Bugün Antalya gazetelerinde, Öğrenci Veli Derneği (Veli – Der) Antalya Şube Başkanı Tülin Koç’un yarıyıl tatili nedeni ile yaptığı basın açıklaması vardı. Ve hemen hemen tüm gazeteler, öğrencilere ücretsiz okul yemeğini öne çıkarmışlardı. 
Koç, açıklamasını bazı önemli verilerle desteklemişti. 
Çocukların %46’sının yoksulluk riski altında olduğu, yine TÜİK verilerine göre de her üç çocuktan birisinin beslenme sorunu yaşadığını anlattıktan sonra, Hacettepe Üniversitesi’nin bir araştırmasına yer veriyordu. Araştırmaya göre 5 yaş altı çocuklarda bodurluk oranı yüzde 10’a ulaşmış. 
Koç, buradan da öğrencilerin beslenme sorununa dikkat çekiyordu.
Öğrencilerin beslenme sorunu, benim sıklıkla gündeme getirdiğim bir konu. Ancak Tülin Koç’un Hacettepe Üniversitesi’nin araştırmasından hareketle gündeme getirdiği ‘bodurluk’ konunun görünürlüğünü desteklemesi açısından çarpıcı bir bulgu.
Çünkü, sizin de bildiğiniz gibi bodurluğun temek nedeni beslenme yetersizliğidir.
Konu aslında, diğer bütün sosyal hizmetler çalışmalarında olduğu gibi devletin yani merkezi hükümetin sorunu. Çözüm üretmesi gereken yer merkezi hükümet, yani Ankara.
Ancak hükümet MEGES, ÇEDES gibi kamuoyunun tepkisini çeken uygulamalarla ya da ‘sivil toplum’ olarak tanımladığı tarikatları nasıl daha fazla destekleyeceği ve eğitimi daha fazla nasıl gericileştireceği gibi konulara fazlasıyla kafa yorduğundan, öğrencilerin açıkla mücadeleleri ilgi alanına girmiyor.
O zaman görev, yine her zaman olduğu gibi belediyelere kalıyor. 
Ankara, İzmir gibi büyükşehir belediyeleri ve bazı ilçe belediyeleri, bu sorunu çözmek adına çeşitli çözümler üretmeye çalışıyorlar.
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi de bunlardan birisi.
Ancak, sorunun büyüklüğü ve belediye imkanlarının, özellikle son dönemdeki uygulamaların ardından, sınırlılığı çözümü zora sokuyor.
Çözümü zora giren bu sorun, aslında derin yoksulluk göstergelerinin en tepesinde yer alıyor. 
Eğer çocuklarımızı okulda besleyemiyor ve bir öğün yemek veremiyorsak, toplumsal olarak derin yoksulluğun pençesinde kıvranıyoruz demektir.
Diğer yandan, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda, insanlar normal beslenme gereklerini yerine getiremezken, geleceğimiz olan çocuklarımızın beslenme sorunu, geleceğimizi tehdit eder bir hal alıyor.
Bu koşullar altında Ankara’dan çözüm gelmeyince, ister istemez yönümüzü yine yakınımıza belediyelerimize çeviriyoruz.
Muhittin Başkan,
Mesut Başkan,
Niyazi Nefi Başkan,
Osman Tarık Başkan,
Çocuklarımız beslenemiyor ve sizlerden gelecek bir öğün yemeği bekliyor!