Seçimin üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen, anlam veremediğim ve asla veremeyeceğim bazı konular var. Seçimlere girmesinde hiçbir engel olmayan, devletten onay alan partiler veya kişiler, propaganda sürecinde ve seçim sonrasında “terörist” ilan edilebiliyor. Devletin yetkili kurumları tarafından kurulmasında sakınca bulunmayan, seçime girmesi için izin verilen kişi veya partiler, Adalet Bakanlığı’nın ve İçişleri Bakanlığı’nın yetkili organları tarafından didik didik inceleniyor, kurallara uymayanlar ise seçimlere katılamıyor. Sakıncası olmayanlar ise seçime giriyor. Buna rağmen tamamen yasal olan kişilere ve partilere “terörist” veya “hain” demek akıl alır gibi değil. Akıl tutulması yaşanan bir dönemden geçiyoruz. Birey olarak devlete güvenmek zorunda olduğumuzu düşünürüm hep. Devleti yönetenleri beğenmeyebilir, eleştirebilir hatta protesto edebiliriz. Ancak devlette devamlılık esastır. Devleti oluşturan organlar bazen uyuyabilir ancak asla ölmez. O yüzden bazen adalet geç tecelli eder ama mutlaka eder. Hal böyle olunca, devletin izin verdiği insanlara “hain” gözüyle bakmak, dolaylı anlamda devlete başkaldırıdır. Adaylara ve partilere terörist diyenler, onların seçime katılmasına izin verenlere de “Teröre yardım ve yataklık yapıyor” demiş olmuyor mu? En baştan dediğim gibi, yaşananlara anlam vermek imkansız. 7 Haziran seçimlerinden sonra sosyal medyada bir hayli yayılan paylaşım vardı; Van’da iktidar partisi beklediği oyu alamayınca, iktidarı savunduğunu düşünen insanlar, Van depreminde yerle bir olan Van’dan bir kare paylaştı, sonra Van’ın son yıllarda çekilmiş bir fotografını... Ve altına şöyle bir yorum yazdı: “Hainsin Van”. Yani bu hastalıklı zihniyete göre depremden sonra yapılan konutlar, iktidarın Van’a bir lütfu. Siyasi partiler, nihai olarak en fazla oyu alarak yönetimde söz sahibi olmaya çalışır. Bu tür paylaşımlar ise o partiye sempati ile bakan insanların soğumasına neden olur. Her bireyinden vergi alan devletin, doğal afetlerde vatandaşına hizmet götürmesinin asli görevi olduğunu unutacak kadar güç zehirlenmesi yaşayan bu zihniyet, bugüne kadar hiçbir partiye veya siyasiye kazanım sağlamamıştır, bundan sonra da sağlamayacaktır. Bugünlerde yaşanan olaylar da bunun benzeri. Devletin seçime girmesi için izin verdiği insana terörist demek, devleti suçlamaktır. Eğer bir devlet, teröristi gerçekten seçime sokuyorsa orada sorun çok daha büyüktür. Fikir olarak benim de asla benimsemediğim, seçime katılmaması gerektiğini düşündüğüm partiler ve adaylar var. Ancak siyaset bir oyuncak değil. İstemediğimize küseceğimiz bir oyun asla değil. Yasal olarak hareket eden herkese saygı duymak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.