Evlilikte Sağlık
Çocuk sahibi olmak için temel koşul eşlerin fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı olmalarıdır. Evlenecek bireyler hem kendi sağlıkları hem de eşlerinin sağlıkları hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. Gelecek kuşakların sağlıklı olabilmesi için genetik yönden uyumlu ve sağlıklı olmak çok önemlidir. Kalıtımsal hastalığı olan iki insanın evlenmeleri halinde çocuk sahibi olmamaları önerilir. Kalıtımsal faktörler, akraba evliliklerinde çok önemlidir. Akraba evliliklerinde kalıtımsal hastalıkların ortaya çıkması kolaylaşır. Özellikle şeker hastalığı, zekâ gerilikleri, kan hastalıkları alerji v.b. hastalıkları bulunan akrabaların evlenmeleri sağlıklı değildir. Evlilik büyük sorumluluk gerektiren bir kurumdur. Bedensel engelli bireylerin çocuk bakımı konusunda zorlanacakları bir gerçektir. Aynı şekilde ruh sağlığı yerinde olmayan anne-babaların sağlıklı ve mutlu çocukları yetiştirmeleri de beklenemez. Uygun yaşta anne baba olmak da çocuğun, annenin ve babanın sağlığı açısından çok önemlidir. Kendine güvenen, sorumluluk alabilen, bağımsız karar veren, örnek davranışlarıyla çevresine uyum sağlayan, toplumsal kurallara saygılı olan, ruh ve beden sağlığı yerinde olan birey iyi bir eş, iyi bir anne ve baba olabilir.
Evlilikte Duygusal Olgunluk
Evlenmek için duygusal olgunluğa erişen kişiler, evlendikten kısa bir süre sonra annebaba olmak için de duygusal olgunluğa erişebilirler. Özellikle anne olmak için gereken sorumlulukları yerine getirebilmek, kadının duygusal yönden güçlü ve olgun olmasını gerektirir. Anne ya da baba olmaya hazır olmayan bireylerin, anne baba olmaya zorlanması, hem anne-baba hem de çocuk açısından istenilir bir durum değildir. Çocuk sahibi olmak aile ve toplum hayatının sürdürülmesi açısından önemlidir.
Evlilikte Ekonomik Yapı
Evlilikte uyumun sağlanabilmesi için bireylerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanmış olmaları gerekir. Anne-baba olmaya hazır olmanın koşulu; ekonomik durumun yeterli düzeyde olması, doğacak çocuğun bakım ve eğitim giderlerinin planlanmasıdır. Aileye katılan yeni bireyler ailenin ekonomik yükünü arttırmaktadır. Anne-babaların ekonomik koşullara göre çocuk sayılarını belirlemeleri gerekmektedir.
Ailede Kişiler Arası İlişkiler
Ailede bulunan bireylerin iletişimi, onların ruh sağlığını önemli oranda etkiler. Çocukların sağlıklı kişilik gelişimlerini aile içindeki ilişkiler oluşturacaktır. Karşılıklı saygı, sevgi, hoşgörü ve fedakârlığa dayanan ilişkilerle yetişen çocuklar sağlıklı kişilik geliştirirler.
Eşler Arası İlişkiler
Eş seçimi, kişilerin tüm hayatı boyunca onu etkileyecek en önemli tercihlerden birisidir. Evlilik öncesinde çok iyi ilişkiler içinde oldukları halde, evlendikten sonra bunu devam ettiremeyen eşler vardır. Eş seçiminde bilinçli seçimin yanında bilinç dışı eğilimlerin de etkisi vardır. Evlilik öncesinde romantik duygular içinde bireylerin gerçek kişilikleri gizlenebilir. Romantik duygularla, birbirine yeteri kadar tanımadan evlenen bireyler, evlendikten sonra gerçek kişiliklerini göstermeye başlarlar. Evliliğin anlamını bilmeyen, evlilik sorumluluğunu taşımayan bireylerin bu birliği sürdürmeleri zordur. Evlilikte önemli olan kişiliklerdeki ayrılıklar değil, beklentilerdeki ortaklıktır. Eşlerin birbirlerini sevmeleri, saymaları, birbirlerine güven duymaları, özenli, duyarlı, hoşgörülü, paylaşımcı davranmaları evlilik bağını güçlendirir. Aile içi ilişkilerde tartışmaların olması doğaldır. Anlaşmazlıkların ve tartışmaların nasıl sonuçlandığı çok önemlidir. İletişim bozukluğundan en fazla çocuklar etkilenir. Çocuk anne ve babasının problemlerini tartışarak olumlu bir şekilde çözdüklerine tanık olunca, ileride kendi yaşamında karşılaşabileceği problemlere hazırlanma fırsatı bulur. Eşler arasındaki ilişkinin çocuklar üzerinde kalıcı etkileri vardır.
(Devam Edecek)
Esenlikler Dilerim.