Çocuklardaki matematik bozukluğu genellikle ilk eğitimin üçüncü sınıfında görülür. Bazı çocuklarda bu bozukluk birinci sınıfta belirgindir. Orta derecede matematik bozukluğu olan çocukların aritmetik güçlükleri yoğun eğitsel girişimlerle çözülmediği zaman aritmetik güçlükleri devam eder ve kendilik kavramları düşük olur, depresyon ve engellenme görülebilir. Bu komplikasyonlar okula gitmek istememe, okuldan kaçma veya davranım bozukluklarına yol açabilir.
Çeşitli eğitimsel tedavilerin etkinliği tartışılmakla birlikte bu gün matematik bozukluğu için en etkili tedavi eğitimdir. Ortak kanı eğer tedavi yöntemleri ve materyaller o çocuğa, o bozukluğa, o bozukluğun şiddetine ve öğretim planlarının uygulanabilirliğine uygunsa eğitimin yararlı olduğudur. Yakın zamandaki bir araştırma matematik eğitiminin hesaplamaktan çok problem çözme etkinliğinde yardımcı olduğunu göstermiştir. Bilgisayar programları da yardımcı olabilir ve eğitim desteğini arttırır. Sosyal yetenek eksiklikleri çocuğun yardım aramasında direnç oluşturur. Bundan dolayı sosyal alanlarda olumlu problem çözme yeteneklerinin geliştirilmesi de matematik yeteneği eksikliğine yardımcı olur. Koordinasyon sorunu da matematik bozukluğu ile birlikte olabilir. Bu gibi durumlarda fiziksel tedavi ve duyusal bütünleşmeyi sağlayıcı etkinlikler yardımcı olabilir.
Bireysel olarak uygulanan standart testler ile ölçüldüğü üzere, kişinin kronolojik yaşı. Ölçülen zeka düzeyi ve yaşına uygun olarak aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda matematiksel becerileri beklenenin önemli ölçüde altındadır.
Tanı Ölçütündeki bozukluk okul başarısının ya da matematik becerileri gerektiren günlük yaşam etkinliklerini önemli ölçüde bozar.
Duyusal bir bozukluk varsa bile matematik becerisi sorunları genellikle buna eşlik edenden çok daha fazladır.
(Devam Edecek)
Esenlikler Dilerim.