Sosyalizme demokratik yollarla geçişi savunan bir diğer önemli kişi ise Karl Kautsky’dir. Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin öncü isimlerinden biri olan Karl Kautsky, demokratik ve evrimci anlayışı benimsese de, Bernstein’in aksine Marksist öze sadık kalmaya çalışmıştır. Sosyal demokrat partinin, işçi sınıfı niteliğini koruması gerektiğini belirten Kautsky, her türlü ittifakı dışlayarak, işçi sınıfının partisi konumunda olan sosyal demokrat partinin tek başına iktidara gelebilecek bir strateji izlemesini savunmuştur. Günümüzdeki anlamıyla sosyal demokrat ideolojinin temeli Bernstein’in ve Kautsky’nin görüşlerine dayanmaktadır. Birçok otoriteye göre Bernstein, Avrupa sosyal demokrasinin atası ve yol göstericisi, Marksizm’i de 20. Yüzyılın gerçeklerine açan kişidir. Sosyal demokrat partiler 20. Yüzyıl ile birlikte Marksizm’den kesin bir kopuş yaşamaya başlamışlardır. Temelde işçi sınıfına ve sınıf mücadelesine dayanmakla beraber, zamanla sınıf partisi konumundan kitle partisi konumuna doğru evrilmişlerdir. Sosyalizmin evrimci yolla inşası, üretim araçlarının sosyalleştirilmesi gibi temel meseleler arka plana itilirken, kapitalizmin yaratmış olduğu tahribat ve adaletsizliklerin törpülendiği, çoğulcu toplum yapısının korunduğu ve parlamenter sistemin savunulduğu bir politik hat, sosyal demokrat partilerin ajandasına girmiştir. Sosyal demokrat partilerin ortak özellikleri Sosyal demokrat öze ve programa sahip partiler, dünya genelinde “sosyalist, işçi ve sosyal demokrat” gibi adlara sahiptir. Sosyalist sıfatı, Türkiye’de genellikle Marksist-Leninist hareketleri tarif etmek için kullanılırken, dünyanın birçok yerinde sosyalist adı taşıyan partiler sosyal demokrat partilerdir. II. Enternasyonal’deki ayrışmayla birlikte, evrimci ve parlamenter çizgiyi benimseyen partiler “sosyal demokrat ve sosyalist” olarak adlandırılırken, proletarya diktatörlüğünü ve devrimci yöntemi benimseyen partiler ise "komünist” olarak adlandırılmaya başlamıştır. Sosyal demokrat partilerin ortak özellikleri; çoğulcu demokrasiyi benimseme, Sosyalist Enternasyonal’e üye olma, eşitlik- özgürlük-dayanışma gibi evrensel ilkeleri savunma, barış yanlısı olma olarak özetlenebilir. Sosyalist Enternasyonal’in Tarihi ve İlkeleri Dünyadaki bütün sosyal demokrat, sosyalist ve işçi partilerini bir araya getiren bir çatı örgüt olan Sosyalist Enternasyonal, 1951 yılında Frankfurt am Main’da kuruldu. Günümüzde 152 sosyal demokrat parti ve organizasyonun üye olduğu Sosyalist Enternasyonal, kurulduğu günden bu yana sürekli bir ivme kat etmiş, organizasyona üye sayısı gün geçtikçe artmıştır. Enternasyonal’e üye olan 50’nin üzerinde parti ülkelerinde iktidar konumunda yer almaktadır. Merkezi Londra’da bulunan Sosyalist Enternasyonal’in en yüksek organı kongredir. Dört yılda bir toplanılan kongrede, Enternasyonal’in genel politikaları ve üyelik koşulları belirlenir. Kongrenin yanı sıra, bütün parti ve organizasyonların içinde yer aldığı konsey, yılda iki kez toplanarak, güncel siyasi konulara yönelik Enternasyonal’in politikalarını belirler. CHP Sosyalist Enternasyonal’e ne zaman üye oldu Cumhuriyet Halk Partisi, Bülent Ecevit’in Genel Başkan olduğu dönemde 27 Kasım 1976 yılında Sosyalist Enternasyonal’e katılım kararı aldı. CHP, 40 yılı aşkın bir süredir, Sosyalist Enternasyonal’in tam üyesi olarak faaliyet yürütmektedir. Ecevit tarafından, CHP’nin 23. Kurultayı’na sunulan önergede, “Sosyalist Enternasyonal’in ilkeleri CHP programındaki ilkelere uygundur. Ulaştırma ve kitle haberleşme araçlarında görülen hızlı gelişimin ulusları böylesine birbirine yakınlaştırdığı ve çağımızda ulusal yararları ve dünya barışını korumak için yalnız devletten devlete ilişki kurmak yetmemektedir.” denilmiştir. CHP dışında Türkiye’den Halkların Demokratik Partisi, Sosyalist Enternasyonal’in danışman üyesidir(tam üyelikten bir önceki adım).