Değerli Okurlar, Sevgili Aileler Otizmden etkilenmiş çocuğa sahip anne babalara maddeler halinde sunduğumuz önerilerimize devam ediyoruz.

  • Otizmden etkilenmiş çocukları dünyayla ilişki içinde tutmak, onları dışlanmaya bırakmamak çok önemlidir. Yalnızca oturup, ileri geri sallanarak avucundan kumun kayışını izleyerek dünyayı kendi dışında bir yere alıp, orada kilitli tutmasına izin verilmemelidir. Toplumdan soyutlanmamalı ve normal bir yaşam sürdürebilmesi için diğer çocuklar gibi onlarla da alış verişe çıkılmalı, parka gidilmeli, eş dost ziyaretinde bulunulmalıdır.
  • Bu çocuklara özel bir yaklaşım gerekmesine rağmen tüm çocuklar gibi Otizmden etkilenmiş çocuklarda kendilerine sevgi gösterildiğini ya da yanlış bir davranışta bulunduklarında kızıldığını anlayabilirler. Onlara normal davranılması, konuşmasalar da onlarla konuşulması normalin ne olduğunu anlamalarına yardımcı olacaktır.
  • Bu çocukların çevredeki kişiler tarafından uyarılmaya gereksinimleri vardır ve bunu sağlamanın en iyi yolu çocukla birlikteyken konuşmak ve dinlemesine yardımcı olmaktır.
  • Çocuğun etkinliği sürdürmesinde ısrar etmek başarısızlığa neden olabilir. Bu nedenle çocukla çalışırken süre ve çalışma açısından zamanın iyi ayarlanması gerekmektedir. Evde yapılan etkinliklerde çocuk zamanla tek başına hareket edebilir, istek ve gereksinimlerini tek başına karşılayabilir hale gelmelidir. Bağımsız olma çocuğun kendine güven duymasına ve diğerleriyle birlikte yaşayabilme becerisini kazanabilmesine yardımcı olacaktır.
  • Çocuğun başarılarının her zaman övülmesi bir sonraki adımı daha istekle atabilmesini sağlamaktadır. Ancak övgülerin gerçek durumlar için kullanılması çok önemlidir. Bu çocuğun kendisinden beklenileni doğru olarak yaptığını anlayabilmesine yardımcı olacaktır.
  • Çocuğun eğitimine başlanmadan önce eğitim göreceği çevreyi ve kişileri tanıması gerekir. Bazı çocuklar için evden ayrılmak son derece kaygı verici olabilir. Bu kaygının azaltılabilmesi için önceleri kısa sürelerle okula gidilmesi ve çocuğun ortama alışıp çevreye ve kişilere iyice alıştıktan, güvende olduğunu hissettikten sonra eğitime başlaması yararlı olacaktır. Sınıf ortamına alışma süresi bazı çocuklarda çok kısa bazılarında ise daha uzun olabilmektedir. Özellikle küçük yaş çocuklarda ve aile bireyleri dışında hiç kimseyle sosyal ilişkisi bulunmayan çocuklarda bu süre uzayabilmektedir.
  • Çocuğunuzun kendini daha iyi ve mutlu hissedebilmesi için yaşam kalitesini yükseltmeye çalışınız.
  • Çocuğunuzun eğitimine çocuğunuzu tanıyarak başlayın. Neyi sever? Neyi sevmez? Neler ister? Neye ihtiyacı var? Nerede ve kimlerin yanında olumlu davranışlar sergiler? Neler yapabilir? Hangi konularda daha başarılı? Gibi sorulara cevap bulmak için günlük tutmanız yararlı olacaktır.
  • Her dakikanızı çocuğunuza ayırmanız mümkün değildir. Ona ayırdığınız zamanları en iyi şekilde geçirmeye çalışınız.
  • Çevresindeki çocukların, çocuğunuzla alay etmelerine, zarar vermelerine izin vermeyiniz. Çocuğunuzu kabul etmelerine ve anlamalarını sağlamaya çalışın.
  • Çocuğunuzun bir gününü düzenli bir şekilde geçirmesini sağlayınız. Çocuğunuz içinde bulunduğu günde neler yapacağını önceden bilsin. Mecbur kalmadıkça ani değişikliklere gitmeyiniz. Eğer mecbur kalırsanız çocuğunuzu değişikliğe hazırlayınız.
  • Çocuğunuz ile yapacağınız faaliyetler seviye olarak daha küçük çocuklara uygun olabilir. Bu durum sizi rahatsız etmesin. Çocuğunuzun gelişimini dikkate alınız.
  • Çevresindeki diğer yetişkinleri çocuğunuza sabırlı, sevecen ve hoşgörülü davranmaları için teşvik ediniz.
  • Aile bireyleri çocuğa yardım ederken her şeyi aynı şekilde yapmalıdır. Tutarlı davranmak çocuğun gelişiminde çok önemlidir.
(Devam Edecek) Esenlikler Dilerim.