Ben İbradı köklü yaşım

Bugünlerde dertli başım

Her yurtsever dost yoldaşım

Soldurmayın dağlarımı!

Kardelenim mor sümbülüm

Türlü türlü çiçek gülüm

Özgür ötsün dağ bülbülüm

Yoldurmayın dağlarımı!

Ulu sedir, yüce ladin

Para olmuş şimdi tek din

Sahip çıkın dostlar hadin

Çaldırmayın dağlarımı!

Bu yağmaya herkes tanık

Hiç sormayın içim yanık

Vicdanlarda talan sanık

Yıldırmayın dağlarımı!

Eynif Gembos engin ovam

Kuşa kurda yurttur yuvam

Endemik tür zengin doğam

Aldırmayın dağlarımı!

Abdurrahman namlı kadım

Pertev, Aksoy şanlı adım

İncili' yse mizah tadım

Öldürmeyin dağlarımı!

Altınbeşik Üzümdere

Bu saldırı dört bir yere

Sözümüz var yüzbin kere

Kaldırmayın dağlarımı!

Anayurdun dört bir yanı yangın yeri.

Her bölge de, her yöre de yağma ve talan var.

Dağlar taşlar maden ocağı adı altında yağmalanıyor. Ormanlar katlediliyor. Toroslar delik deşik.

Dereler, ırmaklar, göller kuruyor.

Meralar, otlaklar, yaylaklar iç ediliyor.

Toros dağlarının kucağında yer alan şirin ve özgün kent İbradı; doğal, tarihsel, arkeolojik ve folklorik değeleriyle, bütüncül bir kültür hazinesi, yaşayan canlı bir müze. Kendine özgü varlıklarıyla; tarih, kültür, sanat ve zanaat kenti. Bitki çeşitliliği zengin. Dünyaca ünlü düğmeli evleri estet ve otantik yerel mimariye eşsiz bir örnek. İbradı aynı zamanda; buzkıran emekçisi, ilkbaharın muştucusu, umudun gülü kardelenin ana yurdu.

Güzellik özen ister, sevgi ister, emek ister. Güzellik vatan misali bütünlük ister.

Bu bütünlük;

Bozulamaz! Parçalanamaz! Bölünemez! Yıkılamaz!

Türkiye çöl olmasın!

Çölden vatan olmaz!

Şiir/yazı: Himmet Cansız