Ülke olarak yine zor günlerden geçiyoruz.
Öyle bir salgın yayıldı ki; ne zengin tanıyor, ne fakir. Ne genç tanıyor, ne ihtiyar. Üstelik bu kez parası olanların kaçabileceği güvenli bir ülke de yok.
Sürekli duyduğumuz, “Hepimiz aynı gemideyiz” deyimi bu kez karşılığını bulmuşa benziyor.
Hayatın durma noktasına gelmesi, okulların tatil olması, işyerlerinin kapanması ve diğer kısıtlamalar birçok insanın kimyasını bozmuş durumda.
Tüm uyarılara rağmen, sokağa çıkanlar bildiğini okumaya devam ediyor. Üstelik ailesi ile yürüyüş yapmak isteyenler, piknik keyfini düşünenleri görünce, işin ciddiyetini anlamadığımızı net bir şekilde görüyoruz.
Yaşanan salgın, sağlığımız için hayati risk taşıyor. Son günlerde hayatını kaybedenlerin yaşına bakınca, sadece 65 yaş üzeri insanlar için tehlike olmadığını da gözlemleyebiliyoruz.
Virüsün adı belli, riski ortada. Alınacak tedbirler konusunda yapılan uyarılar hergün tekrarlanıyor.
Elbette zor günler geçiriyoruz ve bu günlerin travmasını atlatmak belirli bir süre alacak.
Tarım ve turizmden geçinen Antalya, bu işin bedelini biraz daha ağır ödeyeceğe benziyor.
Ancak ülke olarak böylesine zor günlerde gösterdiğimiz dayanışma ön plana çıkıyor.
Tüm kamu kurum ve kuruluşları ellerinden geleni yapıyor. Hiçbir şey yapamayan uyarı görevini yerine getirerek insanların evlerinden çıkmasını engellemeye çalışıyor.
Son yıllarda yaşadığı değişimle ön plana çıkan Antalya firması ANTBİRLİK de, hem çiftçisine hem de üyelerine destek veriyor. Desteğini sadece çiftçi ve üyeleri ile kısıtlamayıp, tüm Serik halkına maske ve eldiven dağıtıyor.
Birliğin genç ve çalışkan başkanı Mustafa Yavuz, her zaman olduğu gibi yine örnek olacak çalışmaya imza atıyor.
Talep artınca maske ve eldiven siparişini ikiye katlayıp, virüsün en az insana temas etmesini sağlamaya çalışıyor.
Mustafa Yavuz gibi örnek başkanları var Antalya’nın.
Birçok oda ve STK başkanı da ellerinden geldiğince daha çok insana yardım etmeye çalışıyor.
Evet zor günlerden geçiyoruz, hem de çok zor ve kritik günlerden…
Ancak böyle günlerde ülke olarak kenetlenerek ayakta kalmaya alışık bir millet olduğumuz için en az hasarla bu beladan kurtulacağımıza inanıyorum.