Malum, gündemimiz seçim. Bugün şu ittifaklar meselesine bakalım. Özellikle de artık oylar konusuna; çünkü bu alanda ciddi bir kafa karışıklığı var.
Artık herkes biliyor. Ülkemizde D’Hont sistemi uygulanıyor. Bu sistem, Belçikalı hukuk ve matematikçi Victor D’hont tarafından tasarlanmış bir hesaplama yönetimidir. Ülkemizde de 1961 seçimlerinden beri (1965 genel, 1966 ara seçimi hariç) uygulana gelmektedir.
D’hont sistemi en basit anlatımı ile partilerin aldıkları toplam oyun, her vekil çıkardıkça önce 2’ye, sonra 3, 4, 5.’e bölünmesidir. Örnekle açıklayacak olursak;
Bu tabloya göre, A Partisine 1. olduğu için bir milletvekili verilir. A Partisinin oyu 2'ye bölünür. A Partisinin oyu hâlâ en çok olduğu için A Partisinin oyu bu sefer 3'e bölünür. (60.000/3=20.000). Bu işlemden sonra en çok oy B Partisinde olduğu için B'ye bir milletvekili verilir ve oyu 2'ye bölünür (25.000/2=12.500). Kalan sayılar arasında en büyük A olduğu için bir milletvekili daha verilir ve A'nın oyu bu defa 4'e bölünür (60.000/4=15.000). Ortaya çıkan sayılar arasında en büyük oy yine A'nın oyu olduğundan yine bir milletvekili verilir ve bu kez de oyları 5'e bölünür (60.000/5=12.000). Bu işlemden sonra en büyük oy C'ye aittir ve C'nin hanesine 1 milletvekili eklenir; C'nin oyları 2'ye bölünür (14.000/2=7.000). Bu yedinci ve son işlem sonucunda en büyük sayı B'ye ait olduğu için son milletvekilini B Partisi alır.
D’hont sistemi kısaca böyle.
Şimdi gelelim ittifaklar ve oy dağılımlarına. Bu konu önemli; çünkü 14 Mayıs seçimlerine, 2018 seçimlerinde uygulanan sistem ile gitmiyoruz.
2018 seçimlerinde, bir seçim bölgesinde geçerli oylar ile önce ittifakların çıkardığı toplam vekil sayısı hesaplanıyordu. Sonra da ittifak içindeki partiler, ittifakın elde ettiği vekil sayısını kendi içlerinde paylaşıyordu. Her iki dağılımda da D’Hont sistemi kullanılıyordu.
Bunu da 2018 Antalya seçimi ile örnekleyelim. 2018 genel seçiminde Antalya’da, Millet İttifakı %47 ile 8, Cumhur İttifakı da %45,1 oyla 7 vekil çıkarmıştı. Kalan 1 vekili de, ittifaklara dâhil olmayan HDP almıştı.
Bu dağılımın ardından, Millet İttifakını oluşturan CHP ve İyi Parti, toplam 8 olan Millet İttifakı vekilini CHP 5, İyi Parti de 3 olacak şekilde paylaşmışlardı. Aynı şekilde Cumhur ittifakı, 7 olan vekil sayısını AKP 6, MHP 1 olarak bölüşmüşlerdi.
14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimde işte bu noktada kritik bir değişiklik yapıldı. Şöyle ki milletvekili dağılımında, 2018’de yapılan, önce ittifak vekillerinin belirlenmesi uygulaması kaldırıldı ve yerine, her partinin bağımsız olarak çıkardığı milletvekiline dönüştürüldü. Bu yolla, il genelinde tek başına bir vekil çıkarma gücü olmayan, ancak ittifak içerisinde olduğunda vekil çıkarabilme durumunda olan partilerin avantajlarının önü kesilmiş oldu.
2018 seçimlerinde Antalya’daki partiler iki sistemde de aynı vekil sayısını çıkarabilecekleri için biz bu değişikliğin vahametini fark etmemiştik.
Ancak şimdi Antalya’da bu konu yakıcı hale geldi. Bu değişiklik Emek ve Özgürlük İttifakını doğrudan etkileyecek. Çünkü Yeşil Sol Parti ve TİP’in alacakları toplam oy, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ülke genelindeki %7 barajını aşmaktan başka işe yaramayacak. Eğer 2018 sistemi olsaydı, Yeşil Sol Parti ve TİP’in aldıkları toplam oya göre vekil sayısı belirlenecek, ardından da bu sayıdan elde edilen vekil Yeşil Sol Parti ve TİP arasında bölüştürülecekti. Oysa şimdi, Yeşil Sol Parti ayrı TİP ayrı ayrı sayılacak ve birinin aldığı oy, Antalya’dan vekil çıkarmak için diğerinin işine yaramayacak. Millet ve Cumhur İttifakı, normal dağılımlarına ulaşabilecekleri için yeni sistemin sıkıntısını hissetmeyecekler.
Özetle, yeni sistem hiçbir şey getirmiyor; sadece götürüyor.