Antalya bir seçimi daha geride bıraktı. Ortaya çıkan tabloda da Antalya’da MHP sürprizi yaşandı. Genel kanı, MHP’nin bir vekil çıkarabileceği yönündeydi ama bu oy sayısı ve yüzdesi beklenmiyordu. Yüzde 10 oy alan MHP mevcut vekili Abdurrahman Başkan’ın yanına eski il başkanı Hilmi Durgun’u da ekledi.
AKP ise, 2018 genel seçimlerine göre yaklaşık 5 puanlık bir oy kaybı yaşamasına rağmen vekil sayısını koruyarak 6 vekili Ankara’ya yolladı.
Böylelikle Cumhur İttifakı Antalya’da toplam 8 vekil çıkarmış oldu ve 2018’e göre bir vekil fazla elde etti.
Gelelim Millet İttifakı’na Zira orada, CHP’de oy artışı olmasına rağmen ciddi tahribat var.
CHP’nin bu seçimde birinci parti olacağı belliydi. Ancak oy artışı beklenen düzeyde gerçekleşmedi. Oylarını yaklaşık yüzde 2,5 artıran CHP 6 vekil kazandı. Ancak, CHP’nin Antalya’da 4 vekili olacak. Çünkü 4. Ve 5. Sıra milletvekillerinin birisi Gelecek Partisi’nden, diğeri de Saadet Partisi’nden. Gelecek Partisi’nden aday olan Serap Yazıcı Özbudun sahada çalışırken, 5. Sıra Saadet Partisi adayı Şerafettin Kılıç, deyim yerindeyse evinden çıkmadan vekillik koltuğunu kaptı ve bu sonuçla, CHP’nin Antalya vekil sayısı 4’e düştü. TBMM açıldıktan sonra, bu iki adı Antalya’ya bir daha görür müyüz, göremez miyiz, takdirini size bırakıyorum. CHP’de bir diğer önemli faktör, ittifak dışında kalan isimlerin listedeki yerleriydi. Yaklaşık 40 yıl Antalya’da liste başı olmuş Deniz Baykal’ın koltuğuna oturan Sururi Çorabatır bu koltuğu ne kadar doldurabilecek, ciddi bir soru işareti var. Toplamda Antalya seçmeni CHP’nin bu ittifak ve kendi vekillerine olan tepkisini gösterdi. Bu sonuçlar CHP il yönetimi tarafından ne kadar doğru okunabilir, orası da soru işareti.
İyi Parti’de de durum farklı değil. Orada da liste tepkisi, İyi Parti’nin genel düşüş trendi içerisinde kendisini gösterdi ve bütün eleştiri okları, 4. Sıra adayı Ayşen Kurt üzerinde yoğunlaştı. Ayşen Kurt’a olan tepki, 2018’de İyi Parti’nin Türkiye’de en yüksek oy aldığı il olan Antalya’da yaklaşık yüzde 6 oy kaybına neden oldu.
Bu sonuçlarla Millet İttifakı da 8 vekilde kaldı.
Gelelim Emek ve Özgürlük İttifakı’na
Kitabın ortasından konuşalım. Listeler açıklanmadan önce Yeşil ve Sol Parti ve TİP’e, Antalya’da tek liste olarak girilmesi yönünde yoğun bir baskı vardı. Ancak TİP bu talebe kulaklarını tıkayarak Antalya’da ayrı bir liste çıkardı. Üstelik, romantik bir hareketle, Barış Atay’ı ikinci sıraya yazarak bir anda gündem oldu. Listeler açıklandıktan sonraki yazımda, “TİP, çok üzüleceği bir sonuçla vekil çıkaramayacak” demiştim ve TİP’li dostlarımız bana çok kızmışlardı. Hatta TİP İl Başkanı, aday tanıtım toplantısında “bizi romantik bularak hareketimizi küçümseyenler var” demişti. Oysaki bu ‘romantizm’ tespiti küçümseme değil, bir durum analiziydi ve maalesef bu analiz doğru çıktı.
TİP’in ayrı listede girmesi, az daha Yeşil ve Sol Parti’nin vekil çıkaramamasına neden oluyordu. Seçimi izleyenler hatırlayacaktır. Yeşil ve Sol Parti, 15 Mayıs saat 01.30’da, yurtdışı oyları ile vekil çıkarabildi ve Saruhan Oluç’u Ankara’ya yollayabildi. O saate kadar vekil sayısı 7 olan CHP 6 vekile indi ve Yaşil Sol Parti’ye bir vekil kaydı. Oysa, TİP ve Yeşil Sol parti tek listeden girselerdi, iki vekil garantiydi. Barış Atay hamlesini de tek liste içerisinde yapsalardı, yaratılan hava ile 3. Vekili de yollama potasına geliyordu.
Neyse olan oldu. Siyaset, biraz da ders alma sanatıdır aynı zamanda. Dilerim iki parti de gerekli dersleri çıkarırlar.
Son olarak, Cumhurbaşkanlığı sonuçları Antalya için ciddi bir hayal kırıklığı. Çünkü, bugünkü Millet İttifakının çıkış noktası olan 2017 referandumundaki ‘hayır’ bloğu, yüzde 59 ile ‘hayır’ demişti. Sonrasında da 2018 genel seçimlerinde Millet İttifakı toplamda yüzde 57 oranına ulaşmıştı. Bugün alınan yüzde 53, üstelik bugünün siyasal havası içerisinde, tartışmasız başarısızlıktır ve bu başarısızlığın siyasi bir faturası olmalıdır. Önümüzdeki günlerde, özellikle 28 Mayıs’tan sonra bu fatura gündeme gelecektir.