F- Arıcılık ve Organik Bal Üretimi ve Sözleşmeli Üretici Modeli
Arıcılık günümüzde çeşitli arı ürünlerinin üretilmesi amacıyla doğal kaynakları, arıyı, teknik bilgiyi ve iş gücünü bir arada kullanan sosyo-ekonomik bir faaliyet olarak tanımlanmaktadır. İnsanların gerek ticari gerekse hobi amacıyla yaptığı arıcılık bal arılarının yönetilmesiyle aynı zamanda tozlaşmaya sağladığı katkılar ile doğanın sürekliliğini sağlama noktasında da önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Faaliyet sonucunda elde edilen arı ürünleri; gıda, tarım, ilaç, kozmetik, boya ve daha bir çok farklı alanda kullanılmaktadır.
Sağlıklı yaşam kavramı ile birlikte vücudun ihtiyacı olan enerji ve besin ögelerinin doğal kaynaklardan sağlanması eğilimi arıcılık faaliyetinin de gelişmesinde ve değer kazanmasında önemli bir etmen olmuştur. Bal ve diğer arı ürünlerinin sağlıklı ve hastalıklara karşı dirençli bireyler yetişmesinde faydaları büyüktür. İçerdikleri vitamin, mineral ve enzimlerden dolayı antibakteriyel, antimikrobiyel, antiviral ve anti paraziter işlevleri bulunmaktadır (TKDK, 2016).
Bal arıları; bal, balmumu, arı sütü, arı zehiri, polen ve propolis gibi insan sağlığı ve beslenmesi yönünden son derece değerli ürünleri üretmesi ve toplaması yanında doğal ve tarımı yapılan bitkilerde sağladığı tozlaşma hizmetleri ile de doğal denge ve tarımsal üretimde hayati öneme sahiptirler (TOB, 2016).
Tüm bu faydaların yanında, arıcılık kısa sürede gelir getirmesi, küçük bir sermaye ile yapılabilmesi ve arazi varlığına bağlı olmaması gibi özellikleriyle tarımsal faaliyetler içinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir.
2020 yılı dünya bal üretiminde %25,9’luk paya sahip olan Çin, 458 bin ton üretimi ile ilk sırada yer alırken, bal üretiminde %5,9‘luk paya sahip Türkiye 104 bin ton ile ikinci, %4,5’lik pay ile İran ise 80 bin ton üretimi ile üçüncü sırada yer almaktadır.
2016 yılında 1 milyon 871 bin ton olan dünya bal üretimi 2020 yılında 1 milyon 770 bin tona düşmüştür.
2017 yılında 712 bin ton olan bal ithalat miktarı 2020 yılında %2,6 azalarak 694 bin tona gerilemiştir. 2020 yılında 197 bin ton ile ABD dünya bal ithalatının %28,3 ‘ünde söz sahibi iken, sırasıyla 90 bin ton ile Almanya %13 oranında, 49 bin ton ile Japonya ise %7,1 oranında ithalat gerçekleştirmiştir.
2020 yılı bal ithalat miktarlarında lider konumda olan ABD’nin bir önceki yıla oranla ithalat miktarı %9,8, Almanya’nın
%9,7, Japonya’nın ise %10,2 oranında artmıştır. Türkiye’nin 2020 yılında bal ithalatı 16 ton civarında gerçekleşmiştir
Arıcılığın yanı sıra metal sanayi, kozmetik sanayi, tekstil sanayi, ilaç yapımı, mum yapımı ve daha birçok alanda kullanılan balmumu üretiminde Türkiye ilk beş ülke içerisinde yer almaktadır. Yıllar itibariyle balmumu üretimi incelendiğinde, 2020 yılında bir önceki yıla oranla balmumu üretim miktarının Hindistan’da %0,1, Etiyopya’da %0,4, Arjantin’de %0,3 oranında artarken, Türkiye’de ise %5,2 oranında azaldığı görülmektedir. 2016 yılında 67 bin ton olan Dünya toplam balmumu üretimi 2020 yılında 62 bin tona düşmüştür.
Dünyada 2020 yılında toplam 34 bin 618 ton bal mumu ithalatı yapılmış olup bir önceki yıla oranla %21,8 oranında azalmıştır. Balmumu ithalatının %30,4’ü 10 bin 532 ton ile Fransa tarafından gerçekleştirilirken, %24,3’ü 4 bin 941 ton ile Almanya, %11,5’i ise 3 bin 985 ton ile Nijerya tarafından gerçekleştirilmiştir.
TÜRKİYE’DE ARICILIK
Oldukça geniş floraya sahip ve çiçeklenme zamanlarının bütün bir yıla yayıldığı Türkiye’de arıcılık deniz seviyesinden yüksek yaylalara kadar hemen her yerde yapılabilen bir faaliyet olarak ön plana çıkmakta ve önem kazanmaktadır.
Mikro düzeyde arıcılık incelendiğinde üreticisine ek gelir ya da ana gelir sağlama konusunda etkili bir faaliyettir. Makro düzeyde ise Türkiye ekonomisine doğrudan olan katkısının yanında tozlaşma faaliyetleri ile üretim miktarını ve meyve kalitesini arttırarak dolaylı olarak da katkı sağlamaktadır.
TÜRKİYE’DE BAL ÜRETİMİ
2017 yılında 114 bin ton gerçekleşen Türkiye bal üretimi 2021 yılında 96 bin tona gerilemiştir.
Bal üretimi il bazında incelendiğinde; 2021 yılında Türkiye’deki toplam bal üretiminde %12,8’lik paya sahip olan Adana birinci, %11,8’lik paya sahip Ordu ikinci, %6,0’lık paya sahip Sivas ise üçüncü sırada yer almaktadır.
TÜRKİYE’DE BALMUMU ÜRETİMİ
2017 yılında 4 bin 400 ton gerçekleşen Türkiye balmumu üretimi 2021 yılında 3 bin 700 tona düşmüştür.
Adana 2021 yılında balmumu üretimindeki %12,2’lik payı ile birinci, %10,2’lik paya sahip olan Muğla ikinci, % 9,8’lik üretimi ile Sivas ise üçüncü sırada yer almıştır.
TÜRKİYE BAL İHRACATI
Türkiye’de bal dış ticareti süzme ve petek bal olarak iki şekilde yapılmaktadır. 2021 yılında bal ihracatının %77,1’lik bir bölümü süzme bal şeklinde gerçekleşmiştir. Her ne kadar 2021 yılında bal ihracatı bir önceki yıla oranla %66 artarak 9.976 ton olarak gerçekleşse de üretilen balın büyük bir bölümü yurt içinde tüketildiğinden 2021 yılında toplam bal üretiminin %10,4 gibi düşük bir oranı ihraç edilmiştir.
Dünya bal ithalatı verilerini incelediğimizde büyük bir hacim olduğunu görüyoruz. Türkiye, iklimsel ve coğrafik özellikleri ve buna bağlı çok sayıda endemik bitki florasının da bulunduğu eşsiz ekolojik zenginliklerini değerlendirerek Sürdürülebilir organik bal üretimini devlet güvencesinde sözleşmeli arıcılık modeli ile arttırarak dünya bal ticaretinde söz sahibi olacaktır.
G- Yumurta Tavukçuluğu, Yumurta Üretimi ve Sözleşmeli Üretici Modeli
Yumurtanın insan beslenmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bir büyük yumurta yaklașık 6 gram protein içermektedir. Yumurta proteininin %45’i sarısında, kalan %55’i ise beyazında bulunur. Yumurta proteini, diğer hayvansal kaynaklı proteinler ile karșılaștırıldığında daha ekonomiktir. Yumurta diğer hayvansal ürünlere göre düșük fiyatına rağmen, yüksek kalitede protein içerir ve sindirilebilirliği yüksektir. Aminoasit içeriği bakımından anne sütüne benzeyen tek besin yumurtadır.
Yumurta vitamin ve minareller bakımından da oldukça zengindir. Yumurta sarısında vitamin A, D, E, tiyamin, riboflavin, biyotin, kolin ve pantotenik asit, yumurta akında ise niasin bulunur. Yumurtada vitamin C bulunmamaktadır. Yumurta akında sodyum, potasyum, klor, kükürt ve magnezyum; yumurta sarısında ise başta demir olmak üzere bakır, kalsiyum, fosfor ve çinko daha fazla bulunur.
Yaklaşık 86 milyon ton olan dünya yumurta üretiminde en büyük yumurta üreticisi ülke Çin olup, dünya üretiminin
%34.4’ünü karşılamaktadır. ABD, dünya üretiminin %7.9’unu karşılayarak 2. sırada, Hindistan, %7.5 payla 3. sırada yer almaktadır.
Dünya yumurta ihracatında dünya yumurta ihracatının %19.9’ unu karşılayan en büyük yumurta ihracatçısı ülke Hollanda iken, %10.5’ ini karşılayan Türkiye ikinci sırada yer almaktadır. Almanya ise en büyük ithalatçı ülkedir (Şekil 2). Türkiye en fazla yumurta ihracatını Birleşik Arap Emirliklerine (BAE), Suriye, Kuveyt, Katar ve Umman’a yapmakta olup toplam yumurta ihracatının ¼’ ünden fazlasını BAE’ ne yapmaktadır (TÜİK, 2021).
Türkiye’de yumurta tavuğu sayısında ve yumurta üretiminde 10 İlimizde yapılan yumurta üretimi, Türkiye üretiminin %62’sini oluşturmaktadır. Yumurta üretiminde Afyonkarahisar, Manisa ve Konya İlleri ilk sıralarda yer almaktadır (TÜİK, 2021).
Yüksek yem fiyatlarındaki artış yumurta fiyatlarında hızlı artışa sebebiyet vermektedir. 2020 yılında adeti 0.63 TL olan yumurta fiyatı, 2021 yılında 0.92 TL, 2022 yılında ise 2.55 TL olmuştur.
Türkiye’de yumurta tüketimi kişi başı 2020 yılında 200 adet iken 2021 yılında bu sayı 191 adete düşmüştür.
Ülkemizde gerçekleştirilen yumurta üretimi kapalı alanlarda kafeste beslenen tavuktan yumurta üretimi şeklinde yapılmaktadır. Bu üretim şekliyle üretim yapan Türkiye’ de büyük entegre yumurta üretim tesisleri bulunmaktadır. Giderek artan yem fiyatlarına bağlı yumurta birim fiyatındaki önemli artışlar ülke içinde yumurta tüketiminin azalmasına ve aynı zamanda yumurta ihracatının da düşmesine sebep olmuştur.
Yem fiyatlarındaki ve diğer girdi maliyetlerindeki artışların çok olmasından dolayı yumurta fiyatlarının yükselmesi sonucu anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin ögelerini bulunduran tek besin kaynağı olarak bilinen, tüm besinler içerisinde en değerli proteini içeren, sindirilebilirliği yüksek olan, tamamına yakını vücut tarafından kullanılmakta ve vücutta proteinlerine dönüştüren, ayrıca, A, D, E ve B grubu vitaminler olmak üzere diğer vitaminleri de önemli oranda içeren yumurta tüketiminin azalması sonucu Türkiye sağlıksız beslenen bir topluma dönüşecektir.
Çözüm: Devlet Güvencesinde Sözleşmeli Sürdürülebilir Gezen Tavuk Yumurta Modeli
Gezen tavuk yumurta üretimi ile sürdürülebilir üretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, çevre, toplum ve hayvan sağlığı açısından ortaya çıkabilecek zararların ve risklerin azaltılması bakımından önem taşımakta olup, biyogüvenlik talimatına uygun olacak şekilde mera ve otlakların yoğun olduğu bölgelerde yapılacak şekilde yumurta üretimleri teşvik edilecektir.
Ülkemizde bu oluşturulacak sürdürülebilir yumurta üretim projesi kapsamında gezen yumurta tavukçuluk üretim sistemi ile üretilecek sağlıklı tavuklardan sağlıklı yumurta üretimi ile hem ülke insanının yeterli ve kaliteli beslenmesine önemli bir protein kaynağı sağlanmış olacak, hem de bu üretim sisteminde yer alacak genç kadın ve erkek üreticilere önemli bir istihdam sağlanacak.
KUTU
DEVLET GÜVENCESİNDE SÖZLEŞMELİ ÜRETİCİ MODELİ YUMURTA ÜRETİMİ ÖRNEK PROJESİ:
Başlangıç pilot üretimi için seçilen iller: Afyonkarahisar, Manisa, Konya ve Balıkesir
Bu İllerimizde yumurta üretimi için uygun iklimsel alanların varlığı, önemli bir potansiyel olarak değerlendirilmiştir.
Üretici sayısı: 18-30 yaş arası genç kadın ve erkek yumurta tavukçuluğu üretimi yapan yapacak 1000 kişi
Arazi Büyüklüğü: Her bir üretici için 10 dekar
Başlangıçta 10 bin dekar alanda yumurta üretimi hedeflenmektedir
Hedeflenen Üretim Miktarı: 300 milyon yumurta
Her bir üreticiye 1.000 adet yumurta tavuğu verilerek üretici başına yıllık 300 bin adet yumurta hedeflenmiş olup sistemde 1.000 çiftçi olacağı için yıllık toplam 300 milyon yumurta üretimi planlanmaktadır.
Proje akış şeması
1- Yumurta Alım Merkezi: Sisteme kayıtlı üreticilerin tüm üretim süresince üretim faaliyetleri denetlenecek ve sahip oldukları tavuk sayılarına göre üretmiş oldukları yumurta alımı ve satışı yumurta alım merkezleri tarafından yapılacaktır.
Yumurta Alım Merkez binası bünyesinde yönetim departmanı, üretici kayıt ve izleme departmanı, eğitim departmanı, üretim girdileri tedarik departmanı, yumurta alım departmanı, bulunacaktır.
a) İdari bölüm istihdam: 4 kişi istihdam edilecektir. Müdür
Üretimden sorumlu müdür yardımcısı (ziraat mühendisi, zootekni bölümü) Finansdan sorumlu müdür yardımcısı
Sekreter
b) Üretici Eğitim Departmanı: 5 ziraat mühendisi (zootekni bölümü mezunu), istihdam edilecek. Sürdürülebilir yumurta üretimi için teorik ve uygulamalı olarak üretici eğitimi faaliyetlerini ve denetlenmesi işlemlerini yapacaklar.
c) Kayıt ve İzleme Departmanı: 3 ziraat mühendisi (Tarım Ekonomisi Bölümü) mezunu istihdam edilecektir.
Yumurta üreticilerinin sahip oldukları üretim tesislerinin her biri özel numaralarla sisteme kaydedilerek merkez tarafından yumurta üreticisi izleme sistemi oluşturulacaktır. Her üreticinin verim verileri kayıt sistemine ayrı ayrı kaydedilerek üretici izleme sistemine verim ve kalite verileri aktarılarak yumurta üreticilerinin performansları takip edilecektir.
d) Üretim Girdileri Tedarik Departmanı: 2 işçi istihdam edilecektir.
Bu modelde girdi tedarik departmanı oluşturulacak Sisteme giren her üreticiye bir hesap kaydı açılacak. Üreticilerin yumurta üretiminde ihtiyaç duydukları anaç tavuk, yem, ilaç ve diğer malzemeler, tedarik departmanından verilerek bedeli faizsiz olarak borcuna kaydedilecek.
2- Finans Departmanı: İ.İ.B.F mezunu uzman 1 kişi istihdam edilecektir.
Üreticinin hasat sonuna kadar olan nakdi ihtiyacı aylık net asgari ücreti geçmeyecek şekilde avans olarak verilerek borcuna kaydedilecek. Hasat sonunda üretici ürününü alım deposuna teslim ettiğinde ürün bedeli taban fiyatı üzerinden hesaplanacak aldığı avans ve girdi maliyetleri düşülecek bakiye ödenecek.
3- Yumurta Depolama, Paketleme ve Satış Departmanı: 4 kişinin istihdamı planlanmaktadır.
Yumurta alım merkezlerinin her birinde en az 20 kişi olmak üzere toplam 80 kişilik bir istihdam düşünülmektedir.
4- Araç Parkı: Üreticilerin yerinde ziraat mühendisleri tarafından incelenmesi amacıyla her bir merkezin 2 adet olmak üzere toplam 8 adet arazi aracı düşünülmektedir.
PİLOT PROJE UYGULAMA MALİYETİ
Üreticiler için ödenecek yıllık SGK primi 1000 kişi x 1.668 TL x 12 =20.016.000 TL/yıl
Yumurta alım merkezlerinde istihdam edilecek80 kişi Maliyetsiz
Tarım İl Müdürlüklerinde çalışan personel kullanılacaktır
Arazi aracı
Tarım İl Müdürlüklerinde bulunan mevcut araçlar kullanılacaktır. 8 adet Maliyetsiz
GENEL TOPLAM:20.016.000 TL