Antalya
07.03.2023
A
GÜNDEM , YEREL YÖNETİM-BÜROKRASİ
Antalya 'Check up'a girmeli
Antalya 'Check up'a girmeli

ATSO Başkanı Ali Bahar, büyük deprem sonrası güvenli binalarının öneminin bir kez daha anlaşıldığını vurguladı. Bu konuda konut ve işyeri sahiplerine bazı önerilerde bulunan Bahar, “Şehrin bu anlamda kendi ‘Check-Up’ını yapması gerekiyor.” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, kent ekonomisinin olası afetlerden sağlam çıkabilmesi için gerekli kontrol ve önlemlerin vakit kaybetmeden yapılması gerektiğine dikkati çekti. Depremin insanların sadece evlerini değil, ekmek teknelerini de yok ettiğini aktaran Başkan Bahar, “Restoranlar yok oldu, bakkallar, marketler yok oldu, giyim mağazaları, tamirhaneler, ekmek teknelerimiz yok oldu. Depremlerde sadece insanımızın değil, ticaretimizin ve kent ekonomisinin de  enkaz altında kalmaması için binalarımızı bir an evvel kontrol ettirmemiz gerekmektedir. Biz iş yerlerimizin olası afetlere dayanıklı olmasını, ticaretimizin canlı kalmasını istiyoruz. Dolayısıyla şehrin bu anlamda kendi ‘Check-Up’ını yapması gerekiyor. Güçlendirme yapılması gereken binalarda zaman kaybetmeden çalışmalara başlanmalı. Devletimiz uygun kredi paketleri ile güçlendirme çalışmalarını desteklemelidir.” dedi.

BİNALAR KONTROL EDİLMELİ

Rutin bina kontrollerinin bir zorunluluk haline gelmesini talep eden Bahar, “Antalya’daki yapılaşmanın yoğunluk olduğu 100. Yıl, Güllük, Şarampol, Milli Egemenlik, Konyaaltı, Atatürk Caddeleri, Kapalıyol gibi ticaretin canlı, olduğu bölgedeki esnafımızdan ve konut sakinlerinden, bina kontrollerini ivedilikle yaptırmalarını özellikle rica ediyoruz. Asansörlerin, havuzların, iklimlendirme ekipmanlarının bile periyodik kontrolleri yapılmak zorundayken, binaların denetlenmemesi bizce can kaybının bu kadar büyük olmasındaki ana unsurlardan biridir. TOBB heyeti ile deprem bölgesinde yaptığımız ziyarette, yıkılan bazı binalarda, iş yerlerine alan açmak için taşıyıcı sistemlerde tahribat yapıldığı, hatta kolon kesildiği iddialarını işittik, konu hakkında çok sayıda haber de yayınlandı. çMekân planlamasının olmadığı, gerekli denetimlerin yapılmadığı bir kentte, bunu üzülerek söylüyorum bina yapısını bozabilecek tadilatların yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Yaşadığımız afette, iş yerlerine alan açmak için kolon kesmek gibi ölümcül tadilatların izine rastlanması, ticari alan planlamasının ve denetimlerin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.” diye konuştu.

TOPLU İŞ YERLERİ

Antalya’nın ticari alan planlamasının ATSO’nun ana gündem maddesi haline geldiğini ifade eden Bahar sözlerini şöyle sürdürdü: “OSB’ler Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı şemsiyesi altında nasıl kurulabiliyorsa, ihtisas ticaret merkezleri ve toplu işyerleri, hatta akıllı lojistik merkezleri de Ticaret Bakanlığı ve TOBB ortak şemsiyesi altında, her şehirde planlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Deprem gündemiyle, Antalya’nın geleceğine dair planlamaların acilen masaya yatırılması gerekmektedir. ATSO olarak konuyu hem ulusal proje olarak gündemde tutacağız hem de gerekli lobi faaliyetlerini yaparak tüm kurumların önceliği haline getireceğiz.” HABER MERKEZİ

 

GÜVENLİK İÇİN

TESİSAT ÖNEMLİ

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Şaban Tat, depreme karşı güvenli binalar inşa ederken elektrik ve doğalgaz tesisatı ile asansörlerin da güvenli hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Tat, Ülkemizde deprem güvenliği konusundaki faaliyetlerin, sadece binaların temel yapılarının korunması üzerine yoğunlaşılmıştır. Tesisatlarda sismik koruma konusu ise özel olarak ele alınan bir husus olmaktan uzak kalmış, bu konuya gereken önem verilmemiştir. Ülkemizde beklenen olası depremlere karşı alınması gereken en önemli tedbirlerin başında, can güvenliği tesisatlarının güvence altına alınması gelmektedir. Elektrik tesisatlarında sismik koruma yapılması, can ve mal güvenliğini sağlayan bir unsurdur. Binaların ve hatta tesisatların toplam maliyetleri içinde küçük bir yer işgal eden bu konu, karşılığında elde edilen güvenlikle kıyaslanamaz.  Her binada sismik deprem sensörünün kullanılarak, bu sensörden alınan bilgiler ışığında elektriğin kesilmesi, doğalgazın bina girişinden kesilmesi ve asansörün en yakın kata gelip kapılarını açması gerek yıkılan gerekse de sağlam binalar için çok büyük can ve mal kaybını önleyecektir. Tesisatların sismik koruması, yönetmelikler ve uygulamalar konusunda deneyimli ve yetkili uzman mühendislerce projelendirilmelidir.” dedi

YÖNETMELİKLER ACİLEN GÜNCELLENMELİ

Meslek odalarının içinde yer aldığı bir heyet tarafından bu konuların gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Tat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut ilgili Yönetmeliklerdeki eksikler, TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler, yerel yönetimler ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla yeniden en hızlı şekilde güncellenmelidir. Depreme karşı duyarlı olunmalı, bina ve tesisatların sağlam ve standartlara uygun olması sağlanmalıdır. Odamız şimdiye kadar olduğu gibi bu sürecin aktif bir bileşeni ve tarafıdır. Halkın can ve mal güvenliği, denetimin kâr temelli piyasa anlayışına bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.” HABER MERKEZİ

 

DEPREM ACIMIZI

UNUTMAYALIM

Antalya Ticaret Platformu (ATİP) Başkanı Muhteşem Kabasakal, deprem yaralarının sarılması konusunun seçim gündemine kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı. Yaşanan büyük felaketin üzerinden henüz 1 ay geçtiğini hatırlatan Kabasakal sözlerini şöyle sürdürdü:  “14 Mayıs’ta yüksek ihtimal seçim var. Haliyle gündem çok hızlı değişiyor. Afetin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen vefat eden birçok kişinin hala daha bir mezarı yok. Dolayısıyla gündem değişiklikleri bize afet duyarlılığımızı unutturmamalı” dedi. Hala daha ciddi derecede maddi, manevi ve psikolojik desteğe ihtiyacı olan büyük bir kitle olduğuna işaret eden Kabasakal, “Depremzedelerin dönüşleri için devletin mutlaka destekler açıklaması gerekiyor. Kimse enkazda bıraktığı onca yakınının olumsuz hatıraları arasına makul bir sebep olmadan dönmek istemeyecektir. Oteller sezon geldiği için haliyle turist almak istiyor, ev sahipleri depremzedeye ev vermek istemiyor, üniversitelerin kapanmasına tepkiler her geçen gün büyüyor. Belediyeler münferit organizasyonlara giriştiği için sürekliliğinde zorlanmaktalar. Velhasıl biz gündemimizden çıkarınca o insanların hayatları eski haline dönmedi, dönmeyecek. Sürece herkes gücü nispetinde destek olmalıdır. Son zamanlarda siyasi gündem değişimi ve buna benzer anlık gündemler bizlere asrın afeti sonrası sorumluluğumuzu asla unutturmamalı. Aksi halde yüz yılın en büyük afeti, yüz yılın vefasızlığına dönüşecektir.”

 

Paylaş
ETİKETLER:
Yok
YAZAR: