Yapılan çalışmalar serebral palsili çocuğun tedavisinde ve fonksiyonel seviyesinin arttırılmasında başarı anahtarının ailede olduğunu göstermiştir. Aile serbral palsili çocuğun ilerlemesinde en büyük sorumluluk ailelere düşmektedir. Bu nedenle serebral palsili çocuklara uygulanan fizyorerapi-rehabilitasyon, tedavi ve eğitim programlarında aile eğitimine yer verilmektedir.
Yeni doğan bebek kliniklerindeki teknolojik ilerlemeler nedeniyle daha fazla sayıda prematüre (zamanından önce doğan) ve düşük doğum ağırlıklı çocuk hayatta kalmaktadır. Bu nedenle son yıllarda serebral palsinin görülme oranı artmıştır. Insidans 1000 canlı doğumda 2,4-2,7 arasında değişmektedir. Serebral palsi insidansı ile hamilelikte geçen süre (gestasyonel yaş) ve doğum ağırlığı arasında yakın bir ilişki vardır. Gestasyonel yaşın 24-33 hafta arasında olduğu çocuklarda serebral palsi insidansı % 12,3'tür. Serebral palsili çocukların %50'si düşük doğum ağırlığına sahiptir. 1500 gramın altında doğum ağırlığı olan çocukların %28'i serebral palsilidir. Çoğul gebeliklerde de risk artmıştır. SP'nin görülme sıklığına ilişkin bilgiler çok net olmamakla birlikte, ABD'de ölçülen oranlar dünya geneli için bir kıyaslama imkan verebilmektedir. ABD'de toplam nüfusun %0.2'si (1000'de 2) SP'lidir. Buna göre ABD'de yaklaşık 1.000.000 SP'li vardır. Bu rakama her yıl 5000-7000 bebek eklenmektedir. Türkiye'de ise, bu konuda yeterli ve güvenilir bir istatistiksel çalışma olmamakla birlikte, toplam nüfus içerisindeki SP'li oranının %0.166 (600'de 1) olduğu tahmin edilmektedir. Buna göre Türkiye'de yaklaşık 700.000 SP'li bulunmaktadır. Türkiye'de bu oranların fazla olması; akraba evliliklerinin, hamilelik döneminde geçirilen hastalıkların ve bebeklerde görülen bulaşıcı-ateşli hastalıkların fazla olmasına; bununla birlikte bebek bakım şartlarının ve hizmetlerinin noksanlığına, doğum şartlarının olumsuzluğuna ve beslenme yetersizliği gibi nedenlere bağlanmaktadır.
Serebral Palsi Tanımı
Serebral palsi çocukluk döneminde meydana gelen özürlerin en sık rastlanan nedenlerinden biridir. Serebral palsi bir hastalık değildir. Serebral palsi duruş ve motor hareketlerdeki bozukluğu ifade eden bir terimdir. Serebral palsinin nedeni doğum öncesinde, doğum sırasında veya doğum sonrası erken bebeklik dönemde gelişmesi devam eden merkezi sinir sisteminin çeşitli bölgelerinde (beyin, beyincik veya beyin sapı) meydana gelen hasardır. Bu hasarın en önemli özelliği kalıcı olması fakat ilerleyici olmamasıdır. Geç devrede oluşan merkezi sinir sistemi rahatsızlıklarının neden olduğu hastalıklar serebral palsinin dışında kalır. Serebral palsili, çocuk merkezi sinir sistemindeki bir lezyon (hasar) ile gelişmek zorunda olduğu için belirtiler yaşantısıyla birlikte değişiklik gösterir ve serebral palsi nedeniyle ortaya çıkan sorunlar yaşam boyu devam edebilir. Serebral palsili çocuklar; yürüme, konuşma, yemek yeme ya da oyun oynama gibi fonksiyonel etkinlikleri merkezi sinir sistemlerinde herhangi bir hasar (lezyon) bulunmayan akranları gibi yapamayabilirler. Ancak; serebral palsi bulaşıcı, ilerleyici ya da hayatı tehdit edici bir durum değildir. Sereberal palsili çocukların merkezi sinir sisteminde meydana gelen hasar sinirkas, kas-iskelet ve duyu sistemlerinde bozukluklara yol açar. Bu bozukluklar, çocuğun duruş ve hareketlerinde yetersizliklere neden olur. Bir çok serebral palsili çocukta motor yetenekler yaşın ilerlemesi ile birlikte gelişir, fakat bu gelişme merkezi sinir sistemi etkilenmemiş çocuklardan daha yavaştır.
(Devam Edecek)
Esenlikler Dilerim.