Ve, sonunda koskoca CHP Genel Merkezi muradına erdi!
Hasan Şahin’i ihraç etti de muradına erdi.
31 Mart yerel seçimlerinde CHP Genel Merkezi’nin yolladığı Muratpaşa Belediye Meclis
Üyeliği aday listesini değiştirerek vererek örgüt disiplinine karşı çıktığı için Hasan Şahin
hakkında ‘kesin ihraç’ istemi ile işlem başlatılmıştı.
Doğru bir istemdi bu. CHP Genel Merkezi, aralarında Muratpaşa’nın da olduğu pek çok
ilçede aday listesinin kendileri tarafından hazırlanacağını yazılı bir genelge ile örgüte
duyurmuştu.
Hukuki olarak CHP Genel Merkezi haklıydı.
Bunun üzerine de CHP Antalya İl Disiplin Kurulu toplanarak, Hasan Şahin’e ‘uyarı’ cezası
vermişti.
Bu karar ile CHP Antalya İl Disiplin Kurulu, ceza vererek Genel Merkezin istemini doğru
bulmuş, ‘uyarı’ cezası vererek de ‘ihraç’ istemine katılmadığını kayda almıştı.
Normal koşullarda süreç burada tamamlanmış olmalıydı.
Ancak, CHP Genel Merkezi son tüzük değişikliği ile il ve ilçe başkanlarının disiplin
işlemlerinin Yüksek Disiplin Kurulu tarafından gerçekleştirileceğini tüzüğe işledi ve böylece
Hasan Şahinin dosyasının Yüksek Disiplin Kurulu’na gelmesinin önü açıldı. Bu tüzük
değişikliğine dayanan Yüksek Disiplin Kurulu da Hasan Şahin’i ihraç etti.
Oysa, disipline verildiği tarihte Hasan Şahin ilçe başkanı değildi. Yani bu değişikliğin onu
kapsamaması gerekiyordu. Ankara, ona da kılıf buldu. “Suçun işlendiği tarihte Muratpaşa İlçe
Başkanıydı” denildi.
Ama şu detay atlandı: Suçun işlendiği tarihte bu tüzük değişikliği daha yapılmamıştı.
Hukukun temel ilkelerinden olan, şüpheli ya da hükümlünün aleyhine olan değişiklikler geriye
doğru işletilemezdi.
Burada da, tüzükte yapılan değişiklik Hasan Şahin’in aleyhineydi ve işletilmemeliydi.
Fakat, ne çare ki tanrılar kurban, karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşanlar da kesin
zafer istiyordu.
Sonuçta, Antalya’da başlayan bu kırık bir aşk öyküsü, Ankara’da sona erdi.
Artık bu maç karakolda biter!
Benim merak ettiğim nokta şu:
Ankara, CHP Antalya İl Disiplin Kurulu’na “sen yok hükmündesin! benim sözüm seni döver”
dedi.
Bakalım CHP Antalya İl Disiplin Kurulu, Ankara’dan yediği bu dayağa ne tepki verecek?
Bir söz de İl Başkanı Nail Kamacı’ya!
31 Mart zaferinin hemen ardından, “bu zaferi yeni bir sürece evirin ve bu disiplin işlemlerini
durdurun. Zaferi bir kucaklaşmaya, bütünleşmeye çevirin” diye çağrıda bulunmuştum. Ancak
dinletememiştim.
Nail Kamacı bugün, “ne yapayım kardeşim! Genel merkezin kararı. Beni aşar” diyebilirdi.
Bu durumda ben de şunu sorarım.
Şayet o dönem kararlı bir siyasi irade bu disiplin işlemlerini durdurup iç barışı sağlasaydı,
genel merkez bugün, bu kadar kolay karar alabilecek cesareti bulup, ‘şaşanları’ sevindirebilir
miydi?