Sezon başından bu yana belirttiğim gibi, Antalyaspor’un bir an önce Avrupa’ya gitmesine karşıyım.
En az 2 yıl hedefini büyütmeden, mütevazi bir şekilde ancak tehlike hattına da inmeden yoluna devam edip, ekonomik durumunu kontrol edilebilir hale getirip ondan sonra hedefini büyütmesinden yanayım.
Bunun aksini isteyenler de var ve bu çok normal. Herkes takımının başarılı olmasını ister. Ancak günübirlik başarı nedeni ile geleceğin riske atılması mantıklı değil.
Başkan Ali Şafak Öztürk’ün geçmişten gelen sabıkası nedeni ile bu konuda endişeliydim. Kadroyu Dünya yıldızları ile doldurunca başarılı olacağını düşünen Öztürk, bu konuda yanıldığını anladığında iş işten geçmişti.
Öztürk’ün ikinci dönemini daha olumlu buluyorum. Mali durumdan bahsedip camiaya uçuk hayaller vaad etmiyor.
Hal böyle olunca, en düşük maliyetli oyunculardan en yüksek verimi almak Antalyaspor’un birinci hedefi olmalı.
Tarık Çamdal gibi…
Kalitesi ve kariyeri ortada. Sadece iyi bir sezon başı kampı yemesi gerekiyor.
Malatya ve Fenerbahçe maçlarında, performansından küçük kesitler sundu. Uzatamadı çünkü fizik olarak buna hazır değildi. Sezon başı kamplarında iyi bir çalışma ile eski Tarık Çamdal geri gelir ve bu işten hem Antalyaspor, hem de Tarık karlı çıkar.
Bu anlaşmadan Antalyaspor’un bir kaybı yok gibi görünüyor. Ancak Tarık Çamdal 2019-2020 sezonunu da yeterek geçirirse kariyerini bitirir. Yani Tarık başarılı olmaya mecbur.
Tarık ile yeniden anlaşılmasına rağmen sol beke ikinci bir transferin gerekli olduğunu düşünüyorum. Aly Cissokho ile bu iş olmaz.
Bunun yanında stopere de takviye yapılmalı. Ligden düşen Erzurumspor’daki Leo Schwechlen düşünülebilir. Sol bek mevkiinde de oynayan Fransız futbolcu, takımının tüm maçlarında 90’ar dakika oynadı. Stil olarak Antalyaspor’un oyun tarzına uygun bir yapısı var. Mali açıdan uygunsa takımın oradaki eksiğini kapatabilir.
Kim transfer edilirse edilsin, ekonomisine bakılsın. Eto’o gibi bir dünya yıldızını uygun maliyete getirebilirseniz de hayır demeyiz.