Antalya’nın önemli Gazetecilerinden Ali Buldu, zaman zaman sosyal medyadan siyasilerle yaptığı görüşmeleri paylaşır ve çok önemli noktaları yakalayarak manşete çıkarır. Çıkardığı manşet de gündem olur.
Ali Buldu yine böyle bir paylaşım yaptı ve Mehmet Başaran’la yaptığı görüşmeyi paylaştı. Buldu’nun paylaşımında şu ifadeler yer alıyordu:
“Şaşırtmadı! Yıllarca İYİ Parti İl Başkanlığı yaptıktan sonra, önce vekillik, sıralama hüsranı sonrasında partisinden istifa eden İş İnsanı Mehmet Başaran siyaseti bırakmıyor; ‘Her ne kadar 'tokatçı' Meral Akşener'den darbe yemiş olsam da Millet İttifakından ayrılmam. Oyum CHP'ye...’ ”
Özetle, İyi Parti Önceki Dönem İl Başkanı Mehmet Başaran, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e ‘tokatçı’ diyordu.
Önce ‘tokatçı’ sözcüğünün anlamına bakalım:
Sözcük Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde, argo olarak niteleniyor ve tanımında da ‘dolandırıcı’ yazıyor.
Düşünebiliyor musunuz?
Bir partinin il başkanı, partisinin genel başkanına ‘dolandırıcı’ diyor.
Mehmet Başaran, üç yıla yakın İyi Parti Antalya İl Başkanlığı yaptı. Ardından da, milletvekili olma hevesi ile İl Başkanlığı’nı bıraktı ve yerine mevcut başkan Vahdet Afşin Karacan geldi.
Mehmet Başaran’ın il başkanlığı döneminde, başta partinin kirası olmak üzere çok ciddi para harcadığı, neredeyse bütün partinin giderlerini tek başına karşıladığı biliniyor. Bunun dışında parti ile ilişkilerinde kapalı kapılar ardında kime ve neye ne kadar para verdiği ise muamma.
Sonrasında, İyi Parti’de milletvekilliği adaylık sıralaması için eğilim yoklaması yapıldı ve Mehmet Başaran istediği sonucu elde edemedi. İyi Parti Genel Merkezi, (siz bunu Meral Akşener) diye okuyun, ilk sıraya Genel Başkan Yardımcı Uğur Poyraz’ı yerleştirdi, geri kalan sıralama da eğilim yoklamasına sadık kaldı. Bunlar olurken de Mehmet Başaran, hem milletvekilli aday adaylığından hem de İyi Parti’den istifa ettiğini açıkladı.
Şimdi Mehmet Başaran’a sormak lazım.
1) İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ne yaptı da sizi tokatladı?
2) Şayet Meral Akşener sizi tokatladı ise; kendisine ne kadar para kaptırdınız?
3) Meral Akşener’in ‘tokatçı’ olduğunu ne zaman fark ettiniz, neden gereğini yapmadınız?
4) Şayet, milletvekili olup da turuncu koltuğa otursaydınız, Meral Akşener yine ‘tokatçı’ olacak mıydı?
Bir sorum da İyi Parti İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan’a
Partinizde milletvekilliği sıralamasında aradıklarını bulamayanlar, ağır hakaretlerle hem partinize hem de Genel Başkanınıza saldırıyorlar. Siz bunlara cevap vermeyi düşünüyor musunuz? Unutmayın; oturduğunuz koltuk, Genel Başkanınız Meral Akşener’in Antalya’daki karşılığıdır. Siz Meral Akşener’i temsil ediyorsunuz. Yani, ‘tokatçı’ sözcüğünden, pozisyonunuz gereği, sizin de nasibinize düşenler var. Daha ne kadar sessiz kalacaksınız?
Son olarak; ister yerelde, ister genelde ne yazık ki siyasetin geldiği seviye bu. Kişisel amaçlar geçekleşmezse, her türlü hakaret, saygısızlık, seviyesizlik serbest. Siyasette içinde düştüğümüz bu durumun sorumluları da, kazanmak adına her türlü ideoloji, ilke, programı bir kenara atıp da, “ne olursan ol, gel!” diyenlerdir.