Depremin üzerinden bir aya yakın zaman geçti. Böyle toplumsal bir travmanın kısa zamanda atlatılması elbette mümkün değil. Bu nedenle de deprem konusu gündemde kalmaya devam edecek.

Deprem enkaz kaldırma ve depremzedelerin koordinasyonu ile ilgili çalışmalar ilerledikçe, gündeme deprem için, öncesinde neler yapılması gerektiği geliyor. Yerel yönetimler de bu konuda çalışmalarını hızlandırıyor.

Örneğin, Konyaaltı Belediyesi, yumuşak zeminlerde ‘fore kazık’ uygulamasını zorunlu hale getirdi. Fore kazık, yumuşak zeminlerde yapılacak binanın temelinin altına, sert zemine ulaşana kadar beton kazıkların dikilmesi ve temelin bu kazıklar üzerine inşa edilmesi.

Bir başka örnek de Muratpaşa Belediyesi’nden. Muratpaşa Belediyesi, daha önce Şili’de kullanılan ve başarılı sonuç alınan ‘betonperde’ uygulamasını zorunlu hale getiriyor. Beton perde de, binanın iki ana unsurundan birisi olan kolonların arasına beton yerleştirilmesi temeline dayanan uygulama. Bu uygulama ile iki kolon arasına yerleştirilecek beton duvar, binanın deprem anında dayanıklılığını artıracak.

Antalya’da yerel yönetimler bunları yapmaya çalışıyor. Elbette çok güzel. Ama bir de olayın başka bir tarafı var ki; izaha muhtaç.

Muratpaşa Belediyesi, Belediye Meclisi’nde beton perde zorunluluğunu getiren kararı oylarken, meclisteki AKP üyeleri, ‘hayır’ oyu kullanıyorlar. Bu anlaşılması zor tavrı da şu gerekçeye dayandırıyorlar. “Bizim 2018 yılında çıkardığımız deprem yönetmeliğinde beton perde zaten var. Belediye o günden bugüne neden buna bakmadı? Bugün yapılan deprem gündemi nedeni ile belediyenin gösterisidir.”

Öncelikle şunu vurgulayalım. Muratpaşa Belediyesi’nin yaptığı açıklamada, deprem yönetmeliğine gönderme yapılarak uygun hale getirildiği ifade ediliyor.

Burada, diyelim ki Muratpaşa bugüne kadar yanlış yaptı. Deprem yönetmeliğine uygun bina yapımına dikkat etmedi.Siz aynı belediyenin belediye meclis üyeleri değil misiniz? Neden bugüne kadar sizin aklınıza gelmedi.

Ya da

Yine diyelim ki Muratpaşa Belediyesi yanlış yaptı. Bugün yaptığı yaşanan bu büyük acı nedeni ile yanlışı fark etti ve düzeltme yoluna gidiyor. Burada, yapılması gereken, sizce yanlış olan uygulamaya, son veren bir düzenlemeyi, yine size göre ‘yanlıştan dönüldüğü’ için desteklemek midir, yoksa üzerinde tepinip, siyasi manevra mı yapmaktır?

Her ne olursa olsun. Ortada, başarısı başka yerlerde kanıtlanmış bir uygulama ve bu uygulamaya ‘hayır’ diyen bir anlayış var.

Can alıcı soru şu.

Tasada, kıvançta birlik bu mudur?