Milletvekillerinin aday adaylıktan adaylığa terfi süreçlerinde yavaş yavaş sona doğru geliniyor. 9 Nisan’da YSK’ya verilecek, 10 Nisan’da da kesinleşerek Resmi Gazetede yayınlanacak olan adaylık listesine girebilmek için bütün partilerde hummalı bir çalışma mevcut.
Bildiğiniz gibi, CHP adaylık listesini bizzat Kemal Kılıçdaroğlu yapacak. Bu nedenle de bütün CHP’li adaylar, Kemal Kılıçdaroğlu’na etki edebilecek Antalya içinden ve dışından kim varsa onlara şirin görünmek için ellerinden geleni yapıyor. Kimisi, Genel Merkezde Kılıçdaroğlu’na yakın üst yöneticilerin kapısında yatıp kalkarken, kimisi de Kılıçdaroğlu’nun emmisi, dayısı, akraba çevresinden kim varsa onunla işlerini halletmeye çalışıyorlar. Olayın belediye başkanları boyutu var ki, ne kadar etkili olacak bilemiyorum, onlar da kendilerince isim vermeye gayret ediyorlar. Zira, CHP listelerinde, bir yandan aday listesinde ilk yedi içerisinde olma yarışı devam ederken, diğer yandan da 2024 yerel seçimlerinde aday olmak isteyenlerin şimdiden kendilerine yakın vekilleri seçtirme diye bir gündemleri var.
Daha önce de belirtmiştim. CHP’de olası seçilecek adaylar konusunda net bir isim vermek mümkün değil. Bildiğimiz, seçilebilecek sıralarda kadın aday(lar)ın ve Alevi bir ismin olacağı yönünde. Antalya’ya Antalya’dan bakanların ayrı bir isim listesi var, Ankara’dan bakanların ayrı. İşin ilginci, bu iki listenin kesişim kümesi de yok denecek kadar az. Tahminim, liste nasıl olursa olsun, hepimiz ters köşe olacağız. En az bir aday için “bu nereden çıktı?” cümlesini kuracağız.
İyi Parti’de de durum çok daha farklı ve Genel Merkez için çok çetrefilli. Zira, İyi Parti, kendileri ‘ön seçim’ dese de teknik olarak ‘temayül’ olan bir eğilim yoklaması yapılacak. Genellikle eğilim yoklamalarında çıkan liste örgüte açıklanmaz. Genel Merkez bu tür yoklamaları, tabanın gazını almak için yapar. Sonunda yine kendi bildiğini okur. Ancak bu sefer İyi Parti, eğilim yoklamasından çıkan sonuçları açıklayacak. Yani taban, Genel Merkez’de kimin hangi sırada olduğunu bilecek. Hal böyle olunca da Genel Merkez, zorunlu olarak, eğilim yoklamasından gelen listeye sadık kalmak zorunda kalacak. Peki, ya Genel Merkezin gönlünden gelen adaylar eğilim yoklamasından gelmezse? İşin burası çetrefilli. Burada şu teknik bilgiyi verelim. Ön seçim, hâkim huzurunda gerçekleştirilen ve sonuçlarına uyulması zorunlu olan bir uygulamadır. Eğilim yoklaması ise, parti yetkililerinin huzurunda gerçekleştirilir ve hukuken bağlayıcılığı yoktur. Hukuken bağlayıcılığı olmadığı için Genel Merkez istediği listeyi yapabiliri. Hukuken bağlayıcılığı olmayan bu uygulamanın siyaseten bağlayıcılığı olduğu için sıkıntı büyük olabilir. İyi Parti’de bu uygulamada durumu görece daya iyi olanlar, kadın adaylar. Zira kadın aday kotasından dolayı, eğilim yoklamasında 20. Sırada olan bir kadın aday, 3. ya da 4. Sıraya, kota gereği getirilebilir. Özetle, kadın sıralaması içinde birinci olan aday, kendisine genel listede bulduğu yerin çok daha üstünde yer bulabilir.
Gelelim AKP’ye. AKP de, geçtiğimiz Pazar günü eğilim yoklaması yaptı. Gelen bilgilere göre Menderes Türel bu yoklamada birinci sırada çıkmış. İkinci sırada ise başvurusu olmamasına rağmen, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gelmiş. Menderes Türel’in birinci çıkması beklenen bir durum. Zira Menderes Türel’in sadece AKP’de değil, Antalya genelinde bir hayran kitlesi vardır. İlginç olan, Mevlüt Çavuşoğlu’nun durumu. İlk duyduğumda, Mevlüt Çavuşoğlu’nun ikinci sırada çıkmasına şaşırmış, Türel – Çavuşoğlu rekabeti içerisinde bir yere oturtmaya çalışmıştım. Ancak bir arkadaşım, “bu sonucu, Çavuşoğlu’nun adaylık başvurusu olmadığı durumu ile değerlendir” deyince işler değişti. Arkadaşım haklıydı. Zira listede Çavuşoğlu yoktu ve ona rağmen ikinci çıkmıştı. Bu bilgiyi de yine Türel – Çavuşoğlu rekabeti içerisinde bir kenara not edelim. Çünkü önümüzdeki dönemde, özellikle yerel seçim adaylıklarında kıymetli hale gelecek.
Antalya’da merak edilen bir diğer cephe de HDP ya da seçime girecek adı ile Yeşil ve Sol Parti (YSP). Burada tartışma esas olarak YSP’nin kendi içerisinde yaşanmıyor. Çünkü, Antalya’da bir vekil garanti olduğu için, Antalya içi dinamiklerden çok, partinin ihtiyaç duyduğu önemli isimler buradan aday gösteriliyor. 2015 seçimlerinde Saruhan Oluç, 2018 seçimlerinde de Kemal Bülbül, bu düşünce kapsamında Antalya Milletvekili olmuşlardı. Yine benzer bir yaklaşım sergilenerek, YSP Genel Merkezi, TBMM’de ihtiyaç duyulan önemli bir ismi Antalya’da birinci sıradan gösterebilir. HDP bir önceki dönem İl Eşbaşkanı Muhsin Taşar’ın aday adaylığı başvurusu yaptığını bir bilgi olarak not edelim. Bu cephede esas tartışma, YSP ile TİP arasında yaşanıyor ve iki tarafta birbirlerine kırgınlıklarını gizlemiyorlar. Zira, son dakika bir değişiklik olmazsa YSP ve TİP ayrı ayrı listelerden seçime girecekler. Bu ayrı ayrı listelerden seçime girmenin, iki partinin tek bir liste ile seçime girmesi haline iki potansiyelin olduğunu, eğer ayrı ayrı girerlerse, YSP’nin bir vekil alacağını ama yaklaşık 70 bin oyun da boşa gideceğini tarihe not etmek adına buraya ekleyelim.