Toz duman çabuk dağıldı
Meral Akşener,adını Millet İttifakı’na çeviren altılı masayı dağıtmaya çalıştı, olmadı. İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in masadan kalkması ile 5 partinin genel başkanı yola devam kararı aldı. Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun arabuluculuğu neticesinde Meral Akşener tekrar masaya döndü. Daha önce saat 14.00’te gerçekleştirileceği ve akabinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığının açıklanmasının beklendiği toplantı Akşener’in masaya dönme manevraları nedeniyle geç başladı. Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Akşener’in katılımı ile gerçekleşen 6 masa toplantısı sona ermiş, açıklama bekleniyordu.
CHP cenahı, Akşener olsa da olmasa da lider masasından çıkacak sonuçtan o kadar eminlerdi ki dün saat 19.00’da parti genel merkez önünde bir miting organizasyonu bile yapmıştı.Tüm illerden olduğu gibi Antalya’dan da 8 otobüs Ankara’ya varmıştı. Bu da yaklaşık 400 kişi demektir.
Özetle, Meral Akşener’e “Sen bilirsin” denildi. Kimse, “Aman abla etme, tutma” demedi. Genel düşünce, “Olmasaydı iyiydi ama yapacak bir şey yok.” yönünde oldu.
Bu düşüncenin altında elbette İyi Parti cephesinden gelen tepkilerin etkisi var. Akşener’in çıkışı kendi yönetim ve tabanında da ciddi bir şaşkınlıkla karşılandı. Onlar da böylesine ortalığı birbirine katacak bir çıkış beklemiyorlardı. Bu nedenle istifalar peşpeşe geldi. Kurmaylar, kan kaybını önlemeye çalıştı. Uluslararası basında da yankı bulan gelişmelerin yorumlanmasına bakılırsa İyi Parti 48 saat içinde yüzde 5 oranında bir oy kaybı ile karşı karşıya kalacaktı.
Kriz çözülmezse gelişmeler sadece Cumhurbaşkanlığı adaylığını etkilemiyor, aynı zamanda belediyelere de yansıma riski taşıyordu. CHP ile İyi Parti arasındaki ilişki, özellikle yerel yönetimlerde çok iç içe geçmiş durumda. İki parti arasındaki gelişmelerin yerel izdüşümlerinin olması olası sonuçlardan. Deyim yerindeyse, Ankara hapşırsa, yerel yönetimler nezle olacak durumda.
Antalya’da bu sürecin en önemli parçalarından. İyi Parti’nin ülke genelinde en güçlü olduğu illerden birisi burası.Belediye meclislerinde ve yönetim kadrolarında hatırı sayılır bir İyi Parti ağırlığı var. Bu krizden sonra buralarda ne tür gelişmeler yaşanacak, dikkatle izleniyor.
İlk şokun ardından yapılan değerlendirmelerde eğer Meral Akşener masaya dönmese bile seçim geçene kadar yerel yönetimlerde sert kararlar alınması beklenmiyor. CHP- İyi Parti çekişmesi, en azından su yüzüne çıkarılmayacak. Malumunuzu önümüzde bir genel seçim var özellikle CHP’li belediyelerde İyi Parti kadrolarına karşı girişilecek bir hareket, İyi Parti tabanında hoş karşılanmayacaktır. Meral Akşener’in çıkışından memnun olmayan İyi Partililer de az değildi. CHP’li belediyeler olabildiğince Meral Akşener’in kararından mutsuz olan kesimleri Kemal Kılıçdaroğlu şemsiyesi altında tutmaya çalışacaktır.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri arasında İyi Parti’den istifa ederek CHP’ye katılma hazırlıklarından bahsedilmişti ancak dünkü baş döndüren trafikten sonra buna gerek kalmayacak gibi görünüyor. Şimdilik ne Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde ne de ilçe belediyelerindeki İyi Parti kadrolarına karşı bir tasarruf söz konusu değil.
Bugün gelinen noktada, eğer Cumhurbaşkanlığı adaylığı krizi çözülmezse, yerel yönetimlerde CHP ile İyi Parti arasındaki ilişki çocuklar hatırına zorunluluktan sürdürülen bir evliliğe dönüşecektir ancak bu durumun çok da sürdürülebilir olmadığı aşikârdır.
Not: Meral Akşener’in CHP’li belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın icracı cumhurbaşkanı yardımcısı olmaları şartı ile masaya dönme formülü hayata geçer, hele ki iktidar olunursa yukarıda bahsettiğim zorunlu evlilikte de bahar havası yaşanacaktır.