9 Ocak 1853 günü, Saint Petersbourg’da Rus Çarı I. Nikolay’nın şerefine bir gece düzenlenmektedir... Gecenin ilerleyen vakitlerinde, Çar I. Nikolay, İngiliz Elçisi Sör George Hamilton Seymour ile konuşurken:
“Türkiye işleri pek karışıktır. Bu memleket, kendi kendine parçalanıyor. Düşüşü çok büyük ve felaketli olacaktır... Kollarımızın arasında hasta, çok ağır hasta bir adam var.” der.
***
Bu konuşmadan sonra, Osmanlı Devleti için “Hasta Adam” deyimi kullanılmaya başlar.
Deyim, ekonomisi kötü devletler için kullanılmaktadır.
***
Erdoğan, yıllar önce çeşitli konuşmalarında İstanbul için şunları söylemişti: “İstanbul, Türkiye'nin özetidir. Türkiye'nin 80 vilayetinin tamamının da İstanbul ile insani ve fiziki bağlantısı vardır. Öyleyse İstanbul'u anlatmak, Türkiye'yi anlatmaktır. İstanbul'a hizmet etmek, Türkiye'ye hizmet etmektir... İstanbul'u herhangi bir şehir gibi yönetmeye kalkmak, bu şehre de ülkemize de ihanettir. Elimizdeki hazinenin kıymetini bilmek ve ona göre hareket etmek mecburiyetindeyiz. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.”
***
Hepiniz bilirsiniz, modern tıpta kişiden alınan bir damla kan ile yaşadığı veya yaşayabileceği hastalıkların nedenini saptamak mümkün.
Doğru zamanda ve doğru biçimde yapılan bazı tetkikler hayat kurtarıcı olabilir.
***
O zaman madem ki İstanbul Türkiye'nin özeti, İstanbul’a kanal açmaktan önce, kan alıp tetkik yaparak Türkiye’nin tekrar hastalığa yakalanıp yakalanmadığını anlamak lazım!
***
Mesela, kan sayımı yapılarak Türkiye’nin geleceği aydınlık beyinler olan alyuvarlarımızın azaldığı AKyuvarların arttığı görülebilir.
Sedimantasyona bakılıp toplumsal çöküşün hızı saptanabilir. Romatizma yüzünden mi ilerleyemiyoruz? Mikrobik bir durum mu var? Yoksa yılgınlığımızın sebebi toplumu saran kanser mi?
Ekonominin damarları yüksek kollestrol ya da trigliserit yüzünden mi tıkanıyor acaba?
Doğaya olan düşmanlığımız, çevre kirliliği, betonlaşma aşkımızın nedeni kretatin ya da ürik asit yüksekliğinden mi?
Kadın cinayetleri, şiddet ve magandalık kan şekerimizin yüksek olmasından kaynaklanabilir mi?
Troponin yükselmesi kalbimizi etkileyip sevgisizliğe yol açabilir mi?
Ve belki de bunlar gibi bir çok şeyin nedenini İstanbul’dan kan alıp tahlil yaparak saptayabiliriz.
***
Sonuçları gördükten sonra da karar veririz...
Doktorumuz gerekli tedaviyi yapıp uygun ilaçları vererek bizi iyileştirebilecek mi?
Yoksa arkamızdan bir fatiha okumakla yetinecek mi?