Milyonlarca kişiyi yakından ilgilendiren bedelli askerlik konusu, sosyal medya ve çeşitli platformlar aracılığıyla verilen mücadelenin sonucunda hükümetin gündemine girdi. Geçtiğimiz hafta Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı bir televizyon programının canlı yayınında, “bedelli askerliğe bakışımız müspettir” şeklinde bir açıklama yaparak, milyonlarca kişinin yüreğine su serpmişken, AKP Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın, Yıldırım’ı yalanlayan açıklaması kafaları oldukça karıştırdı. Yıldırım ve Ünal’ın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, mevcut konjonktürde bedelli askerliğin gündemde olmadığını, seçim sonrası masaya yatırılabileceğini belirterek, tartışmaları bambaşka bir yöne taşıdı. Bir seçim malzemesi haline getirilen bedelli askerlik, ilk etapta seçim öncesi uygulanacak bir vaat olarak sunulurken, daha sonrasında ise seçim sonucuna endekslenerek, kabaca bir şantaj unsuru olarak öne çıkarılması, sosyal medyada büyük tepki çekti. Seçimler öncesi, bir oya dahi ihtiyacı olan siyasi partiler için bedelli askerlik görmezden gelinemeyecek bir konudur. Aileleri ile birlikte milyonlarca kişiyi ilgilendiren bedelli askerlik konusu, çeşitli sebeplerden ötürü askere gidemeyen insanlar için hayati bir meseledir. İlk olarak 1987 yılında uygulanan bedellik askerlik uygulamasından bugüne kadar toplam 398.731 kişi faydalandı. Sırasıyla 1992, 1999, 2011’te uygulanan bedelli askerlik, en son 2014 yılında çıkartıldı. 2014 yılında çıkartılan bedelli askerlikten, 18 bin TL bedel ile 27 yaşını doldurmuş kişiler faydalandı. İktidarın ikircikli açıklamalarına karşın, ana muhalefet partisi CHP’nin bedelli askerlik konusundaki görüşü önem kazanmış durumdadır. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu tarafından 4 yıl önce Meclis’e sunulan bedelli askerlik teklifinde kişinin gelir durumuna göre kademeli bir ödeme planı öngörülmüştü. Bedelli askerlik ile ilgili yaş sınırının 25’e indirilmesini savunan Sezgin Tanrıkulu, Hürriyet gazetesine konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: "Bedelli askerliğe ilişkin beklenti mutlaka sosyal adalet ilkeleri çiğnenmeksizin düşük gelirlileri de içerecek şekilde çözülmelidir. Ayrıca bedelli askerliğe ihtiyaç duyan yurttaşlarımızın büyük bölümünün alt, orta gelirli olduğu da düşünülerek, belirlenen miktarın taksitle ödenebilmesine de imkân tanınmalıdır." CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Grup Başkanvekili Özgür Özel’in, 2015’te TBMM’ye sunduğu ‘Er ve Erbaş Harçlıkları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nde bedelli askerlik uygulaması ile ilgili olarak şu ifadeler yer almıştı: “Gelire orantılı bir şekilde kademelendirilmeyen tutarlar sebebiyle ‘bedelli askerlik uygulaması’ hakkaniyetten uzak bir sistem yaratmaktadır. Belirlenen tutarlar, çoğunlukla yoksul halk kesiminin ödeyemeyeceği şekilde olmaktadır. Dolayısıyla yoksul halk çocuklarının zorla askere alındığı eşitsiz bir sistem ortaya çıkmaktadır” Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Sekreteri, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, sosyal medya hesabı üzerinden bedelli askerlikle ilgili şu görüşü paylaşmıştı: “Mazeretleri nedeni ile bedelli askerlik yapmak isteyen gençlerimiz için karar çıksın. Ancak bedelli askerlik yapacak gençlerimizden toplanan paralar, fiili askerlik yapan gençlerimize maaş olarak verilsin” Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan 24 Haziran seçimleri öncesinde yapılan kamuoyu yoklamalarında, Cumhur İttifakı’nın ilk turda yüzde 50’yi geçmesi zor görünüyor. Bu nedenle hükümet kanadından seçmenin gözünü boyayacak seçim hamleleri gelmeyi başladı. Emeklilere yönelik ikramiye uygulaması, belli başlı vergi borçlarının yapılandırılması gibi hamlelerin, iktidarın nasıl bir acz içinde olduğunun göstergesidir. Emeklilere bayram öncesinde ikramiye ödenmesi ile ilgili CHP tarafından önerilen teklife, daha önce kaynak yetersizliğinden dolayı olumsuz yaklaşan iktidar, bir oya dahi muhtaç kaldığı şu günlerde, muhalefet partilerinin seçim bildirgelerini kopyalamak ile meşgul. Bedelli askerlik konusu da, böyle bir ortamda ısıtılıp tekrar gündeme getirilirken, Binalı Yıldırım’ın olumlu görüşünün aksine, Erdoğan’ın son açıklamaları, “eğer bize oy verip, Başkanlığa layık görürseniz bedelliyi düşünürüz” olarak yorumlandı. Bakaya durumuna düşenler, tecili bitmek üzere olanlar için bir günün bile oldukça önemli olduğu gerçeği ortadayken, Erdoğan’ın bu açıklamaları oldukça tepki çekti. Bedelli askerlik için Cumhur İttifakı’na oy vermeye mecbur değilsiniz. Sizin mağduriyetinizi seçim malzemesi haline getirenlere karşı sandıkta gerekli dersi vermelisiniz. Hakkınız olan bir uygulamayı, gelir durumunuza göre adil bir şekilde uygulayacağını vaat edenleri iktidara taşımak sizin elinizde. Milyonlarca kişinin umudu seçim hesaplarına kurban edilemez.