Antalya Ticaret Borsası’nın Ağustos ayı toplantısında, üzerinde en çok durulan konu kalifiye eleman oldu.

Et sektörü, fiyatlardan şikayet ederken, en önemli sorunlarından birisinin de çalıştıracak eleman bulamamak olduğunu söyledi.

Tüm meclis üyelerinin aynı görüşte birleştiği toplantıda, mesleki liselerde kasap, terzi gibi mesleklerde mesleki eğitim verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Borsa Başkanı Ali Çandır ise, bu konuda sektörün taşın altına elini koyması gerektiğini belirtti. Kendilerinden örnek veren Çandır, “İçimizden hangimiz, çocuğumuzun kasap veya terzi olmasını ister. Masa başında, mümkünse rahat bir iş sahibi olması için çocuklarımızın eğitimine ciddi paralar harcıyoruz” dedi.

Antalya’daki meslek liseleri kayıt yaptıracak öğrenci bulamadığı için kontenjanlarının yarısını bile dolduramıyor.

Geleneksel meslek lisesi anlayışına göre, bu okullara giden çocuklar genelde sanayide çalışıyor.

Ancak meslek liseleri son yıllarda ciddi değişim ve dönüşüm yaşıyor.

Antalya’da adliye, sağlık, sivil havacılık, denizcilik, gazetecilik, çocuk gelişimi ve lojistik gibi birçok konuda eğitim veren meslek lisesi var. Tüm liselerin ortak sorunu ise yeterli sayıda öğrenci bulamamak.

Toplumda hala çocuğunun doktor ve mühendis olmasını isteyen bir anlayış hakim. Ancak toplumda kasap da, terzi de, yazıcı da, temizlikçi de lazım.

Antalya Ticaret Borsası’nda da gündeme geldiği gibi,herkes değişime kendisinden başlamalı.

Yanında çalıştıracak kasap bulamayan işadamı, önce çocuğuna mesleki eğitimin önemini anlatmalı.

Öyle meslekler var ki; doktordan daha çok kazanıyor ve sorumluluğu daha az. Çünkü ilgi yok.

Antalya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile ilgili yaptığım haberi hatırlayanlar vardır.

Otomotiv bölümünde, dev firmaların 150 Bin TL’lik araçları eğitim için bağışlanmış. Otomotiv motorları, firmalar tarafından eğitimin hizmetine sunulmuş. Üstelik eğitim alanını da otomotiv firmaları tefriş etmiş.

Tüm bu hizmetlere rağmen okulda kayıt eksikliği yaşanıyor. Antalya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin otomotiv bölümünde okuyan gençler ise, aynı firmalar tarafından desteklenip, lise diplomasını aldığında hemen işe başlıyor. Aldıkları ücret de asgari ücretin en az 2 katı.

Eğitim sistemimizin iyileştirmeye ihtiyacı var. Bu doğru. Ancak mevcut sistem ile bile yapılabilecek çok çalışma var.

İşsizliğin had safhaya ulaştığı bir dönemde, veliler daha bilinçli, sektör temsilcileri daha girişimci, çocuklar da daha araştırmacı olmak zorunda.

Herkesin çocuğu doktor veya mühendis olamayacağına göre, kasaplığın da, terziliğin de bir meslekv e ihtiyaç olduğunu kabul ederek hareket etmeliyiz.

Ekmek parası kazanılan hiçbir iş ikinci sınıf olamaz.

Yeter ki; yaptığımız işe saygı duyup, en iyisini yapmaya çalışalım.