15-20 kişilik bir grup, kış mevsiminde dağ keçisi avına giderler. Mola verdiklerinde, ateş yakarak dinlenmeye çekilirler. Ancak konakladıkları yerin altı, aslında mağaradır ve ateş buzları eritince keskin kayalıklardan oluşan derin obruğun içine düşerler. Avcı grubun yanlarında giden köpek, köye geri dönüp acı acı uluyarak yardım ister. Şüphelenen köylüler, dağın doruklarına avcıları aramaya gider. Çöken yeri ve mağarayı bulurlar. Canlı kalan bir avcıyı kurtarırlar ancak grubun geri kalanına ulaşmak mümkün olmaz.
Avlanmak için dağlara giden bir grup köylünün yolda vurdukları geyikler, dağdaki obruklara düşer. Avlarını almak için zor bela obruğa giren köylüler kayaların bıçak gibi keskinliği nedeniyle geri çıkamazlar. Sonunda yukarıdan sarkıtılan iplerle kurtarılırlar ancak gruptan bir kişi, obrukta can verir.
Anlattığım bu öyküler, burnumuzun dibinde, Akseki ‘Gidengelmez Dağlarına ait efsaneler.
Gidengelmez’i gördüğünüzde (ister uzaktan, ister fotoğraflarını) kendiniz Game of Thrones dizisinde geçen ‘Kışyarı’nda hissediyorsunuz. Sanki dağın ardında sizi ve toplumunuzu ortadan kaldıracak düşmanlar var da Gidengelmez’i aşamıyorlar.
Öyle bir yer Gidengelmez.
İnsan ulaşamadığı için de dağ keçilerinin, geyiklerin güvenli sığınağı, yaşam ve üreme alanları. 
İşte bu doğa harikası coğrafya insan tehditi altında. İnsanın hem de en kötü niyetlisi.
Gidengelmez Dağlarının Akseki’ye bakan güney yamacında 1960’larda açılan ve hemen yakınında, Seydişehir’de bulunan Alüminyum tesislerinde kullanılan boksit madeni var. Bu maden, Maden Tetkik Arama tarafından, o dönem kamu iktisadı işletmesi olan Eti Alüminyum’a devrediliyor. 
Eti Alüminyum AKP hükümranlığında Cengiz Holding’e, yani beşli çeteye devrediliyor.
Beşli çetenin doymazlığı biliniyor. Burada da aynısı oluyor ve Cengiz Holding, kapasite artırımı ile maden arama sahasını genişletmek istiyor.
Peki Cengiz Holding’in talebi yerine getirilirse, ne olur?
Cevabı, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı’dan alalım:
“Cengiz’in 1700 kat kapasite artışı istediği bu proje geri dönülmez zarara neden olacak. Dört köyün ortadan kalkma riski var. Boksit madeni projesi, sadece ekosistemi değil, bölgenin kültürel, ekonomik ve sosyal dokusunu da tehdit ediyor. Hafriyat tozları ve patlamaların neden olduğu sarsıntılar, kiraz, ceviz ve üzüm gibi ürünlerin yetiştiği bölgeyi tehdit edecek. Su kaynakları, turistik değerler, yüzlerce hektar ormanlık alan yok olacak, halkın geçim kaynakları kurutulacak. Doğal denge bozulacak.”
Sadece bu da değil!
Doğanın katledileceği bölgede yaban keçileri, boz ayılar, porsuk ve sansarlar yaşıyor. Değirmenlik köyü ile 32’si endemik 253 bitki türü ve tarım alanları da zarar görecek. İkisi kritik derecede tehlike altında ve koruma altındaki üç nadir tür de burada yetişiyor. Antalya’nın Akseki ilçesinde Gidengelmez Dağları’ndaki Akseki ve İbradi Ormanları, “Önemli Doğa Alanı” (ÖDA) içinde yer alıyor. Dünya üzerinde sadece bu bölgede yetişen “Colchicum inundatum, Ornithogalum macrum, Silene isaurica” gibi endemik bitkiler var. Yörede yaban keçileri, yünlü kaya uyuru, gökdoğan, tavşancıl ve küçük kartal gibi hayvanlar da yaşıyor.
Son sözü Akseki Belediye Başkanı İlkay Akca’ya bırakalım:
“Alüminyum boksit maden ocağı 630 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsıyor. Maden delme ve patlatma ile çıkarılacak. Ağaçlar kesilecek, cennet çölleşecek” 
Bırakın Gidengelmez, Gidengelmez olarak kalsın. 
Bize, “gidişiniz olsun, gelişiniz olmasın” dedirtmeyin!