Antalya Büyükşehir Belediyesi Ekim ayından bu zamana kadar 0 242 606 07 07 nolu ulaşım çağrı merkezini arayan kişi sayısının 850 bin olduğunu açıkladı. Bu da günlük 5 bin kişiye tekabül ediyor. Şimdi o hat masal hattı değil, iş bulma hattı hiç değil. İnsanlar orayı hobi için değil, sorunlarına çözüm bulunsun diye arıyor. Ve günlük 5 bin kişi orayı arıyorsa, bu ulaşımda işlerin pek de iyi gitmediği anlamına gelir. Sorun yoksa insanlar ulaşım hattını niye arasın ki?

‘Ulaşımda keşmekeş’, ‘Ulaşım arapsaçı’, ‘Ulaşım krizi’ tarzı haber başlıklarını sık sık gördük, görmeye de devam ediyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi ulaşım sorularına çözüm için böyle bir çağrı merkezi kurdu. Oraya sesi güzel hanımefendileri, beyefendileri oturttu. İş bununla bitti mi yani? İnsanlar orayı arayınca derdini anlatınca sorunlar halloluyor mu? HAYIR, HAYIR HAYIR…

Neredeyse 15 yıldır Antalya ulaşımı rayına oturmadı. Mustafa Akaydın döneminde yeni hatlar açıldı. İlk zamanlar sıkıntılıydı. Fakat yeni hatlar ulaşımı bir nebze rahatlattı. Şimdi de Menderes Türel ulaşımda devrim yaptığını söylüyor. Yeni açılan hatlarla ulaşımın sorunsuz işlediğini iddia ediyor. Ulaşım sorunsuz olduğu içim mi ulaşım çağrı hattını günlük 5 bin kişi arıyor?

Bir iki örnek verelim. Ulaşımın belki de en sıkıntılı yeri Döşemealtı’dır. Kendim de 5 yıl yaşadığım için yakından biliyorum. DC15 ve DC 15A adında iki ana hat var. Döşemealtı’na giden ve oradan da merkeze gelenlerin kullandığı ana hat bu ikisidir. DC15 ve DC15A hattında çalışan otobüsler mutlak suretle konforlu olmalı ve zamanda gelmelidir. Çünkü yolculuk süresi mininum 45 dakikadır. Durakta bekledi, ışıkta bekledi derken Döşemealtı’ndan merkeze gelmeniz, ya da tam tersini yapmanız 1 saati geçer. Dolayısıyla otobüste 1 saat geçirecek kişinin konforlu ulaşım yapması şarttır. DC15 hattını kullanan yolcu otobüse zamanında binmeli ve oturarak gitmelidir.

Sürekli demiyorum fakat haftanın rahat 4-5 günü DC15 hattında sıkıntı yaşanıyor. Otobüs zamanında gelmiyor, geç kaldığı için durakta bekleyen yolcu sayısı artıyor ve insanlar balık istifi şeklinde yolculuk yapıyor. Şoför durumdan bihaber. Kendinden önceki otobüsün neden gelmediğini bilmiyor. Geç gelen otobüs uydu takip sisteminde görülmüyor. Ulaşım çağrı merkezini arıyorsunuz ‘otobüs sistemde görülmüyor’ cevabını alıyorsunuz. Ulaşım sorunları için açılan Whatshap ihbar hattına yazıyorsunuz, ‘şikayetiniz alınmıştır’ diye otomatik mesajdan başka cevap gelmiyor. Bu mu sizin sorunları çözmekten anladığınız. Yolcuların tıka basa gitmesi, otobüslerin geç gelmesi, ulaşım hattının sadece ‘şikayetiniz alınmıştır’ mesajı atması… Sorunları çözmekten kastınız bu ise öyle bir çağrı merkezi kurmayın, o kadar insan çalıştırmayın. Duraklara yapıştırın numarayı, her gelen mesaja otomatik cevap verilsin, gitsin.

Ve bazen de Dc15 ve DC 15A hattındaki otobüsler birer dakika arayla art arda geliyor. İkisi de bomboş Döşemealtı’ndan aşağı sallanıyor. Ondan sonra 2 saat vatandaş otobüs bekliyor. Bu otobüslerde uydu takip sistemi varsa böyle bir şey nasıl yaşanıyor?

Bir başka sıkıntılı hat: VF01. Hafta için bir sorun yok. Gayet tıkır tıkır gidip geliyor. Ama pazar günleri VF01’i bulana aşk olsun. Büyükşehir, sirkülasyonun yüksek olduğu hatlarda hafta sonları seferlerin artırıldığını yazmış ama sanırım VF01 hattından haberleri yok. Menderes Türel’i veya ulaşımdan sorumlu birini pazar günleri VF01 hattının geçtiği duraklara bekleriz. Bakalım kaç dakika sonra binebilecekler. Binseler bile nasıl yolculuk yapacaklar.

Geçen bir vatandaş gazeteci olduğumu duyunca söyledi. Kızılarık Caddesi’nden Lara sahillerine direkt otobüs yokmuş. Yazın Lara sahiline gitmek için iki otobüse binmeleri gerekiyormuş. Bizden iletmesi. Umarım o vatandaşın da dileği yerine gelir.

VF01 hattında sıradan bir pazar günü. Bu görüntü her pazar tekrar tekrar yaşanıyor.

DC15 ile Döşemealtı’na giden bir yolcunun çektiği fotoğraf. Bu görüntü DC15 hattında sık sık yaşanıyor.

Aynı vatandaş bu durumu ulaşımla ilgili whatsap ihbar hattına bildiriyor, fakat cevap dahi alamıyor.