Teferik davası ile ilgili olarak, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden başta Genel Sekreter Cansel Tuncer olmak üzere 19 bürokrat ve encümen üyesi ile ilgili Antalya Valiliği tarafından soruşturma izni verildiğini haberlerde görmüşsünüzdür.
Raporun içindeki teknik bilgilerle sizi fazla sıkmak istemem. Bu nedenle de 16.05.2024 tarih ve 47 sayılı 9 sayfalık raporda öne çıkan noktaları paylaşmak istiyorum.
Öncelikle rapor içerik olarak iki ana bölümden oluşuyor.
Birinci bölümde, işletmenin Büyükşehir Belediyesi tarafından ANET A.Ş.’ye kiralanmasının hukuksal dayanaklarına, yani ihale şartnamesi ile kira sözleşmesine yoğunlaşılıyor. Bu bölümde, teleferik tesis işletme ihale şartnamesinin 23/2 fıkrasında “kiraya verilen teleferik işletme tesisinin bakım giderleri belediyeye aittir” maddesine gönderme yaptıktan sonra, kira sözleşmesinin 20/2 fıkrasına gönderme yaparak “kiraya verilen teleferik işletme küçük bakım/onarımları kiracı tarafından, ağır/büyük bakım ve onarımları Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacaktır. Ancak kiracının talep etmesi halinde ve kiraya verenin onayı doğrultusunda ağır/büyük bakım ve onarımlar kiracı tarafından yaptırılarak yapılan ağır/büyük onarım bedelinin tamamı kiradan düşülür” ifadelerine dikkat çekiyor.
Bu durum, raporda defaten dile getiriliyor. Sonrasında da, Büyükşehir Belediyesi’nin herhangi bir onay izni olmadan 2020, 2021 ve 2022 yıllarında ödemelerin yapıldığını öne çıkarıyor. Böylelikle, hem işlemin hem de ödemelerin hukuksuz olduğunu iddia ediyor. Oysa referans gösterilen maddeler açık. İhale şartnamesinde ödemenin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacağı yazıyor. Bakım onarım işlerinin değil. Bakım onarım işleri, belediye ile ANET A.Ş. arasında iç hukuk olarak kabul edebileceğimiz kira sözleşmesinde düzenleniyor.
Öne çıkarılan bir diğer nokta da, teleferiğin bakım onarım işlemlerinden sonra yapılan denetim işlemleri.
Burada da, özetle, bakım onarım hizmetlerinden sonra belediye ve ANET uzmanlarının bu işlemi yerine getirirken, özellikle 5. ve  6. direkte, “ulaşımın olmaması nedeni ile kontrollerin uzaktan yapıldığı” ifadelerini önceleyerek bakım ve onarım sonrası kontrollerin yeterince yapılmadığı iddiasında bulunuyor.
Burada ele alınan tarihlerde diğer bölüme göre farklılıklar var. Şöyle ki;
Yukarıda özetlediğim iddianın tarihsel aralığı 2020 – 2022 iken, bakım ve onarım denetimlerinin tarihleri 2020 – 2024 aralığı kapsıyor. Çünkü kaza 2024’te oldu.
Gelelim bu 9 sayfalık raporun ve verilen soruşturma izinlerinin neden çıktığına.
Biliyorsunuz. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, 28 Kasım’da istifa etmesine rağmen, Ticaret Sicil Gazetesi’nde 19 Şubat’ta ilanı yapıldı diye sorumlu tutuluyor ve gerek hukuk gerekse kamu vicdanında karşılık bulmamıştı.
Bu rapor ile sadece teleferik kazası değil, Mesut Kocagöz’ün ANET A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olduğu tarih olan 2019 masaya yatırılıyor ki, Kocagöz’e isnat edilen suçun dayanakları oluşturulabilsin. Başka bir deyişle delil üretilmeye çalışıyor.
Son olarak, teleferik kazasından sonra süreç, deyim yerinde ise ışık hızında işledi. Kazanın üzerinden 24 saat geçmeden ön bilirkişi raporu hazırlandı. Ardından da yine ışık hızı ile iddianame hazırlanarak mahkemeye sunuldu.
Şimdi aynı dosya ile ilgili 19 kişi hakkında soruşturma yapılacak. Peki bu soruşturma sonucunda bir iddianame hazırlanırsa, ek iddianame olarak mı dosyaya girecek?
Savcılık, bu soruşturma iznini bekledikten sonra iddianame hazırlayamaz mıydı?
Özetle, neresinden tutsak elimizde kalan bir süreç ve hukuksuzluk yaşanıyor.