Madde bağımlılığı, alkol, ilaç ve uyuşturucu maddeler gibi alışkanlık yapan zararlı maddelerin kişinin uyumunu bozacak, klinik olarak belirgin bir rahatsızlığa yol açacak biçimde kullanılması ve 12 aylık bir süre içinde herhangi bir zamanda bağımlılıkla ilgili fizyolojik ve psikolojik belirtilerden bazılarının bulunması durumu olarak tanımlanabilir.
Fiziksel bağımlılığın iki temel bileşeni vardır.
1.Tolerans: Bireyin istediği etkiyi hissedebilmek için maddeyi giderek daha yüksek dozlarda alması, yüksek dozlara dayanma gücünün artmasıdır.
2. Kesilme veya Yoksunluk Sendromu: Kullanılmakta olan madde birden bire kesilirse bazı fizyolojik belirtilerin ortaya çıkmasıdır. Tolerans ve yoksunluk, madde kullanım biçimini büyük ölçüde etkilemekte ve bir kısır döngü oluşmasına yol açmaktadır.
Zararlı etkilerin görülmesi ve bilinmesine karşın bir maddeyi almak için karşı konulması güç olan bir istek, bir gereksinim vardır. Madde bağımlılığı olan bireyin, kendini iyi hissetmek veya işlevlerini yerine getirebilmek için maddeye gereksinim duyması “psikolojik bağımlılık”olarak adlandırılmaktadır.
Madde bağımlılığının oluşmasında üç temel etkiden söz edilebilir:
Bireyin Kişilik Yapısı ve Kişisel Özellikleri:
Madde bağımlılığı gelişen bireylerde çoğunlukla; duygusal dengesizlik, aşırı bağımlı olma gereksinimi, engellenmeye karşı dayanıksız olma, çabuk parlama ve saldırgan davranışlar, olgunlaşmamış çocuksu eğilimler, cinsel sorun ve sapmalar, yasalara ve kurallara uymakta zorlanma gibi sorunlar sık görülür.
Çevresel Etkiler ve Etkileşim:
Genel olarak her çağda, her ülkede ve her toplumda bağımlılık görülmektedir. Toplumsal stres, toplumsal düzensizlik ve çözülme, kültürel yoksunluk gibi durumlarla birlikte her türlü ruhsal hastalık ve madde bağımlılığı artmaktadır.
Maddenin Özellikleri:
Bir kişi değişik nedenlerle bu tür bir maddeyi bir veya birkaç kez alırsa, bu maddeyi sürekli almak ve her seferinde daha fazla alarak arttırmak isteyebilir. Yalancı bir keyif ve neşe hali yaratan; sıkıntı ve bunalımlar ortadan kalmış duygusu yaratan bu tür maddeler kısa sürede bağımlılık yaratabilir. Bu maddeler, kabul edilmeyen, uyum sağlamakta güçlük çekilen gerçek yaşamdan ve sorunlardan uzaklaşmışlık duygusu verir.
B- Ailelere Öneriler
Madde bağımlılığından kuşkulandığınız durumlarda mutlaka bir uzmana başvurunuz.
Madde bağımlılığı hastalarının anne babalarında ve kardeşlerinde normal topluma göre daha yüksek oranlarda madde bağımlılığı görüldüğü bilinmektedir. Madde bağımlığı olan anne babalar kendileri isteme bile bu konuda çocuklarına ve çevresindekilere olumsuz bir örnek teşkil etmektedirler. Özellikle gelişim çağında olan çocuk ve ergenlerin anne babalarını ve çevresindeki yetişkinleri model almaları nedeniyle bu tür bir bağımlılık geliştirmeleri çok sık karşılaşılan bir durumdur.
Çocukluk ve ergenlik döneminde özellikle erkeklerde, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, davranış bozuklukları ve saldırganlığın, dürtüselliğin (kontrolsüz davranışların), bazı durumlarda okul başarısızlığının, daha sonra madde bağımlılığı oluşmasında önemli davranışsal risk etkenleri olabildiği bilinmektedir. Karamsar duygu durumu, aşırı duygusallık, kendine karşı güvensizlik, kendini küçük görme ise diğer bazı risk etkenleridir.
Anne babaların denetim ve ilgi eksikliği, çocukta yüksek stres düzeyi gibi durumlar da bu riski arttıran etkenlerdir. Ergenlik dönemi için en çok üzerinde durulan etkenler arkadaş grubu baskısı ve yaşanılan semtin olumsuz özellikleridir.
Risk etmeni taşıyan çocukların madde bağımlılığından korunması için özellikle anne babalara ve okullarda öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Böyle risklerin söz konusu olduğu durumlarda çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanlarına başvurulmalıdır.
Bireylerde önceden varolan alkole bağlı sorunlar da ergenlik sonrası erişkinlik dönemlerinde madde bağımlılığı için kesin bir risk etkenidir. Böyle durumlarda madde bağımlılığına karşı önlem almak ve korunmak için bir ruh sağlığı uzmanına başvurulmalıdır.
Rehabilitasyon sürecinin başlamasının ilk koşulu, hastanın tedavi olmayı istemesidir. Hastayı yargılamamak, kendine güvenmesini sağlamak, hastanın tedavisi için önemlidir.
Madde bağımlılığı olan bireylerin tedavisi sürecinde, çevresel koşularının değerlendirilmesi ve maddeden uzak kalmayı kolaylaştıracak her türlü düzenlemenin yapılması, hastaya, ailesine ve yakınlarına bu konuda danışmanlık ve eğitim verilmesi çok önemlidir. Bu süreçte hastanın ailesi ve yakınları destekleyici ve anlayışlı olmalıdırlar.