Bütün dünyada bir ‘cittaslow’ uygulaması var. Cittaslow, İtalyanca ‘Citta’, yani ‘şehir’ ile İngilice ‘slow’ yani yavaş, sakin anlamındaki sözcükler birleştirilerek türetilmiş. Cittaslow, 1999 yılında, İtalya’da dört küçük kentin bir araya gelerek başlattığı ve zamanla bütün dünya tarafından benimsenerek gerçekleştirdiği bir uygulama.

Cittasşow hareketi, wikipedia’da şu şekilde ifade ediliyor: “Cittaslow hareketinin kuruluş amacı kentlerin kendi kimliklerine sahip çıkarak küreselleşme sonucu ortaya çıkan kentlerin birbirine benzemesine, aynılaşmasının önüne geçilmesidir. Kentlerin yönetilirken yerel yemeklerine, yöresel mimarisine, geleneklerine, göreneklerin, zanaatlarına, esnafına sahip çıkılması ve desteklenmesi, birliğin üye kentler için ortaya koyduğu kriterler vasıtasıyla sağlanmaya çalışılmaktadır.”
İfadeden de anlaşılacağı üzere, küreselleşmenin bugün geldiği pozisyona karşı çıkan felsefi bir altyapıya sahip. 
Bu harekete üye olmak için İtalya’da bulunan birlik merkezi, 70 kriter belirlemiş. Bu 70 kriteri tamamlayan kentler, bir dosya ile başvuru yapıyorlar. Şayet kriterler tamam ise ‘cittaslow’ unvanını alarak birliğe üye olarak marka değerlerini güçlendiriyorlar.

Bu ünvanı kazanarak birliğe üye 28 farklı ülkeden 182 kent var. Türkiye’de de bu unvanı 25 ilçe taşıyor. 
Ne mutlu ki Antalya’da da Finike bu unvanı kazandı. Akseki, dosyasını tamamladı, başvuru hazırlığında, İbradı da hazırlıklarını yapıyor. Bence Elmalı da bu kervana dahil olmalı ve unvanı almalı.
Bütün bunları neden mi anlattım?

Bu hareketin Başkan Yardımcısı bir Türk ve Antalya’dan.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek.
Antalya ve ülke gündeminin tozu dumanı arasında, bu önemli olayı atladık ve gereken değeri vermedik. 
Cittaslow Başkan Yardımcılığını ülkemize getirdiği için, teşekkürler Muhittin Böcek!