Ve sonunda beklenen oldu ve CHP’de ‘uzlaşı’ şartını koymadan adaylar çıkmaya başladı.

İlk önce Ziraat Mühendisleri Odası eski Başkanı Vural Şahin, ardından da uzun yıllar partide yer alan Antalya İl Yönetiminde görevler alan Mali Müşavir Altan Ayaz, “ben adayım” dediler.

Öncelikle, daha önce adı geçen il başkan adaylarının ‘uzlaşı’ şartı dışında, “ben varım” demelerini kutlamak gerekiyor. Çünkü aslında uzlaşı adayı olmak demek, “Ankara beni işaret etsin” demek anlamına geliyor. Ankara işaret edecek, belediye başkanları icazet verecek ve aday olunacak.

Kıblesi Ankara, yörüngesi belediye başkanı olan bir uzlaşı adayı ne kadar Antalya’nın il başkanı olabilir, ona da varın siz karar verin.

Bu nedenle iki adayın da açıklaması sırf bu nedenle çok önemli.

Vural Şahin, Ziraat Mühendisleri Odası eski Başkanı olmanın verdiği güce de dayanarak adaylık açıklamasını yaptı. Tabanda ne kadar karşılık bulur, bunu izleyip göreceğiz.

Altan Ayaz ise son dönem kongrelerde adı sürekli aday olarak geçen ama bugüne kadar hiç “adayım” demeyen bir ad. Aynı zamanda Altan Ayaz, Antalya CHP içerisinde uzun zamandır var olan bir hareketin temsilcisi. Bu hareketin en önemli temsilcisinin Milletvekili Mustafa Erdem olduğunu bir kenara not edelim. Zira bu konuya döneceğiz. Mustafa Erdem’in İl Başkanlığı döneminden itibaren birlikte hareket eden bu ekip, sessiz ama derinden giderek varlığını sürekli hissettirdi.

Gençlik kollarından itibaren parti içerisinde yer alan ve parti ile organik bağını hiç kesmeyen Altan Ayaz, il başkanlığı için de gerekli tecrübe ve donanıma sahip. Aynı zamanda içinde bulunduğu ekip ile birlikte uyumlu görüntüsü, kollektif çalışmadaki yeterliliğini de ortaya koyuyor.

Ancak Altan Ayaz’ın ayağında bir topuk dikeni var. O da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mustafa Erdem’i kongre nedeni ile Antalya koordinatörü olarak gönderdikten üç gün sonra adaylık açıklamasını yapması. Bu durumu izleyen herkeste, ben de dahil, “Mustafa Erdem, Altan Ayaz’ı mı işaret edecek?” sorusunu haklı olarak gündeme getirdi. Aslında Altan Ayaz’ın bu açıklama için uzun zamandır çalıştığı biliniyordu ve bu soru Altan Ayaz’a haksızlıktı. Ancak Altan Ayaz, bu kadar basit bir hatayı yaparak, haksızlığı kendisine yapmış oldu. Bu öngörüsüzlük aynı zamanda Altan Ayaz için “öngörüsü ne kadar yeterli?” sorusunu da beraberinde getiriyor.

Gelelim kıblesi Ankara, yörüngesi belediye başkanı olanlara.

Adları uzun uzun yazmaya gerek yok. İlçe Başkanlıklarına ziyaretlere ve bu ziyaretlerinde uzlaşı sağlanarak ortay aday açıklamasına devam ediyorlar.

Ancak hafta sonu bu konu ile ilgili ilginç bir gelişme yaşandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, hafta sonu Antalya’ya geldi. Normalde, hele de bu güzel Eylül ayında, tatil amaçlı böyle habersiz ve sessiz sedasız gelişlere Antalya alışkındır. Ancak eren Erdem’in gelişi tatil amaçlı değildi. Erdem Antalya’ya çantasında Devrim Kök’ü getirmişti ve Kök için zemin yoklama, zemin uygunsa da destek alma amaçlı Antalya’daydı.

Önce bu ziyaretin en önemli noktasını belirtelim. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Antalya İl Kongresi öncesi Koordinatör olarak görevlendirilen Milletvekili Mustafa Erdem’in, yine İl Kongresi nedeni ile Antalya’ya gelen Eren Erdem’in ziyaretinden haberi yoktu ve görüşmediler. Herşey bir yana, siyasi nezakete yakışmayan bu hareket kafalarda soru işaretlerine neden oldu.

Peki neler oldu Eren Erdem’in ziyaretlerinde?

Belediye Başkanları ile görüşen Eren Erdem, Devrim Kök için istediği desteği sağlayamadı. Bunun üzerine, İstanbul’da ilçe başkanları ile toplantı yapan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na telefonla ulaşıldı. Kılıçdaroğlu’nun Erdem’e telefonda cevabı ilginçti: “Kendi aranızda halledin!” Bu “kendi aranızda halledin” cümlesi, “Devrim Kök’ün adaylığını onaylayın” mı, yoksa “örgüt ne diyorsa o olsun” mu, anlaşılamadı.

Son olarak, Mustafa Erdem, bugün ilçe başkanları ile biraraya gelecek, sonrasında da raporunu hazırlayarak Genel Başkan’a sunacak. Fakat bugün gelinen nokta itibarı ile Antalya’da ‘uzlaşı’ adayı artık zor.

Anlaşılan o ki; siyasi ve örgütsel ‘kök’leri olmayan bu hareketten, Antalya için ilk olması nedeni ile bir ‘devrim’ çıkmayacak ve ‘uzlaşı’ sözcüğü, temennide kalacak.