Sayın Okurlar şimdi bugün yazımız otizm ve gizem problemiyle ilgili. Otizm bilinmezleri çok barındırdığı için gizemli tanımlamalar otizmden etkilenmiş çocukların anne ve babalarını çok etkilemekte net ve somut şekilde ortaya konulamayan bazı problemler alana dışarıdan müdahale eden kişilerin gizemli açıklamalarıyla tanımlanmaya çalışılmaktadır. Bu da bizi gerçek problem çözümlerimden uzaklaştırmaktadır.
Size “Kiryon” imzası ile sosyal medyada dolaşan bir yazıdan bahsetmek itiyorum. Araştırınca meditasyon, dünya’nın manyetik alanını düzenlemek için kendini görev bilmiş bir sevgi varlığı falan gibi böyle çok dikkat etmeyeceğimiz şeyler bulabildim internette. O değil derdimiz aslında bu yazının dolaşıyor olması. Şimdi yazıyı paylaşayım sizinle.
“Otistik çocuk başka boyutta dolaşan ve insanlığın kendine yetişmesini bekleyen bir bilgedir. Otistik çocuğun göründüğünden çok daha gelişmiş olduğunu hissedenleriniz yanılmıyorlar. En büyük ipucu onun balina ve yunuslarla kurduğu ilişkidir. O özel insanların bu yaratıklarla ilişkisini anlamak sizi hoşnut edecektir. Otistik insan evriminin bir sonraki aşamasını temsil eder. Onların zihinsel aletleri eksik değildir aksine çok geliştiği için devreden çıkarılmıştır. Otistik çocuk düşük enerjili bir dünyada ayıklanmamış kaba bilgiyle aşırı yüklüdür. Oysa o incelikli ve rafine enerji iletişimi beklemekte ve kendine sunulan evrimleşmemiş dile uyum sağlayamamaktadır.”
Şimdi söylemek istediğim tek şey gizemden nefret ettirdiniz bizi. Artık hangi boyutlara nerelere taşınmış, ne olmuş, acaba bunu neye dayanarak düşünüp, yazdılar. Bana bununla ilgili somut, bilimsel veri ne gösterebilirsiniz? Bu nedir Allah aşkına!
Şimdi baştan bakalım cümlelere: “Başka boyutta dolaşan ve insanlığın kendine yetişmesini bekleyen bir bilgedir.” Otizmden etkilenmiş çocuk için bu tanımlamanın yanında şunu da söyleyebilirim; peki benim çocuğum kendi kendine vuruyor ya da gece yarısı aniden uyanıp ağlamaya başlıyor, bir sürü problem davranışla karşı karşıyayım. Bununla ilgili olarak bana başka boyutta dolaşan ve insanlığın kendisine yetişmesini bekleyen bir bilge tanımlaması yapıyor.” Otistik çocuğun göründüğünden çok daha gelişmiş olduğunu söylüyorlar.” Şimdi burada gelişmişlikle düşündüğü şey uzun süreli hafızanın çok iyi olması; zamanından önce okuma, zamanından önce yazabilme, işitsel ayırt etmenin, görsel ayırt etmenin, eşlemenin çok iyi durumda olması. Hiperleksi, Hiperkalkuli, Hipergrafi bunların hepsi bir kenara bırakılmış sadece diyor ki göründüğünden çok daha gelişmiş olduğunu hissedenleriniz yanılmıyorlar. Peki benim çocuğum göründüğünden çok daha gelişmiş fakat salonda yürürken masada gördüğü şeyi mutlaka yere atıyor. Şimdi gelişmişlikle sosyal ortam içerisindeki davranışları bir paralellik göstermiyor. Bunu bana neden söylüyorsun ya da yazıyorsun? “En büyük ipucu onun balina ve yunuslarla kurduğu ilişkidir.” diyor. Burada yunus terapi gibi şeylerden bir cümleyle bahsedelim. Aslında otizmden etkilenmiş çocuğun yunuslarla kurduğu ilişki değildir orada gerçekleşen yunusun, yunus eğiticisinin elindeki yiyecek ödülüyle kurduğu ilişkidir. Yani yunusların tabi ki insanlara yaklaşımının diğer canlılara göre daha pozitif olduğunu biliyoruz. Beyinlerinin elektromanyetik alanı daha iyi algıladığı, hamile bayanları fark edebildikleri gibi bunları biliyoruz ama orda siz bir yunus terapiye gittiğinizde bununla ilgili bizim bir yunus eğitmeni arkadaşla röportajımız var. Orda neler döndüğüyle ilgili bir şeyler söyledi bize ama onu düzenlemeye zaman olmadı onu yayınlayacağız ilerleyen zamanlarda. Yunusun ya da balinanın otizmden etkilenmiş çocukla kurduğu ilişki dediği şey aslında yunusun otizmli çocukla beraber suya giren eğiticisinin elinde tuttuğu yiyecekle olan ilişkisidir bilinmesi gereken. Yoksa o çocuğun otizmden etkilenmiş olduğuyla ilgili olduğunu falan düşünmüyorum burada Uygulamalı Davranış Analizini çok iyi bir uygulanışı var. “O özel insanların bu yaratıklarla ilişkisini anlamak sizi hoşnut edecektir.” Ben bu durumda herhangi bir sosyal ilişki olduğunu düşünmüyorum normal gelişimsel olarak problem yaşamayan bir çocuğun hayvanlarla olan ilişkisinin dışında da çok ciddi inanılmaz gizemli bir şey olduğu da düşünülemez. Hatta yunus terapi gibi şeylerin normal diğer hayvanlarla çocukların iletişime girmesiyle ortaya çıkan pozitif etkilerinin daha üstünde de bir şey olduğuna inanmıyorum. ” Otistik insan evriminin bir sonraki aşamasını temsil eder.” Benim çocuğuma bakış açımı ne kadar değiştirdin, insan evriminin bir sonraki aşamasını temsil eder ama ben parkta çocuğumla beraber zaman geçiremiyorum. Bir sonraki aşama diyorsunuz ve bizi gerçekten gizemden nefret ettirdiniz! “Onların zihinsel aletleri eksik değildir aksine çok geliştiği için devreden çıkarılmıştır.” Gerek duymadığı için. “Otistik çocuk düşük enerjili bir dünyada ayıklanmamış kaba bilgiyle aşırı yüklüdür. Oysa o incelikli ve rafine enerji iletişimi beklemekte ve kendine sunulan evrimleşmemiş dile uyum sağlayamamaktadır.” Yani dilimiz evrimleşmemiş uyum sağlamıyor.
Benim çocuğum benden sözel olarak su istemiyor; problemim bu, su verir misin demediği için benim bununla ilgili çözüm bulmam lazım. Sosyal ortamda, sosyal çevrede bir şekilde kendini gerçekleştiremediği ya da ihtiyaçlarını iletemediği sürece benim çocuğumla ilgili olarak bu yazdıklarınızın tamamı gizem ve beni böyle ayrı dünyalara götürüp problemin kaynağından uzaklaştıran bir şey. Bunun yerine çok basit bana söylemeniz gerekiyor benim çocuğum su ver diyemiyor bunu söylemesi için ne yapmam lazım, nasıl bir eğitim almam lazım? Parkta arkadaşlarına vuruyor. Ne yapmam lazım, nasıl bir eğitim almam lazım? Bu kadar basit. Böyle insanları gizemler içerisinde gezdirmeye, dolaştırmaya hiç gerek yok.
Esenlikler Dilerim.
Gizemden Nefret Ettik...
Uğur Kaya
Yorumlar
Trend Haberler

Antalya’da kaldırımda başlayan kaos, yolun ortasında sürüyor

Antalya'nın o caddesinde önemli çalışma: Artık U dönüşü yapılamayacak, ters şeride girilemeyecek

ATSO Başkanı Bahar'ın ölümünde yeni gelişme! Savcı, talepte bulundu

Antalya’da kız öğrencilerin etek boyunu beğenmeyen müdür, ceza verdi!

Manavgatlı dağcı Mehmet Kocaakça, Elbruz Dağı’nda yaşamını yitirdi! 5 kişilik grup Pazar günü Rusya’ya gitmişti

Antalya'da 320 kilometrelik sürgüne tepki yağdı! Belediye önünde çadır kuracaklar