Finansal fair-play’in devreye girmesi ile Türkiye’ye bir haller oldu. İki sezon öncesine kadar yüzüne bile bakılmayan gençler artık göz bebeğimiz oldu.
Başta Trabzonspor ve Bursaspor olmak üzere, birçok kulüp yıldızını kendi içerisinden çıkardı.
Antalyaspor da bu gelişmeden nasibini aldı.
Transfer yapacak para olmadığı için mecburen oynatılan gençler, işlendikçe parladı, parladıkça değerini katladı.
En somut örnek Nazım Sangare.
İki yıl önce Antalyaspor’da olsa, muhtemelen sıradan bir yabancının arkasında yedek beklerdi. Ancak sağ bek alınacak para olmadığı için, biraz da mecburiyetten oynatılınca soluğu Milli Takım’da aldı.
Doğukan Sinik, gol ve asist katkısı yapamadığı için kendisini de, camiayı da biraz gerdi. Üzerindeki baskıyı attığında çok daha farklı bir grafik çizeceği kesin.
Harun Alpsoy ve Bahadır Öztürk şans bulduklarında neler yapabileceklerini gösterdiler.
Zaman zaman görev alan Sergen Yatağan, Halil İbrahim Sevinç, Mustafa İnan, Fehmi Koç gibi gençler de yıldız olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Dahası da var. Mustafa Erdilman, Erman Vardar, Cenk Şen ve Bünyamin Balcı gibi Bülent Korkmaz’dan şans bekleyen gençler sezon başı kampını iple çekiyor.
Bu satırları yazmak bile insana keyif veriyor. Çünkü Antalyaspor, yıllardır var olan potansiyelini bir türlü ortaya çıkaramadı.
Benzer yıldızlar 10 yıl önce de vardı, 20 yıl önce de.
Ancak o zamanlar mali açıdan disiplin gerekmiyordu. Finansal fair-play gibi bir derdi yoktu kulüplerin.
PAF Ligi’nde Türkiye Şampiyonu olan takım bu yüzden heba edildi. O takımda forma giyen birçok futbolcu, hak ettiği şansı bulamadığı için alt liglere gitmek zorunda kaldı ve birçoğu futbolu bıraktı. Çünkü Antalyaspor’un şans vermediği futbolculara, başka kulüpler de bakmıyordu. Popüler yabancı alıp tribünlere oynamak yöneticiler için daha cazip geliyordu.
Son iki sezonda ne olduysa oldu, yıldız patlaması yaşıyoruz.
A Milli Takım’ın kaleci için bir çırpıda 10 tane isim sayabiliyoruz.
Ozan Kabak, Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü, Merih Demiral ve ismini sayamayacağım birçok genç Türk futbolcusu, bugün Avrupa’nın dev kulüplerinde futbol oynuyor.
Türk futbolunda ilk kez bir şeyler istemesek de doğru yapılıyor.
Tam bu sırada yabancı futbolcu sınırlaması gündeme getiriliyor.
Sakın haa.
Bu konuda her türlü yasağa ve sınırlamaya karşıyım. Finansal fair-play uygulanmaya devam etsin, gücü yeten kulüp istediği kadar yabancı futbolcu alsın.
Bu sistem böyle devam ederse, yabancı futbolcuların kalitesinde de artış yaşanacaktır.