Sonunda CHP’nin ön seçin günü geldi çattı. 
Bugün 1 milyon 750 bin CHP üyesi sandığa giderek, Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı için oy kullanacaklar.
Başlangıçta ön seçime katılım oranı merak konusuydu. “Tek adayın olduğu bir ön seçim mi olur?” soruları havada uçuşuyordu. 
Sonra bu soru yerini, “anlamlı bir katılım sağlanmazsa, Ekrem İmamoğlu tabanından güvenoyu alamamış olur” kaygısına bıraktı, ki haklı bir kaygıydı.
Fakat, beklenen ama istenmeyen bir olay gerçekleşti ve iktidar hem CHP’ye hem de Ekrem İmamoğlu’na, “al da at” dercesine gollük bir pas gönderdi.
Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının geri alınması, sabahında kendisinin gözaltına alınması hem İmamoğlu hem de CHP için bulunmaz bir nimetti. 
CHP, anında tepki vererek konsolide oldu ve Cumhurbaşkanlığı ön seçimine katılım kaygısı gündemden düştü.
Bu arada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den bir çağrı geldi. Ön seçimde, CHP üyesi olmayanlar için bir ‘dayanışma sandığı’ kuracaklarını, üye olmayanlarında bu sandığa oy kullanabileceklerini açıkladı ve bir anda Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını genel kamuoyuna açarak, bir anlamda güvenoyu istedi.
Hafta içi yaşanan gelişmeler ve toplumsal olaylar, bu dayanışma sandığını, CHP üyelerinin kullanacağı oyların önüne geçirdi ve dayanışma sandığı, taktik plandan çıkıp stratejik bir noktaya yerleşti.
Bugün beklenti, CHP üye sayısının çok üstünde bir sayının dayanışma sandığından çıkacağı yönünde. 
Bu saate kadar da ülke genelinden gelen sandık görüntüleri de bu beklentiyi doğrular yönde.
Bütün bir ülke bugün dayanışma sandığına gidiyor. çünkü son bir haftada yaşananlar, AKP hükümranlığının devamında yaşananların bir fragmanı oldu ve herkes aslında AKP demokrasinin ne menem bir şey olduğunu eylemli olarak öğrendi.
Artık kimsenin diplomasının garanti olmadığını öğrendi.
Artık demokratik tepki hakkının nasıl engelleneceğini öğrendi.
Artık üniversite rektörler aracılığı ile kampüslerine alınan polislerin şiddeti ile öğrendi.
Artık RTÜK Başkanının medyaya tehditleri ile öğrendi.
Hasılı, AKP hükümranlığının gideceği noktayı son bir hafta çok iyi izledik.
Sadece bunu öğrenmedi Türkiye.
İstiklal Marşı’nın “ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım” kıtasını 500 bin kişinin aynı anda ve ezberden okumasını da öğrendi.
Polisin de kendilerinden birisi olduğunu ama gerekirse barikatların nasıl yıkılacağını öğrendi.
Valilerin bütün yasaklamalarına karşın, sokağa çıkıp o yasak kararının yazılı olduğu kâğıdı meydanlara toplanarak nasıl çöpe atılacağını öğrendi.
Gezi eylemlerinde yapılan hataların tekrarlanmamasını öğrendi.
Özetle, iktidara giden yolun kendi örgütlü gücünden, kendi inisiyatifinden geçtiğini ve demokrasinin sadece sandık olmadığını yeniden hatırladı ve olayın sadece Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı değil, ülkemiz demokrasisinin olduğunu öğrendi.
Bütün bu nedenlerle boş verin bugün her şeyi.
Kendinize en yakın CHP sandığına gidip, oy kullanın. Çünkü kullandığınız oy pusulasının üzerinde her ne kadar Ekrem İmamoğlu resmi ve adı yazılı olsa da aslında ülkemizin, demokrasimizin ve çocuklarımızın geleceğinin olduğu bilinci ile oyunuzu kullanın.
Ülkemizin geleceğine sivil darbe yapanlar değil, siz oyunuzla el koyun.