Geçtiğimiz dönem CHP'den Büyükşehir ve Muratpaşa meclis üyesi olan Recep Tokgöz, gündem dışı söz alarak, sözünü esirgemeden yaptığı konuşmaları ve bazen parti grubuna da ters düşen görüşler belirtmesiyle de ünlüydü. Bu dönem meclis üyesi olmayan Recep Tokgöz, muhalif tavrını, görüşlerini sosyal medyadan paylaşma yoluna giderek sürdürüyor. Bu haftaki köşemi imla hatalarına müdahale ederek Tokgöz'ün yeni döneme ilişkin farklı görüş ve değerlendirmelerine ayırdım.

*****

Büyükşehir Belediyesi'nin "Halk Et" projesini eleştiren Tokgöz şunları söylüyor: "Ankara Büyükşehir Belediyesi üreticinin satamadığı için elinde kalan fasulye, nohut , mercimek , soğan , patates gibi ürünlerini satın alarak bunları sosyal projeler kapsamında ihtiyaç sahiplerine bedava dağıtarak hem üreticiyi desteklemekte hem de ihtiyaç sahiplerinin gönlünü kazanmakta. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı sosyal projeleri yanlış anlayıp Halk Et adında ucube bir projeyle Antalyalının karşısına çıkıyor. Bugüne kadar ne tanzim satışlar amacına ulaşmış ne de yakın zamanda hükümetin yaptığı patates - soğan çadırları amacına ulaşmıştır. Bu projeyle belediye haksız rekabetle kasap esnafını mağdur edecektir . Belediye ne manavdır ne kasap ne de market işletmecisi. Bu kararın tekrar gözden geçirilmesi gerekir."

*****

Özel araziyi kiraya vermesi nedeniyle Konyaaltı Belediyesi'ne 7 milyon TL tazminat olarak dönen yerle ilgili Tokgöz'ün paylaşımı da şu şekilde: "Konyaltı Atatürk caddesi üzerinde içinde tarihi bir roma hamamı olan anayola cepheli geniş bir alan vardı. Bu alanın ana yola cepheli yerinde 3 adet 15 metre karelik üç adet büfe yapıldı; daha sonra bu büfeler kiraya verildi, üçü de 150'şer metrekarelik meşhur restoranlar oldu. Bu işlemi yapan şu anki Büyükşehir belediye başkanı ve geçen dönem başkan yardımcısı ve hukukçu olan ve şu anki Büyükşehir Genel Sekreteri Cansel Tuncer Hanım'dır. Bu alanın sahipleri belediyeyi dava ederek 7 milyon TL tazminat kazanmışlardır. Davayı kazananlara bu parayı Konyaaltı Belediyesi ödemek zorunda . Bu hukuksuzluğu yapan ekip şimdi Büyükşehir'de yeni projelere imza atacaktır. ben yapılırken bunun hukuksuz bir durum olduğunu söylediğimde , konunun incelendiği, hukuka aykırı durum olmadığı söylendi o dönemki başkan yardımcısı tarafından." Recep Tokgöz'ün paylaşımına İYİ Prarti'li avukat Rıdvan Yıldız, "O restoranların her biri en az 200 metrekarelik alan işgal ediyor" notunu düşmüş.

*****

Recep Tokgöz'ün kendi arsasının da bulunduğu Balbey Mahallesi Projesiyle ilgili görüşleri de şu şekilde: "Büyükşehir yönetimi Balbey Mahallesi konusunda Menderes Türel’in Antalya’ya ihanet projesi üzerinden vatandaşı bilgilendirdi ve Balbeylilerin görüşlerini aldı. Ben bu toplantıda partimin il başkanını ve ilçe başkanını da görmek isterdim. Her iki başkan vatandaş ne diyor bu konuda görüşleri nedir, bire bir tanık olurdu. Belediyenin ne yapmak istediği hakkında bilgi sahibi olur, projeleri partimiz ilkeleri çerçevesinde değerlendirir ve belediyeye katkı sağlamış olurlardı. Mahalleli ile beraber ortak bir projeye imza atılmasını sağlarlardı. Gönül isterdi ki Muratpaşa Belediye Başkanı da toplantıya katılsaydı. Kaleiçi Festivali yapan bir başkanın Antalya açısından önemli bir toplantıya katılmamış olması büyük bir eksikliktir. Büyükşehir Meclis üyelerimizin bu konu ile ilgili duyarsızlıkları ziyadesi ile üzücü. Aslında onların yakından takip edecekleri bir konu bu. Kentin tarihi ve kültürel değerlerini korumak ve ileriye taşımak yerel yöneticilerin temel görevi. Büyükşehir Belediyesi yönetimi Menderes Türel'in Balbey planını yırtıp atmalı. Mahalleli hem geçen dönem Meclis toplantılarında tepkisini gösterdi hem de bu planın sahibi Türel'i sandığa gömerek planın olumsuzluğunu ortaya koydu. Bundan sonra yeni yönetimin Antalya’ya ve Balbey'e en uygun yeşili, tarihi ve kültürümüzü koruyan, koruma amaçlı restorasyon planını yaparak Balbey Mahallesi'ni Kaleiçi ile bütünleştirmesi gerekir . Antalya’ya yapılacak en iyi iyilik budur."

*****

Antalya'nın ve belediye meclislerinin sözünü sakınmadan doğru bildiğini söyleyen bu tür isimlere ihtiyacı var. Yanlış şeyler söyleme opsiyonu da tanıyarak, Recep Tokgöz'e ve onun gibilere kulak verelim, diyorum.