UEFA kriterleri devreye girdikten sonra Türk futbolunda bazı anlayışlar değişti.

Babasının şirketinden kovulup, şehirlerin en büyük marka değeri olan spor kulüplerine musallat olan yöneticilerin devri de sona ermeye başladı.

Her sezon başı para savurma yarışına giren kulüp yöneticileri, artık önce futbolcu satıp, elde ettiği para kadar transfer bütçesi belirliyor.

Ancak bu kriter devreye girene kadar, anlı-şanlı yöneticilerimiz kulüpleri çoktan batırmıştı. Hatta batıkçı yöneticiler terfi ettirilip daha üst makamlara yerleştirilmişti.

Bu saatten sonra kural koysan ne olur, yasak getirsen ne olur.

Antalyaspor için battı-bitti diyoruz. Ancak bu takım ligin borcu az olan kulüpleri arasında yer alıyor.

Evet Antalyaspor’da fütursuzca paralar harcandı, gavurun parasını dağıtıyormuş gibi hovardaca imzalar atıldı. Geçen yıl bir yazımda tepkimi dile getirmek için, “Ben Arfa’yı da alın” demiştim.

Kulüp göz göre göre batırılırken camia olarak seyrettik.

Ancak ligin diğer takımlarının borcunu gördükten sonra, bitenin sadece kulüp ekonomisi değil, spor yöneticiliği ve ahlakı olduğunu anladım.

Bir futbolcunun sözleşmesini feshedebilmek için 1 Milyon Euro parayı bir çırpıda gözden çıkaran Antalyaspor Yönetimi, basketbol takımının lige katılabilmesi için 75 Bin TL’yi bulamıyor. Bugün mesai bitimine kadar bu para yatmazsa, Antalyaspor önümüzdeki sezon basketbolda lige katılmayacak.

Amatör Küme’den bir futbolcu almak için, amatör kulübün canını çıkaran aynı Antalyaspor, nereye harcandığı belli olmayan yüzmilyonları ödeyebilmek için çırpınıyor.

Hafta başında yayın hayatına başlayan SPORTRE Gazetesi’nin manşetinde bir haber vardı. Antalyaspor’un mevcut takım kaptanı Zeki Yıldırım, Yolspor’dan 10 futbol topu ve 2 takım forma karşılığı alınmış.

Zeki’yi almak için 10 top ve 2 forma vermeye zor ikna olan Antalyaspor, takıma hiçbir katkısı olmayan adamı kovabilmek için üste 1 Milyon Euro ödüyorsa, burada ciddi bir dengesizlik var demektir.

Zeki Yıldırım, bu takım düştüğünde de, şampiyon olduğunda da Antalya’da, Futbolu bıraktığında da çok büyük ihtimalle Antalya’da yaşayacak. Çünkü Antalya doğumlu. Üstelik Zeki’ye “Para yok” deseniz de, kulübü terketmez. Çünkü Antalya çocuğu.

Antalyaspor’u yönetenler, bazı dengeleri iyi korumak zorunda. Para savurmak istiyorsanız, Antalya’daki amatör kulüpler için savurun. En azından para, Antalyafutbolu için kullanılmaya devam eder.

Ancak emeklilik yaşındaki futbolculara kulübün tapusunu verdikten sonra şehirde adeta dilencilik yaparak para aramak, öncelikle Antalyaspor’a yakışmıyor.

Antalyaspor’u yönetenler bu dengeyi koruyamadıktan sonra, ne şehirle barışabilir, ne de tak