Her çocuk doğarken farklı kalıtımsal özelliklerle doğar. Çevresel etkenler ve anne baba tutumları onların kişiliklerini şekillendirir. Bireysel özelliklerini göz önünde bulundurularak eğitilen çocuklar özgüvenleri gelişmiş bireyler olurlar. Anne-baba tutumları birbirini tamamlayan, birbiriyle çelişmeyen ve çocuklar üzerinde çok fazla baskı ya da çok boşluk yaratmayan nitelikte olmalıdır.

Baskıcı ve Otoriter Tutum

Anne-baba tutumları çocukların kalıtımsal özelliklerini ile birlikte kişiliklerini besleyen, güçlendiren ve şekillendiren en önemli faktördür. Genellikle çocukların davranışlarının %80’inin 0-6 taş arasında %20’sinin ise 6 yaştan sonra kazanıldığı göz önünde bulundurulacak olursa, anne-baba tutumlarının ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir. Aşırı baskıcı ve otoriter tutum sergileyen anne-babalar daha çok geleneksel aile yapılarında görülmektedir. Uygulanan bu çok katı disiplinde çocuklar kendilerini hayatın her aşamasındaki kurallara sorgulamadan uymak zorunda hissederler. Baskıcı tutumlarla yetişen çocuklar insan ilişkilerinde çekingen, sessiz ve başkalarının düşüncelerini kolay kabul eden bireyler olurlar. Başkaları onları denetler, yönlendirir. Hayata karşı duruşları onların istedikleri ve içlerinden geldiği gibi değil, olması gerektiği gibidir.

Aşırı Hoşgörülü ve Gevşek Tutum

Genellikle tek çocuklu ailelerde ve geç yaşta anne baba olmuş ailelerde rastlanan tutumlardır. Bu ailelerde çocuğun hataları, yanlış davranışları sürekli kabul görür. Davranışları anne-baba tarafından sorgulanmaz ve çocuk sonsuz özgürdür. Evde kuralları çocuk koyar ve ailenin hayatı ona göre şekillendirilir. Bu abartılı özgürlük ve sevgi onun doyumsuz kişilik geliştirmesine neden olur. Bencil, kural tanımayan ve çevresinde bulunan bireylerin (anne-baba, arkadaş ve diğer yetişkinler) onun isteklerini yerine getirmekle yükümlü olduklarını düşünen bireyler olurlar. Toplumsal hayata uyum sağlamakla güçlük çekerler ve sosyal ilişki kurmakta güçlüklerle karşılaşırlar.

Dengesiz ve Kararsız Tutum

Anne-baba tutumları içerisinde çocuğun gelişimin en çok olumsuz yönde etkileyen tutumlardandır. Tutumlardaki dengesizlik anne-babanın çocuk eğitimindeki görüş ayrılıklarından ya da ruh durumlarının değişkenlik göstermesinden kaynaklanabilir. Annebabanın aynı davranışlara farklı zamanlarda farklı tepkiler göstermesi, çocukla ilgili eleştirilerini onun yanında yapmaları, davranışlarına birinin olumlu diğerinin olumsuz tepki göstermeleri çocukta dengesizlik ve kararsızlık duyguları ve davranışlarının gelişmesine neden olur. Dengesiz anne-baba tutuma ile büyüyen çocuklar iç dengeleri oturmayan, huzursuz ve olaylar karşısında nasıl davranacağına kolay karar veremeyen yetişkinler olurlar.

Aşırı Koruyucu Tutum

Aşırı koruyucu tutum daha çok anne-çocuk ilişkisinde rastlanan durumdur. Aşırı koruyucu tutumda anne çocuğuna fazla güvenemez ve onun tek başına birey olarak bir şeyleri başarmasına izin vermez. Koruyucu yaklaşımda çocuklar öz bakımlarından sosyal ilişkilerine kadar anne-babalarından destek beklerler. Öz güvenleri az gelişmiş, diğer insanlarla ilişki kumada güçlükler yaşayan ve başa çıkabileceği halde sorunlarını çözemeyen bireyler olurlar. Bazı durumlarda da aykırı davranışlar gösteren yetişkinler olabilirler. Koruyucu yaklaşım çocuğun kişisel gelişimini her açıdan(psiko-sosyal) olumsuz etkileyen tutumlardandır.

İlgisiz ve Kayıtsız Tutum

İletişim kopukluğu olan ailelerde, ebeveynlerin çocuğu dışlaması, çocuğu görmezlikten gelmeleri ilgisiz ve kayıtsız tutumun göstergeleri olabilir. Bu durumda çocukta bir yere ait olma ve güven duygusu sarsılır. İlgisiz ve kayıtsız tutumla karşı karşıya kalan çocuklarda saldırganlık eğilimi görülmektedir. Çocuklar eşyalara, arkadaşlarına ve yakın çevresine zarar verirler.

(Devam Edecek)

Esenlikler Dilerim.