“Ey, başkalarının acısıyla kaygılanmayan insan, sana insan demek yakışık almaz.” Şeyh Sadi
Her haber dinlediğimizde ya orman yanıyor ya da ağaçlar yok ediliyor. Doğa bize en güzel yaşamı sunarken, acaba insan olan bizlerin doğayla derdi nedir? Her orman yangının arkasında öyle ya da böyle insan kusuru çıkıyor. İnsan olmanın zorun zoru olduğunu her gün öğreniyoruz. Yine de insan isterse insan olabilmek, insan kalabilmek mümkün olmalı.
Orman yangını tırmanıyor, insanlar (İnsan olabilmişler) canla başla yangını söndürmeye çalışıyor. Bazen kendi canlarından oluyorlar. Televizyonda haber sunucu yangın görüntüsüyle birlikte anlatıyor. “Yangın kontrol altına alınmaya çalışılıyor, çok büyük bir alan yanmış durumda ama henüz can kaybı yok.” O zaman tüylerim ürperiyor. Nasıl yani can kaybı yok? Ormanın içinde yaşayan bin bir çeşit can ne oluyor? Kuşlar uçabildi diyelim, ya uçamayanlar? Ağaçların başında yaşayan kanatsızlar, börtü böcekler, sürüngenler vb. onlar can değil mi? Demek ki biz insanlar, henüz başkalarının acısını duymayı öğrenememişiz. Yanlış hatırlamıyorsam Tolstoy diyor ya “Kendi acını duyarsan canlısın, başkalarının acısını duyarsan insansın," diye.
Gördüğümüz yanlışlara aldırış etmemeyi de son yıllarda öğrendik. Yol kıyılarında yığınla boş şişe atıkları, ormanın içinde cam kırıkları, plastik artıkları istemediğimiz kadar. Bunların ısıyı arttırdığını, yangına neden olabileceğini herkes öğrendi, atmamayı, ya da görünce alıp çöpe doldurmayı neden herkes öğrenemedi? Her fırsatta zekâmızla övünen bizlere ne oldu, kütleştik mi? Kusura bakmayınız bu yazı biraz sert oldu. Diyeceksiniz ki kim okuyup da mesaj alacak ki? Yine duyarlı insanlar okur yine duyarlı insanlar söyler, dinler. Ruslar diyor ya “Türkler söylemez, söylenir, “diye.
Yetkim olsaydı eğer; tutsaklara, askerlere ve gönüllülere orman diktirirdim. Ülkeyi ormana bular, iklim krizine, susuzluğa, yağmurlara az da olsa çare bulmaya koşardım. Ormanı yakana, ormanı kesene, ormana villa dikene hukuksal yolları açar, gerekeni yapardım.
Doğaya yapılanlara karşı öfkemi dile getirdim, sözlerim asla insan olana değildir. Umarım bir gün bizim ülkemiz de Avrupa gibi yemyeşil orman olur.