Ayşe Barın soruşturmasının tekelleşmeden çıkıp Gezi Davası’na dönüşmesinin hem gündem değiştirme hem de ekonomik nedenlerini dün kaleme almıştım.
Bugün de aynı olayın, AKP hükümranlığının hegemonyası için ihtiyaç duyulan kültür ve sanat boyutuna bakalım.
Dünkü yazıda da ifade etmiştim. Hegemonyanın kurulabilmesi için temel koşu, hegemonya kurmak isteyen yapının, diğer yapıların rızasını almasıdır. Eğer rıza alınmazsa hegemonya da kurulmaz.
Toplumda rıza üretmenin en temel aracı sanattır. Sanat aracılığı ile siyasal sistemler, bir yandan kendi meşruiyetini sağlar diğer yandan da bu yolla ortaya çıkan davranış kalıpları ile kendi kültürlerini üretmeye başlarlar. Bu süreç aynı zamanda hegemonya için ihtiyaç duyulan rıza üretimi gerçekleşir.
AKP hükümranlığı, iktidarda olduğu 22 yıl boyunca yoksulluğu yöneterek hegemonya kurabileceğini düşündü ve bütün hamlelerini bunun üzerine yaptı. Bir yandan yoksulluğu yönetirken diğer yandan da siyasal İslam’ın Cumhuriyet ile bitmeyen hesaplaşmasını tamamlamaya çalıştı.
Ancak, AKP hükümranlığının hesaba katmadığı bir olay vardı. O da Cumhuriyet’in yarattığı kültürdü. Geride kalan 100 yılda Cumhuriyet bir kültür yaratmıştı. Bu kültürün temelinde de laiklik vardı. Cumhuriyet, sadece yeni bir kültür yaratmakla kalmamış, bu kültür üzerinden toplumun rızasını üreterek hegemonyasını da yerleştirmişti.
AKP, bu konudaki başarısızlığını Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Mayıs 2017’de ENSAR Vakfı’nın 38. Genel Kurulunda yaptığı konuşma üzerinden itiraf ediyordu.
“Biliyorsunuz siyasi olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz siyasi iktidarız. Ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var.”
Recep Tayyip Erdoğan bu konuşmasında aslında hegemonyaları için toplumun rızasını üretemediklerini itiraz ediyordu. Dolayısı ile hegemonya kuramadıklarını söylüyordu.
Bugün Ayşe Barın üzerinden karşı karşıya kaldığımız durum, rıza üretilerek kurulamayan hegemonyanın yargı eli ile diktatörlüğe evrilmesinde yeni bir halkadır.
AKP hükümranlığının hegemonyasına direnişte ön saflarda olan aydın, sanatçı, siyasetçi bugün toptan tehdit altındadır ve boyun eğmesi istenmektedir.
Çünkü onlar var olduğu için toplum bir bütün olarak AKP hegemonyasına rıza vermemektedir.
Bu rıza üretilmedikçe, AKP hükümran olacak ama hegemonya kuramayacaktır.
Sonu da her hükümranlık gibi tarihin dışına itilmek olacaktır!
Kem alatla kemalat olmaz - 2
Ali Taş
Yorumlar
Trend Haberler

Antalya’da toplu ulaşımdan büyük kaçış!

Plakasız trafiğe çıkmanın bedelini ağır ödedi: Ehliyet gitti

İmamoğlu'nun diplomasını iptal eden Levent Şahin, 10 gün sonra dekan yapıldı

Mersin üzerinden İsrail'e F-35 sevkiyatı mı yapılacak? Antalya Milletvekilinden müthiş iddia

Akdeniz Sanayi Sitesi esnafı, diken üstünde! "Ölmemizi mi bekliyorsunuz?"

Antalya Havalimanı'nda tepkiler sonuç getirdi! Bundan sonra ücretsiz olacak