göre, Oymapınar Muhtarı Selçuk Şahin, kendilerinin daha önce yüzer GES’e karşı çıktılarını, bu projeden yeni haberleri olduğunu söyleyerek “bahsi geçen arazilerin büyük çoğunluğu tarım arazisi. Şirket bu arazileri nasıl alacak?” diye soruyor.
Yine projenin yakınında bulunan Bucak Köyü Muhtarı Halit Demir de, “biz bu projeye karşıyız. Manavgat’ın ekosistemine hep birlikte sahip çıkacağız” diyor.
GES projelerinin tamamında, yöre halkı ve çevre savunucuları GES’e karşı olmadıklarının altını çiziyorlar. Zaten, enerji üretim yöntemi olarak baktığımızda da GES en çevre dostu seçenek olarak karşımızda duruyor.
Ancak, GES’lerin yapılacağı alanlar önemli.
Köylünün hayvan otlattığı meraları, tarım yaptığı arazileri gözünüze kestirirseniz, bunun adı enerji üretmek değil, köylünün ekmeğine göz dikmek olur.
O zaman da Korkuteli’den, Gazipaşa’dan, Manavgat’a kadar büyük köylüler size direnir, yaptırmaz.
Sonrasında da bütün kamuoyu, “olmaz olsun böyle enerji” der.
Haksızlar mı?