Akşam cehepeli yatan 15 milletvekili sabah iyi partili kalkınca… İktidar cephesinin ayarı bozuldu! Açıklama üzerine açıklama yapıyorlar… “Ahlaksızlık!... Rezalet!... Siyasi mühendislik!... Aldatma!... Hile!... İlkesizler ittifakı!... Şeffaf, dürüst, meşru değil!...” diyorlar. *** Adalet, kalkınma ve demokrasi getireceğim deyip getirmiyorsan… Ekonomiyi düzelteceğim deyip düzeltmiyorsan… Bedelli askerlik çıkarmam deyip çıkarıyorsan… İşsizliği azaltacağım derken arttırıyorsan… Askeri vesayeti kaldıracağım derken, tek adam vesayetine geçiyorsan… Darbeyi önledim diyerek ülkeyi KHK’larla yönetiyorsan… Erken seçime gitmeyeceğim diye konuşurken baskın seçim yapmayı planlıyorsan… Dün kendisine ağza alınmayacak hakaretler yağdırdıklarınla bugün el ele seçime gidiyorsan… Problem olmuyor ama muhalefet sana karşı bir hamle yaptığı zaman “ayıp” öyle mi? Akepe iktidara geldikten sonra bu ülkede neyi bıraktığımız yerde bulduk ki? *** Geçmişte fetö terör örgütünün savcıları insanları vatan haini diye yargıladılar, gizli belgeleri Yunanistan’a, İsrail’e satmakla suçladılar, yandaş gazeteciler bu savcıların heykelini falan dikmekten bahsettiler... Sonra bir baktık, o savcılar yurt dışına kaçmış, biri Yunanistan’a kaçarken yakalanmış, vatan haini olmakla suçlanıyorlar, aynı gazeteciler adamlara hakaretler yağdırıyorlar. Geçen yıl üniversite sınavına girip İstanbul Tıp Fakültesini kazananlar, geçen hafta mecliste kalkan eller yüzünden İbni Sina Tıp Fakültesi’nden mezun olacaklar! Seçimlerde oy kullanıp bizi yönetsinler diye bir sürü milletvekili seçmiştik, tek adam tarafından yönetiliyoruz. Dün milliyetçi diyerek bir partiye oy verenler, önümüzdeki seçimlerde milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyenlerle yapılan ittifaka oy verecekler! Devletin şeker fabrikasında memur olarak çalışanlar, hoop! özel sektörde patron kölesi haline gelmek üzereler! Bölgenizde belediyeyi yönetsin diye bir partiye oy verseniz, belediye başkanının kim olacağını sizden 100 kilometre uzaktaki seçmenlerin oyu belirliyor! Son seçimleri kazanan başbakan ve belediye başkanlarından bazıları metal yorgunu bunlar diyerek görevden alındılar! Bir seçimde hiç bir parti tek başına çoğunluğu sağlayamadı, cumhurbaşkanı ikinci sıradaki parti başkanına hükümeti kurma görevi vermeden seçimleri yenilemeye gitti! Başbakana bina yapıyoruz diye inşaata başladılar. Bina bitti cumhurbaşkanı oturuyor! Çocuğunuz ilkokula başlarken doktor, mühendis olsun istiyorsunuz, okulu bitirdiğinde imam oluyor! Seçimlerde aman mührü dikkatli basayım, oyum geçersiz sayılmasın demiştik, seçim sonuçlarını mühürsüz zarflardaki oylar belirledi! Avrupa Birliğine gireceğiz diye kutlamalar yapıldı, kendinizi Ortadoğu cehenneminin ortasında bulduk! Vatandaş olarak Avrupa’ya vizesiz gireceğiz diye sevindik, bakanlarımızı sınır dışı edip, cumhurbaşkanına gelme dediler! Komşularımızla sıfır sorun yaşayacağız denmişti, sıfır dostumuz var, kavga etmediğimiz ülke kalmadı! Ohal teröre teslim olmaktır diyenler, bizi ohal ile yönetiyorlar! Deve, hörgüç hikayesi! *** Muhalefet baktı ki seçimin yolları taşlı… Onbeş cehepeli’nin partilerinden istifa ederek iyi partiye geçmesi, onun mecliste gurup kurmasını ve seçimlere katılmasını sağlaması, muhalefetin iktidara karşı bir savunmasıdır. Bu milletvekillerinden her biri demokrasi kahramanıdır. *** Durumun özeti şudur: Onbeşliler gidiyor, İktidarın gözü yaşlı, Sen dolandın, muhalefet de dolandı, Şimdi gel seçime.