Antalyaspor, yeni sezon hazırlıklarını gözlerden uzak bir şekilde sürdürüyor. Çıplak gözle izlemeden takım hakkında ahkam kesmek doğru olmaz. Ancak takımın iskeleti korunmuş, giden futbolcuların takımdan ne kopardıkları aşağı yukarı bilinirken, biraz da geçtiğimiz yılla kıyaslama yaparak fikir üretmek zor olmuyor.
Geçtiğimiz sezon kafilede yer alırken, şu anda takımın kamp kadrosunda bulunmayan isimlerden hangi futbolcuların kayıp olabileceğini düşünüyorum;
1-Mevlüt Erdinç
2-Zeki Yıldırım
Üçüncü ismi sayamıyorum.
William Vainqueur, Abdelaziz Barrada, Yekta Kurtuluş, Jean Armel Drole, Ozan Evrim Özenç, Osman Çelik ve diğer futbolcular takıma katkıları minimum düzeyde olan isimlerdi.
Hatta Aly Cissokho’nun da gönderilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
O zaman ciddi bir kan kaybından söz etmek mümkün değil.
Mevlüt Erdinç’in geri dönme ihtimali olduğu için kendisini değerlendirmeyi sonraya bırakabiliriz.
Zeki Yıldırım’ın neden gittiğini ise şu an için yorumlayamıyoruz.
Sakatlıktan çıktıktan sonra, takıma olan katkısını bildiğimiz bir isim. Böyle olmasa bile altyapıdan yetişip A Takım’da yer alacak tek isimdi. Çünkü geçtiğimiz sezonun devre arasında Musa Nizam, sezon biter bitmez Osman Çelik gönderilmiş. Son isim Zeki Yıldırım’a da kapı gösterilmiş.
Altyapıdan yetişip A Takım seviyesine gelmiş oyuncu sayısı sıfırlanmış oldu. Amatör takımlarda forma giyen futbolcuların da idolü kalmadı.
Teknik adamların tercihlerini saygı duymak zorundayız, kabul. Ancak teknik adamlar ve yöneticiler de görev yaptıkları kulüplerin gerçeklerini göz ardı edemez.
Bugüne kadar hiçbir verim alınamayan Tarık Çamdal kamp kadrosuna giderken, Zeki’nin kapı dışarı edilmesi camianın vicdanını yaralar. Antalya amatör takımlarında forma giyen ve Antalyaspor hayali kuran binlerce futbolcunun ufkuna set çeker.
Minik takımdan itibaren tanıdığımız, bildiğimiz ve sevdiğimiz Zeki’nin bu şekilde gönderilmesi şahsen beni üzer.
Profesyonel futbol takımlarının, mutlaka yerli futbolcu kontenjanının bulundurmasını savunurum. Çünkü sezon bitip takım başarısız olunca, herkes memleketine gider, takım sahipsiz kalır.
Yıllar önce ligden düştüğümüzde tüm futbolcular stadı terk edenken sahanın ortasına çöküp kalan ve hüngür hüngür ağlayan iki futbolcunun görüntülerini kimse unutmaz. Bu futbolcular Musa Nizam ve Zeki Yıldırım’dır.
O nedenle böyle hassas konularda karar alınırken, camiaların hassasiyetlerine dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Takımla ilgili düşüncelerime gelince.
Bülent Korkmaz’ın açıklamalarından anladığımız kadarı ile Mevlüt Erdinç gelirse bir ön libero, bir de orta sahaya kanat oyuncusu alınacak.
Yeterli mi?
Mevcut mali tabloya göre çok bile.
Geçtiğimiz sezon başarılı olmuş ve iskeleti korunmuş bir takıma birkaç nokta transfer ilaç gibi gelecektir.
Sezon başı kampını yiyen Tarık Çamdal’ı yeni transfer olarak görebiliriz. Aatif Chahehouhe kalitesi belli bir oyuncu. 2-3 nokta transfer ile Antalyaspor, geçtiğimiz yılın üzerinde bir başarı elde edecektir.
Antalyaspor A.Ş. Başkanı Ali Şafak Öztürk ile babası dernek ve vakıf başkanı Fikret Öztürk’e düşen, kulübe mali yük getirecek transferlerden kaçınmalarıdır.
Mevcut takıma karşı vecibelerini yerine getirsinler, 2-3 yıl fantezi kurmasınlar yeter.
450 Milyon TL olduğunu duyduğumuz borç, ödemekle bitecek gibi görünmüyor. Bu borcun neden yapıldığını sorgulayacak bir hafızamız da olmadığına göre…
Günü kurtarmak için kısa vadeli çözümlerle yola devam edilmeli.