I
Şeylere birer ad vermek iletişimin ilk hamlelerinden biridir. Şeylere verilen ses imleri olan harfler
ise iletişimde somuttan soyuta geçişin eşiğidir.
Birer enerji olan şeylerle harfler arasındaki görünmez ilişki bileşik kaplarla sağlanan enerji
aktarımıdır.
Doğadaki şeylere birer ad verilerek çıkılan yolculuk el yapımı aletlere ve davranışlara verilen
adlarla genişlemiştir. Somuttan soyuta geçişte bir eşik daha aşılmıştır ki böylece şiir, müzik ve
dansın zaman yolculuğu felsefe ve bilimle zenginleşerek akıp gidecektir.
Bu yolculuğun en büyük kitabı doğadır. Doğayı okudukça kendini, kendini okudukça da şeylerle
kâinat ilişkisinde yeni bir eşik daha aşılmış olacaktır.
II
Harf yazımıydı şeyler
O düş-düşün yolculuğu
Gezegenler arasında
Yanılsamaydı ayrılık
Hep ve hiçbir vakitte
III
Uzak, çok uzak kıyılarında vaktin ne denizlerin, fırtınaların ne de söndüremediği güneşler.
Beyaz cücelere dönüştüklerinde de kendilerini onlardır ki uzağı, görecesini vaktin, yakın edenler
de onlardır hep.
N. Tesla bir düşüncenin ki her düşünce bir düşün içinden geçendir, yıldızlar arasında ışık hızını
da aşan bir süratle iletileceğini söyler. Uzağı yakın edebilmenin simyası işte. Bu durum
ayrılıkların da görece olduğunun işaretidir aslında.
IV
“Sözcükler olmadan anlaşılacağımı düşünmüştüm” der Vincent Van Gogh. Şüphesiz ki o ışığın
alfabesindeki onca rengin birer harf olduğunu en iyi bilendir hep. Gölgelerin de tarama kalemi
olduğunu, fırça izlerini vaktin.
V
Metin, iz sürülen uzunlu kısalı bir yolculuktur. Okur ise metni yürürken kendi hayatından da
karelerin izini sürdüğünü fark ettiğinde yüzleşme süreci başlamış demektir. Erteleyerek
yaşadıkları, görmezden geldikleri, düşleyip öteledikleri. İçbükey, dışbükey anlalar galerisinde
gezinti.
Anlatma süreci çift akıntılı bir denizdir. Anlatıcı bilerek veya bilmeyerek kendini de tanımaya
çalışacaktır söyleyip, yazdıkça. Öğretmenin öğretirken öğrenmesi misali. Ezcümle en büyük
mücadele insanın kendisiyle yaptığıdır.
VI
Kendiyle dalga geçmek / geçebilmek bir eşik aşılmasıdır. Konservatuardan Usul ve Nazariyat
Hocam İsmail Hakkı Özkan’ı bir kez daha sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum.
VII
Koparınca kokan papatyalardı
Harf-şey ilişkisi
An / geçmişiydi ah
Geleceğin
Dalgaların bıraktığı kıyıya
Çocukluğu bir dağın