3 Aralık 2021 tarihinde, Engelliler Günü nedeni ile Altınokta Körler Derneği Antalya Şube Başkanı Rahim Ezgi’nin basın açıklamasının ardından şunları yazmıştım.
“31 Mart 2019 seçimleri sonrasında, o zaman yazdığım Körfez Gazetesi'ndeki değerlendirmede, " Türkiye narkozdan çıkıyor" tespiti yapmıştım. Avukatların 'çoklu baro' mücadelesinin ardından da, 'aydınlar, dolayısı ile öncü kesim sahaya çıkıyor' demiştim. Süreç beni haklı çıkardı. Engellilerin 3 Aralık nedeni ile yaptıkları açıklamalar ve eylemler gösteriyor ki, artık sokağın gerçek sahipleri, engelliler, yoksullar, kimsesizler de sahnedeki yerlerini alıyorlar. Demem o k i; enseyi karartmayalım. Geliyorlar... “
O gün Rahim Başkan’ın yaptığı basın açıklamasında, engelli mücadelesinin toplumsal mücadelelerin işaret fişeği olduğunu belirtmiş ve bunu şu nedenlere dayandırmıştım.
“Ailevi ve mesleki nedenlerle engelli hareketini zaman zaman içinden, her zaman da çok yakından izleme imkanım oldu. Kamuoyu çok farkında değil ama engelli hareketi Türkiye'de toplumsal mücadelenin işaret fişeklerindendir. Engelliler, özellikle de kör ve azgörenler sokağa çıkıyorsa, Türkiye'de birşeyler kımıldıyor demektir. Örneğin, bugün eylemlerde sembol olan 'tabut' taşıma, 199O'lı yılların ilk başında, Altınokta Körler Derneği tarafından, Ankara Sakarya Caddesinde kullanılır. Ya da kendini zincirleme, yine Altınokta Körler Derneği tarafından Sosyal Güvenlik Bakanlığı bahçesinin demirlerinde gerçekleştirilir. Özetle, hak arama mücalesinde en etkin toplumsal kesimlerden birisidir engelliler. Aynı zamanda toplumsal sorunlara da duyarlıdır engelliler. 1 Mayıslarda, Tekel özelleştirmesine karşı açlık grevi çadırlarında, büyük madenci yürüyüşünde en ön safta engellileri görebilirsiniz.”
O gün yaptığım bu saptama sonrasında yaşadığımız süreç beni haklı çıkarıyor. Toplumda değişim talebi elle tutulur, gözle görülür hale gelmiş durumda.
Kemal Kılıçdaroğlu mitinginin görkemini işte bu değişim talebinde ve 3 Aralık 2021’de engellilerin toplumun işaret fişeği olarak dillendirdikleri sürecin dinamiklerinde buluyoruz.
Az kaldı. Bu değişim talebi sandıktan meşruiyet alarak kendi mecrasını yaratacak ve bu coğrafyada “topraktan öğrenip, kitapsız bilenler” yeni bir ülkenin, yeni bir dünyasının başlama vuruşunu yapacaklar.
İşte bu başlama vuruşu için geldiler…