68 Gençlik İsyanı olarak adlandırılan, Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde öğrenciler tarafından başlatılan başkaldırının 50. yılına girdiğimiz şu günlerde, konuyla ilgili olarak birçok yayın organında 68 Kuşağı’dan temsilcilerin, o günleri anlatan yazıları yayımlanıyor.

68 İsyanı, özgürlük talebiyle başlayan bir hareketti ancak, temelinde, Vietnam Savaşı’na, ırksal ayrıma karşı gösterilen tepkinin pratiği yer almaktaydı. Bunun yanı sıra anti-emperyalist, anti-kapitalist ve anti-faşist bir söyleme sahipti. 68 Kuşağı, liberal bir özgürlük ve demokrasi anlayışını savunan, piyasa ekonomisinin olumsuz yanlarını törpülemekle kendisini sınırlayan bir mücadele hattına dayanmıyordu. Talepleri, devrimci bir temele dayanıyordu. Mahir Çayanlardan Deniz Gezmişlere, Sarp Kuraylardan Harun Karadenizlere 68 Kuşağı’nın Türkiye’deki temsilcileri, emek-sermaye çatışması noktasında emekten yana tavır alan, Amerikan emperyalizmine, siyonizme karşı olan Marksist gençlerdi. 68 Kuşağı’nın devrimciliğini, sosyalistliğini kaldırdığımızda ortada hiçbir şey kalmaz.

Geçtiğimiz haftalarda Cumhuriyet gazetesinde, Dubçek'in Komünist Parti Genel Sekreteri seçilmesi ile birlikte başlayan, "Prag Baharı" olarak adlandırılan girişimi güzelleyen, onu 68'in özgürlük hareketlerinden biri olarak tanımlayan iki yazı vardı.

"Prag Baharı" olarak adlandırılan girişim, Çekoslovakya'yı, "insan yüzlü sosyalizm" maskesiyle serbest piyasaya açma girişiminden başka bir şey değildir. Brejnev Doktrini ve SSCB'nin o anki yapısını eleştirmek başka bir şey, kapitalist Batı bloku tarafından desteklenen ve fonlanan hareketleri kutsamak başka bir şeydir. Polonya'daki, Katolik Kilisesi'nin arkasında olduğu anti-komünist Dayanışma Sendikası'na selam çakmak da aynı sakat bakış açısının bir ürünüdür.

68 Kuşağı’nın içinde, Marksizm’e farklı yorumlar getiren isimler ve hareketler oldu. Kimi gençler Latin Amerika’da baş gösteren gerillacılığa sarıldı, kimisi Maoculuğu benimsedi, kimisi Sovyetler Birliği’nin çizgisinde yer aldı, kimisi Troçkizm’i savundu. Farklı yorumlarına ve mücadele yöntemlerine rağmen, 68 Kuşağı’nın kimliğini belirleyen olgu, devrimcilik ve sosyalizmdir.

İbrahim Utku NAR