Keloğlan’ın köyünden herhangi bir kimseye değil padişahın kızına sevdalanması, ilk bakışta sınıf atlama düşünü akıllara getirse de kahramanımızın Sultan’ın karşısına çıkardığı engelleri aşma yolundaki iradesi, “başkaldırının” unsurlarıyla doludur. Nasreddin Hoca’yı Anadolu’yu kasıp kavuran Timur’la karşı karşıya getiren de bu “itiraz”, “otoriteyi sorgusuzca kabullenmeme” ve “karşı koyma” kültürüdür. Bu toprakların tarihinde Pir Sultan’lar, Bedreddin’ler, Köroğlu ve Dadaloğlu asil birer figür olarak karşımıza çıkıyorsa eğer… Bu, kültür ve sanatın çağlardan bu yana akan protest ruhundan kaynaklanmaktadır.
Anlatılan Biziz!
Yoksul Ruşen Ali’nin, Saray’ın gözdesi Bolu Beyi’nin acımasız vergilerine karşı halkının yanında saf tutması, Bedreddin’in “yârin yanağından gayrı” her şeyi insanlarıyla paylaşma sevdası, Pir Sultanların “gelin canlar bir olalım” diye haykırması veya Dadaloğlu’nun dağları mesken tutması işte hep bu yüzdendir. Nâzım’a “memleket”i yazdıran duygu, Abidin Dino’ya elleri çizdiren tutku, Fakir Baykurt’a yoksul köylüyü anlatan vurgunun nedeni budur.
Anlatılan, evrensel bir çizgi izleyerek And Dağları’ndan, Sierra’lardan Paris Barikatlarına, Sivas ellerinden Toroslara ve Afyon Ovasına bizim hikayemizdir.
Bir Güzel Etkinlik
Bu cumartesi (yarın) saat 14.00’te Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde, çok da rastlanmayan bir atölye çalışmasıyla karşınızda olacağız. Muratpaşa Belediyesi ve Modern Zamanlar Sanat Derneği işbirliğiyle hazırlanan “Türkiye'de Protest Müziğin Tarihi" adlı etkinlikte belgesel gösterimi yapılacak; İlke Türkdoğan ve Grup Haziran eşliğinde küçük bir dinleti sunulacak, şiirler seslendirilecek. Ücretsiz atölye çalışmasına tüm dostlarımız davetlidir.
Protest Müzik etkinliğinde bu toprakların başkaldırı ruhunu yansıtan Ruhi Su'lar, Tülay German'lar, Barış Manço, Fikret Kızılok, Moğollar, Cem Karaca, Rahmi Saltuk, Sadık Gürbüz, Ali Rıza Binboğa, Melike Demirağ, Selda Bağcan, Edip Akbayram gibi isimlerin eserleri yer alıyor, belgeselde kimi toplumsal olayların izdüşümünde bu müziğin gelişim aşamaları gözler önüne seriliyor. 60’ların görece demokratik ortamı, öğrenci hareketlerinin doğuşu, 12 Mart dönemi, 1 Mayıs 1977 gibi dönemlerin sosyal içerikli bir müzikte yansımalarını bulması ele alınıyor.
Ümit Uysal Sürprizi
Programda bir de sürpriz yer alıyor. Muratpaşa Belediyesi’nin başarılı bir yerel yönetici olmasının dışında gerçek bir kültür ve sanat insanı olan değerli başkanı Ümit Uysal, dönemin ruhunu ele alan bir türkü ile etkinliğe solist olarak katılıyor.
Shakespeare'in “ulusların şarkılarını yapanların siyasete yön verenler kadar kıymetli olduğu “ ya da bir halk deyişinde söylendiği gibi, “sazın teline vurulan mızrabın atom bombasından çok daha etkili olacağı” düşüncesinden beslenen bu etkinliği kaçırmayın.