Formula 1 yarışlarını izleyenler bilecektir. Formula 1 yarışı, yarışın düzenleneceği pistte Cuma günü başlar ve pilotlar, piste alışmak için, pistte alışma turları atarlar. Cumartesi günü ise kimin hangi sırada başlayacağını belirleyen sıralama turları yapılır. Burada, pistte bir turu en kısa sürede bitiren yarışa birinci sıradan başlar. Pazar günü de, bildiğiniz gibi, yarış gerçekleştirilir.
CHP’de, Formula 1 yarışı benzetmesi ile ısınma turlarını bitirerek, sıralama turlarını beklemeye başladı. 5 Ağutos’tan itibaren ilçe kongreleri başlayacak.
Bu sürece girmeden önce, durum tespiti adına bazı konuları gündeme getirmekte fayda var.
Hepimiz biliyoruz. Ülkemizde istihdam sorunun çözümü, devlet olarak tanımladığımız kamu kaynaklarıdır. Bu kaynaklar da, iktidarın meşrebine bağlı olarak toplumun belli kesimlerini önceler.
Şöyle bir tarihe doğru uzanalım önce.
1991 seçimleri iktidara gelen SHP – DYP koalisonu, toplumdaki sol kesimlerin devlette istihdamının önünü kısmi olarak açmıştı ve bu da 12 Eylül nedeni ile zor günler yaşayan solcuların hem toplumsal ekonomik olarak bir nebze nefes almalarına yol açmıştı. Solcuların kamuda istihdamı, çeşitli aşamalarla 1990’ların sonuna kadar devam etti.
2002 seçimleri ve AKP’nin iktidara gelmesi ile kamuda istihdam tamamen bir kesimin, islamcı, çıkarına göre kullanıldı. Bu aşamadan sonra AKP, kamu istihdamında kendisine yakın isimleri devlete taşıdı ve korudu, kolladı. 2010’lar ile birlikte bu uygulama iyiden iyiye şirazesini kaybetti ve AKP dışında kalan toplum kesimlerine yaşam hakkı tanınmamaya başlandı.
Bu noktada, toplumun AKP dışında kalan kesimlerinin yaşamlarını devam ettirebilmeleri ve bir işe sahip olabilmelerinin aracı olarak belediyeler kaldı ve belediyeler aracılığı ile özellikle solcuların yaşamlarının devam ettirebilmeleri sağlanmaya başlandı.
Belediyeler, son tahlilde, siyasetle iç içe yürüyen kurumlar. Çünkü belediye başkanları, görevlerine devam edebilmek için seçimlere giriyorlar. Seçime katılabilmek için de partilerinden aday gösterilmeleri gerekiyor.
İşte CHP’de sıkıntı burada başladı. Çünkü belediye başkanları, elde ettikleri bu istihdam gücünü, kamu yararına kullanmak yerine, parti içindeki güçlerini pekiştirmeyi tercih ettiler. İşe aldıkları, ekmek verdikleri insanlar üzerinden partide bir güç odağı, ağırlık dengesi haline gelmeye başladılar. Bu sorun kartopu gibi büyüyerek bu günlere gelindi ve tüm ülkede CHP kongrelerinde yaşadığımız fotoğraflar karşımıza çıktı. İşin aslı da, hiçbirimiz bu fotoğrafları sevmedik. Siyasetten soğuduk, CHP’den soğuduk.
Sonuç olarak, belediyelerin elinde bulunan istihdam gücü artırdı. Ama bu güç artarken, tarihin bir tunç yasası unutuldu.
Güç, yozlaştırır; mutlak güç mutlak yozlaştırır.