I
“Labirent insanları şaşırtmak üzere kurulmuş bir yapıdır” der Borges, “simetriden yana zengin mimarisi, bu amacın buyruğuna sunulmuştur.”
Labirent bir aynadaydık
Asimetrik paraleldeki o tümceyle
Vedalaşmadan uçup gittiğini kuşların
Söylemiş miydim hiç
İp çekişme oynuyordu çocuk denizle
O çizdikçe siliyordu harfleri dalgalar
Tam da yanıtını buldum derken o sorunun
Soruya dönüşüyordu şeyler
II
Salı ırmakta uzun bir değnekle çekip çevirenler, kuşun tek kanatla uçmadığını görünce ihtimal,
kayıkları iki kürekle yürütmüşlerdir denizde. Yelken, rüzgâr bağımlısı olduğundan kölelerden
kürekçi kullanmaya geçilir büyük teknelerde.
III
Hiç kimse rastgele biri değildir” der Borges, “bir tek ölümsüzse, insanların tümüdür.”
Kuşların bir harfe yuva yapması ve sözcük çıkması kuluçkadan. Lâmekân olması sözcüklerin
bundandı ihtimal.
Arılara da benzer bu hurufat milleti, karıncalara
Bir de kuşlarla bulutlara elbet.
IV
“…çünkü ayrıntılar, gerçeklerle dolup taşabilirler ama gerçeklerin anılarıyla asla” der Borges.
Liman bir teknenin adıydı
O elyazması metinde
Küllerinden okumuş olmalıyım bunu
Yangın sonrası bir vakitte
Gazel desenli bir sözcük tutuşturup
Akışına ırmağın / Gönderdik denize
Bulut olma düşüydü bu
Tipik yağmur kurgusu
Kızgın bir hançer ışıdı göğün gecesinde
Çifte su vermesiyle rüzgârın
O tek ağacın yazıdaki
Yarılıp kaldığını gördü kuşlar
İlk ışıklarıyla sabahın
Marsık karasıydı gövdesinden sızan
Gazel desenli bir buluttan dinledim bunları
Harfi harfine
Yazı silgisiydi doğanın
Açtığı denli hep
Solması çiçeklerin
V
Her bitiş görüntüsü, bir başlangıcın havai fişeğidir aslında
Külde açan gül