Hayvanlara karşı uygulanan şiddet ve işkence görüntüleri, toplumsal hassasiyet oluşturuyor. O görüntüleri izlerken yüreğimiz parçalanıyor, birçok görüntünün de tamamını izleyemiyoruz.

İnsanlıktan nasibini almamış kişilerin hayvanlara uyguladığı vahşet, hayvan sevmeyen insanları toplum gözünde ikinci sınıf insan yapıyor.

Birçok olayda olduğu gibi, hayvan sevgisini de abartıyoruz. Abartmakla kalmıyor, sevdiğimizi düşündüğümüz can dostlara eziyet ediyoruz.

Evim Kepez, Kültür Mahallesi’nde. Mahalle, son yıllarda tam bir öğrenci mahallesi oldu. Nüfusun neredeyse yarısı Akdeniz Üniversitesi kampüsünde okuyan öğrencilerden oluşuyor.

Aynı zamanda Tıp Fakültesi’nde uzun süreli tedavi gören hastalar ve yakınları da mahallenin sakinleri arasında yer alıyor.

Lise eğitimini tamamlayıp üniversitenin özgürlüğünün tadına varan öğrenciler, doğal olarak modayı takip edip biraz da abartıyor.

Abartılı hayatlar, tadında olursa üniversite öğrencisi çağındaki gençlere bazen yakışıyor. Tadında olmayan abartı ise rahatsızlık veriyor.

Hayvan sevgisini abartmaları, hiç yakışmıyor mesela. Eğitim-öğretim sezonunda evlerinde hayvan besleyen birçok öğrenci, okul kapandıktan sonra bazıları vahşi olan köpeklerini, kedilerini ve diğer ilginç hayvanlarını sokağa bırakarak memleketlerine gidiyor.

Son yıllarda, yaz aylarında sokağa terk edilen havyan sayısı sürekli artıyor. Bazı köpek cinsleri, görüntüleri ile görene korku salıyor.

Kültür Mahallesi Muhtarı Erol Zeybekoğlu, konuyla ilgili kime başvuracağını şaşırmış durumda. Kepez Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında adeta mekik dokuyor ancak henüz çözüm bulabilmiş değil.

İşin vahim tarafı, sokağa terk edilen hayvanlar mahalledeki parkları mesken tutmuş durumda.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören hastalar ve yakınları da, akşam saatlerinde parklara çıkarak sosyal hayata karışmak istiyor. Doktorlar, tedavinin bir parçası olarak parklarda zaman geçirmeleri isteniyor.

İşte bu noktada, özenti öğrencilerin sokağa terk ettiği hayvanlar ile hastalar ve yakınlarının parkta yer kavgası başlıyor. Mahallelinin anlattıklarına göre köpek saldırısına uğradığı için evinden çıkamayan hastalar varmış.

Parklarda boy gösteren hayvan dışkıları ve kokularına bakınca, kavgadan köpeklerin galip çıktığını rahatlıkla görebiliyoruz.

Aç kaldıkları için zaman zaman insanlara saldıran köpekler, yeme-içme mekanlarının kapısında ağlamaklı gözlerle karınlarını doyurmak için insanın gözünün içine bakıyor.

Mahalle halkı ise her yaz aynı sorunlarla boğuşmaktan bıkmış durumda. Bazı aileler çocuklarını sokağa bırakamaz halde.

Hem Kepez Belediyesi’nin, hem de Büyükşehir’in bu hayvanlar için bir çözüm üretmesi gerekiyor. Hayvanların barınağa götürülmesi kısa vadeli çözüm olabilir.

Özenti öğrencilerin her yaz arkalarında bıraktığı bu dramın son bulması için ise kalıcı bir çözüm bulunmalı.

Mesela, isteyen herkesin hayvan sahiplenmesinin önüne geçilebilir.

Kendisine bakmaktan aciz olan öğrenciler bile, kendi masraflarından daha masraflı hayvan besliyor.

Kısa süreli bu hevesin sonunda ise hayvanlar aç ve rezil, öğrenciler beş parasız, mahalleli ise rahatsız oluyor.