Gün geçmiyor ki CHP ile ilgili bir durum yaşanmasın.

Dün akşam saatlerinde whatsapp mesajlarından gelen bir yazı gündeme bomba gibi düştü. Bu yazıya göre Yüksek Seçim Kurulu, Muratpaşa İlçe Seçim Kurulu’nun aldığı, kongrenin 20 Ağustos’ta yapılacağı kararını kaldırmıştı.

Önce süreci bir hatırlayalım.

CHP İlçe Kongreleri ile ilgili İl Başkanlığı bir takvim açıkladı. Bu takvime göre; Muratpaşa İlçe Kongresi 20 Ağustos, Kepez İlçe Kongresi 27 Ağustos ve Konyaaltı İlçe Kongresi de 5 Eylül tarihlerinde toplanacaktı. Karar, il yönetim kurulunda oy birliği ile alındı. Bu detayın neden önemli olduğunu birazdan anlayacaksınız.

Sonra bir el devreye girdi ve CHP Genel Merkezi’nin, bu üç ilçenin kongrelerinin aynı gün (27 Ağustos) yapılacağını bildiren yazısı geldi.

Bunun üzerine, il başkanlığının aldığı karar ile 20 Ağustos tarihi için İlçe Seçim Kuruluna bildirimde bulunan Muratpaşa İlçe Yönetimi tekrar toplanarak 27 Ağustos için yeni bir karar aldı ve bu kararı da İlçe Seçim Kurulu’na bildirdi.

İlçe Seçim Kurulu, Muratpaşa İlçe Yönetimi’nin kararını kabul etmeyerek, kongrenin daha önce bildirilen 20 Ağustos’ta yapılacağını söyledi.

Bu noktada, yine bir el devreye girdi ve bu sefer YSK, İlçe Seçim Kurulu’nun aldığı, kongrenin 20 Ağustos’ta yapılacağı kararını, ‘tam kanunsuzluk’ gerekçesi ile kaldırarak, 15 gün öncesinden bildirim yapılarak yeni bir tarih belirlenmesini istedi.

Olayın teknik kısmına bakacak olursak Yüksek Seçim Kurulu, ‘tam kanunsuzluk’ nedeni ile bu kararı almakta haklı. Çünkü genel hukuk ilkelerine göre; genel hukuk, özel hukukun alanına girmez. Bu şu anlama geliyor. CHP, tüzüğü ve genelgeleri ile kendi özel iç hukuku olan bir yapıdır. Tüzük kuralları içerisinde kaldığı sürece, bütün kararlarını kendisi alır. Yüksek Seçim Kurulu, genel hukukun bir parçası olduğu için, CHP’nin kendi özel hukukunda tesis ettiği kararlara karşı bir karar alamaz.

Bu nedenle, hukuken, YSK’nin dün aldığı karar doğrudur.

Buraya kadar tamam mıyız?

Hadi gelin meselenin bir de siyasi tarafına bakalım.

Antalya’da Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı İlçelerinin kongrelerinin aynı gün yapılmasına son birkaç kongre sürecinde şahit olduk.

Yukarıda, İl yönetiminin oy birliği ile ilçe kongrelerinin takvimini karara bağladığını belirtmiştim. Yani, üç ilçenin kongresinin ayrı günlerde yapılmasına yönelik kararın altında İl Başkanı Nuri Cengiz’in de imzası vardı. Nuri Cengiz’in son birkaç kongrenin döneminde aynı uygulamanın yapıldığını hatırlayıp, ilçe başkanlarına ve yönetim kurulu üyelerine hatırlatması ve kararı buna göre çıkarması gerekiyordu. Eğer kararı çıkaramıyorsa, karşı oy kullanarak, şerhini düşmesi gerekiyordu.

Şimdi, önce kararı alıp, ardından önce Genel Merkez aracılığı ile kongreleri aynı güne toplama çabası anlaşılmaz oluyor. Sonrasında ilçe seçim kurulunun, il yönetiminin kararına uygun olarak aldığı kararı Yüksek Seçim Kurulu’na taşımak daha da anlaşılmaz oluyor.

Yüksek Seçim Kurulu kararında diyor ki; “Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Sekreteri Füsun Karaman ve Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz’e ait müşterek imzalı dilekçe”

Soru şu: Sayın Nuri Cengiz Başkan, hangi imzanız geçerli? İl karar defterindeki mi? Yüksek Seçim Kurulu’na verdiğiniz dilekçenizdeki mi?