8 milyonu aşkın üniversite öğrencisi eğitim öğretime başlıyor. Geleceğimiz olan gençleri hem heyecanlı hem de endişeli görüyorum.
Türkiye’de ABD çıkarlarına hizmet eden ekonomik politikalar yüzünden İşsizliğin, yoksulluğun arttığı bir dönemden geçiyoruz. Yurttaşlarımız çocuklarını devlet okullarında ve Kredi Yurtlar Kurumu’nda barınması için çabalıyor.
Yatak kapasitesi 1 milyonu bile bulmayan Kredi Yurtlar Kurumu’nun 8 milyon gencimizin insanca barınma taleplerini karşılaması mümkün değildir. Elbette iktidarın geçen yirmi yılda bu soruna çare aramak gibi bir derdi olmamış aksine her alanda olduğu gibi özelleştirmeyi teşvik etmiştir. Hal böyle olunca halkımız çaresiz bir şekilde çocuğunu okutabilmek için özel yurt ya da ev kiralama arayışına girmiştir.
Türkiye nüfusunun yaklaşık % 80’e yakın kesiminin yaşadığı 30 büyükşehirde; ev fiyatları ve ev kiralarının ise en az % 50 arttığı bir dönemde insanlarımız çaresizlik içindedir. Bugün çocuğunu bir umutla okutup kendini kurtarsın diye aç kalmaya razı milyonlarca insan yollara düşmüş durumdadır.
Bu duruma gelmemizde iktidarın uyguladığı ekonomik politikaların dışında Türkiye’ye akın eden düzenli göç de etkendir. Türkiye’de mülteci sorunu; Büyük Ortadoğu Projesi, eşbaşkanlar eliyle uygulamaya sokulunca başladı. Bölgede ABD’ye hizmet eden ve hizmeti karşılığı maaş alan ayrıca da Türkiye’ye bir talimatla göç edip Türkiye’den de maaş alanlar, kazandıkları parayla çok rahat ülkemizden ev alabilmektedir. Vatandaşlık verilmektedir. Ev kiralama ise çok daha ekonomik gelmektedir. Çocukları sınavsız okullara yerleştirilmekte, karşılıksız sosyal yardımlar, eğitim ve sağlık başta olmak üzere parasız yararlanmaktadırlar. PCR zorunluluğu bile yoktur!
Mültecilerin bu durumu kira ve ev fiyatlarını artırmıştır. Ayrıca gerek özel yurtları gerekse kiralık evi olanların bu durumdan etkilenmesinin üstüne bir de yaşanan ekonomik kriz kiraları ve yurt ücretlerini yükseltmiştir. İktidarın da yurt yapma gibi bir derdi olmadığı artık kesindir! Birçok gencimiz kaydını dondurma aşamasındadır…
Yurttaşlık bağını yok etmek için yaratılan mülteci sorunu ya da düzenli göçün halkımıza yaşattığı sorunlardan sadece birini dile getirmek istedim.
Türkiye nüfusunun % 50’si otuz yaş altındadır. Ha okula sokmayıp eğitim hakkını elinden almışsın ha da barınma sorununu çözmemişsin. İkisi de aynıdır. Türk gençliğinin eğitim hakkı elinden alınmaktadır. Gençler ise bunu sandıkta unutmayacaktır…
FAHİŞ FİYAT TARTIŞMASI
AKP iktidarının uyguladığı tarım politikaları nedeniyle tarım nüfusu yok edilmiştir. Karnını doyurmak umuduyla büyükşehirlere göçmek zorunda kalmıştır. Uygulanan tarım politikası asla milli değildir! Çünkü tarımda gümrük vergisini sıfırlamak milli bir politika değildir!
Bir istismar ya da suistimal yoktur! Zincir marketlerin de bir sorumluğu yoktur. Sorumluluk bizzat iktidardadır…